adscode
adscode

Kolejlere Devlet Desteği ve ÖYP’de Derin Hayal Kırıklığı!

Devlet desteğine güvenip çocuğunu kolejlere yazdıranlardan pek çoğu ortada kaldı. Ama onları asıl üzen, desteğin kendilerinden çok daha ekonomik koşullara sahip olanlara verilmesi.

Kolejlere Devlet Desteği ve ÖYP’de Derin Hayal Kırıklığı!
Günün Yazısı
Çok önemli bir diğer rahatsızlık konusu ise öğretim üyesi yetiştirme programında yaşananlar…

MEB ve YÖK umarız her iki konuda daha adil olur…
 
İşte bu noktada sözü gelin direk muhataplarına bırakalım ve yaşananları kendilerinden dinleyelim.
Ve kasın ola kimse abartı var demesin. Çünkü aynı maillerden yüzlercesi var.
Ve hiç biri, bir diğerini tanımıyor, hepsi de farklı yerlerden geliyor…
 
-Komşum aldı ben alamadım-
 
Merhaba Abbas bey okul teşvik hakkında yazınızı okudum.Bu konu hakkında başımdan geçen olayı sizinle paylaşmak istiyorum yurt dışından türkiyeye kriz nedeniyle dönüş yaptım şuan çalışmıyorum ilkokula 1.sınıfa başlayacak kızım için devlet desteği olacak diye bizim evin yanında  olan kasımpaşa D. kolejine kızımı yazdırdım. Aynı apartmanda komşum ile aynı anda yazdırdık ikimizin çocuğu da ilkokul 1.sınıfa başlayacak komşumun puanı 280 puan iken  benim puanım 370 puan komşuma devlet desteği çıkarken bana çıkmadı inanamadım ve şok yaşadım devlet bunu yaparken puana göre hesapyacağını söylemişti ne yazıkki zenginlere teşvik çıktı ve bizim gibi alt gelirli insanlara çıkmadı Doğa kolejine kapora verdiğim parayı geri almak istedim geri alamadım Meb geçen hafta mail attım bu durum için henüz cevap gelmedi Sizden ricam lütfen bu olayı gündeme getirin herkes neyin ne olduğunu bilsin. İyi günler diliyorum.
 
 
-İhtiyacı olana verilmiyor-
 
    Ben eğitim öğretim Desteği konusunda madur edilenlerin olmasından dolayı size bu yazıyı gönderdim.
     Örnekle açıklamak gerekirse Beylikdüzü B. ilkokul 1.sınıf destek puanı 320 olarak açıklandı.
Bir öğrencinin bu puanı alabilmesi ve yerleştirmeden yararlanması için ailesinin gelirinin 1.500-2.500 TL arasında olması gerekir.
Yıllığı servisi,kitabı, giysisiyle minimum 22.500 TL’yi bulan bir okula bu gelir düzeyinde birinin çocuğunu göndermesi mümkünmüdür. 
Araştırıldığı takdirde gelirini bu düzeyde gösterip iki , üç çocuğu özel okulda teşvikten yararlanan öğrenciler olduğu görülecektir.
     Bir arkadaşım kendisine teşvik  çıkmadığı halde eşinin patronunun üç çocuğuna birden teşvik çıktığını anlattı.
Benzer örnekleri çevremde görmekteyim. Bende teşvikten yararlanamadanım.
     Asıl çalışan Anne, Babaların  madur edildiğini bu yardımdan yararlanamadığını düşünmekteyim.
Eksik beyan veren bu kişiler İlerde tespit edilse dahi madur edilenler ne olacak?
Bir gazeteci olarak bu konuda bize önerebileceğiniz bir yol varmıdır.
İyi çalışmalar dilerim.
Saygılarımla.     
 
