Meğerse teknolojiye ne kadar da alışmışız

Zor bir gündü dün!

Konuşulan en önemli konulardan biri de elektriklerin kesilmesiydi.
Batılı ülkelerde olduğu gibi hayat durmasa da önemli ölçüde sekteye uğradı. Ulaşım felç oldu. Cep telefonları çalışmadı.


Jeneratörü olmayan şirketlerde işler durdu.

En acısı da yeterli altyapıya sahip olmayan eğitim ve sağlık kurumlarının haliydi...

Dün, biz bu satırları yazarken, elektrik kesintisiyle ilgili onlarca senaryo ortalıkta dolaşıyordu.

Bu bile ne kadar aciz bir durumda kaldığımızın bariz göstergesi.

Gerekçesini bile saatler boyunca öğrenemedik.

17 Haziran depreminden sonra bir kez daha gördük ki böyle olağanüstü durumlar için hazırlıklı değiliz.

B planımız bile yokmuş.

Oysa ki böyle senaryolara karşı hep hazırlıklı olmak gerekirdi!..

ÖSYM bildiğiniz gibi!

ÖSYM’de devir teslim töreni yapıldı.

Kurumun güvenirliğini ve saygınlığını artıracağım derken dibe vurduran Ali Demir gitti. Ömer Demir geldi.

Devir teslim töreninde öğrendik ki Ali Demir’i o koltuğa oturtan ve arkasında duran yeni Başkan Ömer Demir’miş!

Bunu biz değil Ali Demir söyledi...

Gelin de çıkın işin içinden ve gelecek için değişim umuduna kapılın!

İşte o haber:
“Ali Demir, ÖSYM'deki devir teslim töreninde, 20 Eylül 2010'da görevini devralırken, o dönem YÖK Başkanvekili olan Ömer Demir'in kendisini kuruma getirdiğini hatırlattı.

Ömer Demir'in de görüşleri doğrultusunda sınav güvenliğini esas alan bir çalışma başlattıklarını ifade eden Ali Demir, Türkiye'nin temel direklerinden biri olan ve sosyal barışın teminini sağlamaya büyük katkısı bulunan ÖSYM'de 4,5 yılda önemli gelişmeler kaydedildiğini dile getirdi.”

Demir'in sözünü ettiği o başarılar neymiş, keşke onları da anlatsaydı ve keşke kamuoyu da onunla aynı görüşe sahip olsaydı. Çünkü böylesi kurumların hiçbir şekilde yıpranmaması ve sorgulanmaması gerekir.

Yeni Başkan Ömer Demir'e bu konuda önemli görevler düşüyor. İlk sırada da kurumun kamuoyu nezdindeki saygınlığını yeniden kazanması geliyor. Umarız bunu başarır...

Seçmeli dersler
 
Seçmeli dersleri, yani bir anlamda zorunlu seçmeli dersleri seçen öğrenci sayıları belli olmuş. Hiç şaşırtıcı gelmedi.
2014-2015 eğitim öğretim yılının birinci döneminde liselerde en çok tercih edilen seçmeli ders, 9 ve 10´uncu sınıflarda Hz. Muhammed’in Hayatı; 11 ve 12'nci sınıflarda Matematik, ortaokullarda 5, 6 ve 7´nci sınıflarda matematik uygulamaları, 8´inci sınıflarda ise Medya Okur Yazarlığı olmuş...
Seçmeli derslerin sadece adı seçmeli yani o okulda hangi dersler açılabiliyorsa, öğrenci ancak o derslerden birini seçebiliyor. Sınava hazırlananlar en fazla puanı getiriyor diye Matematik'e yönelirken, diğer sınıflar da ise pek çok okulda farklı ders açılmadığı için Hz. Muhammed'in Hayatı'nı alıyor.
Osmanlıca dersi ise yaygın bir şekilde açılmadığı için olsa gerek istatistiklerde hiç görünmüyor...
Keşke spor ve müzik dersleri de yeterince ilgi görebilseydi...

Sağlık Bakanı GB'de

Son haftalarda yakın çevresinde hasta olmayan, hele hele gribe yakalanmayan birini bulmak herhalde çok zor olacaktır.

Yazının devamı için tıklayınız !