Yaz geldiğinde eğitim camiası içinde mevsimlik rüzgarlar gibi mevsimlik haberler eser, dönemsel korkular depreşir. Çoğunluğuasparagas olan haberlerin genellikle ölümü gösterip sıtmaya razı etme amacı taşıdığını biliriz. Haberlerin bir kısmı da korkutarak malum BİR-SENdikaya üye yazma amaçlıdır. Çok azı %100, tam da “sızdırıldığı” gibi vukuu bulur.
Öğretmen sirkülasyonuna dair en kapsamlı raporları yazan, 2010 zorunlu hizmet affını yargıya taşıyan (hala Danıştay’da, karar bekliyor) tek sendika olarak durumu özetleyelim:
1. Eğitim hizmetinin ZORUNLUSU olmaz, ZORLUĞU olur. Süresi belirli dönemler için ZORLU görev puan ve tazminatla takdir edilir (edilmelidir).
2. ZOR lu görev süresinden sonra öğretmeni puan ve kontenjana göre sınırlayıp ZORLA görevde tutmak zalimliktir. Zalimlikle verim alındığı görülmemiştir. Ancak ah ve beddua yazılır hesabınıza.
3. Öğretmen silahlı kuvvet değildir, KİTAPLI kuvvettir. Asker gibi lojmanı, eşini anında yanına alacak tayin düzenlemeleri vs de yoktur. Üç beş yılda bir o ilden bu ile sürükleyemezsiniz. Deneseniz de beceremez, vazgeçersiniz. DENEMEYİN!
4. Popülizmle getirdiğiniz 2010 affı ardından, plansızca geçtiğiniz 4+4+4 eğitim sistemi öğretmen dolaşımını kilitledi. Özellikle sınıf öğretmenlerinin %20 oranında norm fazlası olmasıyla kervanı yolda dizme çabaları sonuçsuz kaldı. Çuvalladınız…
5. Mesleki ortaokul açıyoruz denerek hizmete alınan imam hatip ortaokulları, taleple orantısız olarak imam hatipe dönüştürülen düz liseler, mesleki teknik eğitimin ihmali, SORUNLU/ZORUNLU seçmeli dersler… ile branş öğretmeni dengesi de yıkıldı gitti.
6. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi branşının İDARECİ OLMA yeteneği diğer branşlardan yüksek olduğundan (?), zorunlular dışında seçmeli dersler de bu alanda yoğunlaştığından, ortaokul ve lise dönüşümlerinden kaynaklı; ilgili branşa öğretmen yetişmez oldu. Sayın Cumhurbaşkanımızın tespit ettiği gibi ancak FORMASYONSUZ olarak istihdam edilmeleri halinde BELKİ ihtiyaç karşılanır. (Tepkiyle karşılanan ilk atama sayıları, gerçek ihtiyacın çok altındadır, bu yüzden cami imamları, müezzinler ve hatta meleler derse girebilmektedir)
7. 4+4+4 Eğitim sistemsizliğinde hiçbir parti seçmeni veli tatmin bulamamıştır (cesareti olan anket yapsın). Başarısızlığı tescillenen MEB, 1+5+3+4 eğitim sistemine geçmeyi (okul öncesi zorunlu) geri adım gibi algılamakta, bunun yerine kendince YENİ (daha da geri) bir adımı tartıştırmaktadır.
8. Eğitim niteliği yerine süreci neresinden keseceğiyle ilgilenen MEB, 3+3+3+4 projesinde bugünlerini arar. Kılavuzu olan BİR-SENdika da onu kurtaramaz.Ülkenin yarısı veli, öğrenci, öğretmen. Eğitimde başarısızlık siyasi geleceği etkiler.
9. Şimdiki sistemle çarpılmış olan öğretmen branş/norm dengesi 3+3+3+4 macerasıyla onulmaz darbe alır. Bırakın ZORUNLU ROTASYONU, sağlık özrüyle bile tayin olmak imkansız hale gelir.
10. Yönetmelikte tanımlı, bilimsel temelli alan değişikliğini YAPMAYAN bakanlık, branşları kafasına göre mesnetsiz, bir gecede değiştirme yanlışına yeniden düşerse okulları kapatın, çocukları evde kendiniz eğitin gitsin.