 
-Hayal kırıklığı yarattı-
 
 
iyi günler eğitimle ilgili çalışmalarınız ve Türkiyedeki eğitim çarpıklığının farkındalığınızdan dolayi size yazmak istedim.
hükümetin dersaneleri kapatmasindan dolayi 12.sınıfı okuyacak olan kardeşimi özel okula ön kayıt yaptırıp teşvik parası için başvurduk.Babam rahmetli annem kirada ve başarılı okul notu ortalaması olan kardeşim (bu şartlarda teşvik yardım puanı yüksek oluyor) 12 eylülde teşvik yardımı almaya  hak kazandi.Ardından özel sınav okulunu belirtilen tarihlerde tercih ettik.Bu arada özel sınav okulu üni. hazırlık için erken derslere başladığından bizde teşvik yardımı çıkacağından ümitle 960 tl tutan okul giysi ve kitaplarını aldık.14 eylülde sonuçlar açıklandığında TÜRKİYE GENELİNDE HİÇ BİR 12.SINIF ÖĞRENCİSİNE TEŞVİK YARDIMI İÇİN KONTENJAN AYRILMAMIŞ YANİ TEŞVİK ÇIKMAMIŞ.(230 bin öğrenciye verilecek olan bu burslar 9-10-11. sınıf öğrencilerine verilmiş.şimdi madem böyle ben istedim oldu politikasıyla kafasına göre iş yapan MEB baştan bilgilendirseydi.burs çıkacak ümidiyle binlerce aile ve öğrenci mağdur oldu.kardeşim 2 haftadır Özel Sınav okulunun hazırlık kurslarına gidiyor şimdi nasıl diyipde bu okul olmaz eski okuluna dewam ediceksin dicez.bu ülkede öğrenci ve aile psikolojisi hiç mi düşünülmüyor.Dersaneyede gidemeyen öğrenciler nasıl hazırlanacaklar.
 
 
Tek maaşa bile çıkmadı!
 
Yazınızda öğretmen karı kocanın acınacak hali içimi sızlattı. Milli eğitim bakanlığı mensuplarının çocuklarına kafadan 70 puan verildiği bir ülkede öğretmenler dışında kimseye yardım çıkmaz. Yazıda bahse konu öğretmen eşler sitem ediyorlar. bende aynı durumdayım ama bize 70 puan yok. Arkadaşım tek maaşlı ona bile çıkmadı siz anlayın artık
 
 
Bu bir kandırmaca
 
Kolejlere devlet yardımı kandırmacasına bir örnek de ben vermek istedim.
 
Oğlum Ankara'da bir özel okulun fen lisesinde 11. sınıfta başarılı bir öğrenci. Çevremdeki herkes sen almayacaksın da kim alacak diye gaza getirdi .. ya tutarsa.. dedim.
 
Ben kamuda çalışıyorum, babası serbest meslekle uğraşıyordu ve bir tek evladımız vardı, onu en iyi şekilde yetiştirmek için varımızı yoğumuzu birleştirip özel okula vermiştik.
 
5 sene önce tesadüfen ileri safhada meme kanseri olduğumu öğrendim ve maddi-manevi zorlu bir süreç geçirirken eşimle boşandık ve görüşmüyoruz. Okul parasını babasının ödemesi gerekirken baba iflas etti şuanda sigorta primini bile ödeyemiyor, işsiz. (Allah büyük işte!!) Evim kira ve maaşım dışında bir gelir yok.
 
Benim daha fazla üzülmem için, ailem yardımıyla çocuğum özel okula devam etti.
 
 Ve ben de bu sene zor da olsa şansımı denemek için teşvik başvuru yapmayı başardım.
 
Zor da olsa dedim gerçekten zor oldu, başvuru tarihleri içinde okulumuza gerekli belgeleri götürdüm, ancak e-okul sistemi beni kayıtlarında ölü gösteriyordu. Kanser öldürmedi ama MEB beni öldürmüştü.
 
23 senedir kamu kurumunda çalışıyorum, vergimi fazlasıyla veriyorum ve 2.700 Lira bordro götürüyorum (sağlık giderlerimi ve sıkıntılarımı hiç yazmıyorum bile...) sonuç kayıtlarda ÖLÜYÜM.. 2 tam gün durumu çözmek için uğraşıyorum nüfus idaresi, ilçe milli eğitim müdürlüğü, il milli eğitim müdürlüğü, tekrar okul..
 
Milli Eğitim Müdürlüklerinde kayıtlarınızda ölü gözüküyorum dediğimde arkasını dönüp giden memur ve müdürlerde oldukça komikti. Nedeni bilinemedi ama nasılsa sonunda çözüldü ve başvuru yapmayı başardım.
 
SONUÇ: Kocaman hiç...Sadece kendime kızıyorum "eğitim ve sağlık alanında" güvenmediğin bu devletten ...ya tutarsa... diye umutlandığım için..
 
İyi çalışmalar dileklerimle, saygılar sunuyorum.
 
 
 -Kim denetleyecek?-
 
Kolejlere devlet yardımı teşvik mi, kandırmaca mı? BAŞLIKLI YAZINIZI OKUDUM. NE TESADÜFDİR Kİ KONUYU TAM DA MEB VE MALİYE BAKANLIĞINA YAPTIĞIM AYNI KONUDAKİ VE MAHİYETTEKİ ŞİKAYETLERİMİ İLETEN BİLGİ EDİNME BAŞVURULARIMIN NE AŞAMADA OLDUĞUNA BAKARKEN DENK GELMEM OLDU.
 
AMA ANLAŞILAN BEN DE STANDRT MATBU BİR CEVAP ALIP BU HAKSIZLIĞA İLİŞKİN ELİNDEN BİRŞEY GELMEYEN DEVLET MEMURU OLARAK SIRADA YERİMİ ALACAĞIM GİBİ GÖRÜNÜYOR.
 
YAZINIZDA MALİYE BAKANLIĞINA DA BU NOKTADA ÇOK GÖREV DÜŞTÜĞÜNÜ EĞER SİSTEMİN DEVAMI GEREKİYORSA VE İSTENİYORSA GELİRİN BEYANINDA FARKLI BİR YÖNTEM BELİRLENMESİ YÖNÜNDE ÇALIŞMA YAPILMASINDAN BAHSEDEBİLİRDİNİZ DİYE DÜŞÜNDÜM. ZİRA, BU BAŞVURU HAVUZU AYNI ZAMANDA BİR DENETİM VE TEFTİŞ  MEKANİZMASI İÇİN DE FİRSAT BEYANLARA BAKILABİLİR VE PEŞİNE DÜŞÜLEBİLİR İNANANIN CAYDIRICI OLACAKTIR. BEN BİLGİ EDİNMELERİME BU GÖRÜŞLERİ EKLEDİM GERÇİ DİKKATE ALINACAĞINI DA SANMIYORUM AMA…
 
BEN DE AYNI ŞEYİ GÖZÜMÜN ÖNÜNDE YAŞADIM 10 TANE AVUKATIN YANINDA ÇALIŞTIĞI ÇOK BÜYÜK BİR HUKUK FİRMASININ SAHİBİ BİLE BU TEŞVİKTEN YARALANIRKEN BEN EŞİMLE BU TEŞVİKTEN YARARLANMA HAKKI EDİNEMEDİK TABİİ DAHA BİR SÜRÜ BU ŞEKİLDE ÖRNEK VAR OKULUMUZDA…
 
BEN SADECE BİMER YAZABİLDİM SİZ DE KÖŞENİZE TAŞIDINIZ BAKALIM BİRİLERİNİN HAREKETE GEÇMESİ İÇİN NE KADAR BEKLİCEZ.
 
SAYGILAR VE İYİ ÇALIŞMALAR …
 
 
-Bilime saygı!-
 
 
Daha önce yazmış olduğunuz "Beş yılda beş bin hayal kırıklığı!" yazınız biz MEB bursluları arasında büyük yankı uyandırdı. Öncelikle bu konuya ilgiyi çektiğiniz için teşekkür ederiz. 
 
Tabiki bu konuda çekilen sıkıntılar yazmakla bitmez. Çok sıkıntılar var ama en önemli sıkıntılardan biri de şudur. Onca sıkıntıya, geçirilen stresli yıllardan sonra Türkiye'ye görev için döndükten sonra başlıyor. Yani dağları aşıp geliyoruz yurtdışından ve tam bitti derken inanırmısınız aştığımız o dağlar gerçekten hiçbirşeymiş. Ben master ve doktaramı yurtdışında yapıp ülkeme isteyerek döndüm. Uluslararası birçok makale yayınladım ve konferanslara katıldım. Kendimce iyi işler yaptığımı düşünüyorum. Türkiyeye dödüm ve MEB ten görev talep ettim üniversiteme akademisyen olarak atanabilmem için. Fakat o da ne? 3 ay boyunca beni üniversiteme yerleştiremediler. 3 ayın bitimine bir hafta kala yani tazminat ödememin düşmesine 1 hafta kala beni devletin MEB kurumuna düz memur değil dikkatinizi çekiyorum ""aday memur" olarak atadılar. 
 
"Yazacaksanız lütfen benim kimliğimi ve çalışma alanımı belirtmeyin". Nükleer mühendislik alanında master ve doktora yaptım. 3-4 ay önce atomu parçalarken kendimi aday memur olarak buldum. 3 aydan fazladır da aday memur olarak MEB te calışıyorum. Bu arada akademik olarak hiçbirşey yapamıyorum tabiki. Aday memurun aldığı ücret 2079 TL. Fakat bizi yerleştirmeleri gereken pozisyonda alınan maaş 3900 TL ve ek ders ücretiyle beraber 5000 TL yi bulur. Tabi proje çalışmalarında bulunursak maaşımı 6500 TL yi bulur. "Devletimiz bizi aday memur çalıştıracak kadar zengin" ise ne mutlu. Fakat devlet kişi başına yaklaşık 300000 Dolar yada yaklaşık 1,000,000 TL harcayıp ülkemize yeni beyinler yetiştiriyor fakat bunları memur olarak atıyor. Tabi yaşadığımız durumu görüp bize acıyan iş arkadaşarımız var. Gülüp alay edenler bile var. ADAY memur olarak çalışmamız zorunlu zira ben üniversitede kadro gelene kadar bekliyeceğim de diyemiyorsun çünkü tazminata düşüyorsun o durumda. 
 
Yurtdışında yabancı ülkelerden gelen arkadaşlarımız vardı beraber doktora yaptık ve doktoramızı bitirdik. Onlarda başka ülkelerin bursuyla gelmişler onlarda kendi ülkelerine dönmek zorunda idiler. Örnek vereyim doktora yaparken Malezyalı arkadaşım ülkesine döndü ve 1 hafta sonunda kendi işine Malezya atom enerjisi kurumunda çalışmasına başladı. Bizim Malezyadan neyimiz eksikki dönen genç beyinler hemen yerlerine atanmıyorlar. Bu genç beyinlerin yurtdışından doktoralarını ne zaman bitirecekleri hemen hemen biliniyor. MEB bunun çalışmasını neden yapmaz ve gelir gelmez kim nereye atancaksa atanmaz? Bizim aday memur olarak fotokopi çekmemiz normal gibi görünebilir ama bizim yapacağımız işi "liseden mezun" hatta bazı durumlarda "ortaokuldan mezun" memurluk bekleyen yuzbinlerce insan pek tabiki yapabilir. Biz ne sıkıntılar çekerek üniversite okuduk ne sıkıntılar çekerek MEB bursunu kazandık, dil öğrendik, master yaptık, doktora yaptık senelerce yurdışlarında ailelerimizden ayrı bayram bile geçiremedik. Onlarca uluslarası makaleler, konferanslar, sempozumlar, vs... ADAY MEMURSUN!!!!
 
Durumumuz hakkında farkındalık yaratırsanız seviniriz.
 
Çalışmalarınızda başarılar dilerim.
 
 
-Beni duyan var mı?-
 
Yazinizi okudum, dogru seylere deginmissiniz ama ne yazikki ÖYP denen programin cok  dezavantaji var. ÖYP programinin uygulama bicimi cok yanlis , söyle ki siz eger brisini bir programa alip doktoran bittikten sonra seni garanti su universiteye  akademisyen olarak atayacaz dediginiz an , yetisen akademisyenin kalitesini otomatikman yok etmis olursunuz, nasil olsa isim garanti deyip  bilim adina bisey yapiliyor  yani devlet memrlugu mantigiyla haraket ediliyor, ögretim üyesi acigi  oldugu saviniza katilmiyorum bence bütün mevcut üniversitelere yetecek kadar yetismis akademisyen var bu ülkede ama bu akademisylern istihtadimini saglayamiyoruz bu ülkede hersey  torpil ve tanidik vasitasi ile oldugu icin ne yazikk durum bundan ibaret. Ben Avrupanin 3 farkli ülkenin üniversitelerinde calistim ama bizim kadar gereksiz akademisyeni olan  baska gelismis bir ülke görmedim. Akademisyenlerin coguda ne yazikki kendini memur olarak  görüp salla basini al maasini yapiyor , en basit örnegi  kendim kadro arayisi icinde oldugum icin bazi akademisyenlerin CV lerine bakiyorum 20 yildir yardimci docent olan  akademisyenler var ve kimsede bu insanlara docent olmak icin niye caba sarf etmiyorsun demiyor , yani bu seviyeden emekli olacaklar genede bilime ne katkin oldu diye soran olmuyor  bu bir eksikliktir bakiniz  Avrupa ülkelerind yardimci docent olarak kendinizi kanitlamaniz icin süre verirler ve o süre sonunda degerlendirmeye alirnisiz eger yeterli gelismeyi göstermemisseniz üniversite ile sözlesmeniz feshedilir yani baska tabirle akademisyen olmaya yetkin degilsiniz derler , kisacasi sürekli bir kontrol mekanizmasi oldugu icin kendilerini gelistirmek zorunda kaliyorlar. Bu konular uzayip gider , ben tekrar dan ögretim üyesi yetistirme konusuna dönecek olursam , ben kendim yüksek lisans ve doktorami yurtdisinda yaptim , son zamanlarda acilan üniversite ve tübitak in geriye dönüs tesvikleri safsatasini gördükten sonra  Türkiyeye temelli döndüm , askerde gecirdigim 12 aylik sürede dahil olmak üzere neredeyse 2 yildir Türkiyede is ariyorum , ünivetersiteler arge merkezleri hespi bos cikti , ilk bahaneler iste kimya cikislisin kadro acilmiyor  falan filan  , iyide ben  malzeme calismisim bütün akademik hayatim boyunca gözönüne alan yok ama bir bakiyorum basvurdugum bölümlere bir sürü kimyaci vede fizikci aliniyor bende bu kaniya vardim , demekki akademisyen olmak icin kriter neymis  torpil , olacak tanidik olacak vede mezhebinde uygun olacak. Emin olun benim durumumda bir sürü akademisyen var böyle hicbiri bundan ötürü dönmeyi düsünmuyor ben bile pisman oldum döndügüme , size bir örnek daha vereyim ben Diyarbakirda askerdeyken  Eskisehir Osman gazi üniversitesinde polimer kimya da ÖYP kadrosu ilani cikti , ki YÖK ve TÜBITAK tan cikan bütün ilanlar  kisiye özel cikiyor, ben gene bir umut  fen bilimleri esntitüsünü aradim durumumu söyledim bana verilen cevap biz doktora ypmamis birini ariyoz oldu , ben simdi size soruyorum  siz  akademisyen olarak yetismesinde bir kurus harcamadiginiz  hazir yetismis  elemanimi alirsiniz yoksa  sifirdan yetistirmek icin yeni bir elemanmi alirsiniz ? Öyp de yapilan bu iste ne yazikki. Ben ve benim gibiler en verimli cagimizda bos bos evde oturuyoruz , özel sektör  tecrübe yok deyip basindan saviyor. Ben YÖK baskanina en son facebooktan bir dilekce yazdim gönderdim , büyük ihtimal okunmadan cöpe gitti . Anlatilacak okadar sey varki buraya sigmaz , egitim odakli basindaki tek sesimiz oldugunuz  size yazmak istedim yoksa bende artik kabullendim bu durumu.Iliskte özgecmisimi ve YÖK e yzdigim dilekceyi ekledim.
 
Degerli vaktinizi ayirip  yazdiklarimi okudugunuz icin tesekkür ederim .
 

 
 

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    1 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (1)