11. 2016 Yaz döneminde İLK ATAMA yapılmaması halinde zorunlu hizmet bölgelerinden tayin daha da güçleşir, ücretli öğretmen sayısı 150 binlere fırlar.
12. Eğitim sistemine dair çözüm üretmeden öğretmen (gönüllü-adil) rotasyonu sağlanamaz. Acilen bir çalıştay toplayarak GERÇEK EĞİTİMCİLERİ ve onların temsilcilerini uzun soluklu çalıştırmak, sonuç raporlarına saygı duymak gerekir.
13. Sendikamızın tespiti : 1+5+3+4 eğitim sistemine geçilmesi, zorla alan değiştirenlere alana dönme, alan değiştirmeyi HAK EDENLERE alana geçme hakkı tanınmalıdır.
14. ZORlu hizmeti tamamlayan öğretmenlere başvuru DEĞİL, tayin hakkı verilmelidir. Kısaca: rotasyonla Korku Salmayın, tayini Özendirin, kolaylaştırın!
15. ZORunlu hizmeti sürenlerden eş, sağlık, EĞİTİM özrü yönünden ZORLUK çıkarılmamalıdır. Anayasal güvencede insan hakları puan ve kontenjana tabi tutulamaz.
16. Yaz dönemi öğretmen ilk atamaları MUTLAKA gerçekleşmeli, 50 binden az olmamalıdır. (50 bin ilk atama ile ancak bu günü muhafaza ederiz, 100 bin kadro ile bakanlık öğretmen sirkülasyonunda bir nebze rahatlar).
17. Öğretmeni ZORLA oradan buraya göndermek yerine çalışma güçlüğü yönünden, tüm meslek hayatı boyunca en az 1 kere 3 yıl GÖRECE ZOR koşullarda çalışmayı kural haline getirecek (halen evli olanların ev taşımasına gerek kalmayacak şekilde) adil bir sistem konulmalı, korunmalıdır.
18. İl ve ilçe içinde farklı çalışma güçlüğü olan okullar içinde dönemsel rotasyon, öğretmeni tazeler, karşısında değiliz. Aile bütünlüğünü bozmadan, çalışma güçlüğünü tanzim ederek rotatif uygulamalar gerçekleştirilebilir.
19. Henüz zorlu bir bölgede çalışmamış meslektaşlarımız, güvenliği sağlanmak, hizmeti tazmin edilmek, geri dönebileceği takvimi mutlak bilmek şartıyla gönüllü tayin isteyebilir. Bunu sağlamanın yolu Maliye Bakanlığı ile uzlaşmaktır. Tek parti iktidarında olduğumuza göre topu taca atmanın gereği yoktur, uzlaşın.
20. Atılacak adım ne olursa olsun, DENEYSEL olmamak temel şarttır. Eğitim tarihimiz boyunca, on yıllarca tıkır tıkır işleyen, on küsur yıldır da dikiş tutmayan tayin sistemi adaletsizliği hep anlık ve SİYASİ kararlar yüzündendir. Sürdürülebilir, adil bir atama/yer değiştirme sistemi için siyasallaşmış sendikalar yerine bağımsız sözcülere, BİZE, Öğretmenler odasına kulak verilmesi yeter…
Atanma hakları, hangi dersi okutacakları, tayin olasılıkları için birbirine düşmüş öğretmenlere sesleniyorum: BİRBİRİNİZE RAKİP DEĞİL, DESTEK OLUN! Bugün yaşadığınız, yarın yaşayabileceğiniz sorunların nedeni meslektaşınız değil. Sizi temsil etmek yerine SİYASETE TESLİM EDEN sendikalara üye olmanız, kasap bıçağını yalamaya benzer. Korku belki azalır ama felaketinizin mimarı olursunuz. Adil, uygulanabilir ve sürdürülebilir bir öğretmen atama/yer değiştirme sistemi için SOSYAL MEDYADA değil, gerçek dünyada, gerçek sendikada birlikte mücadele etmenin zamanıdır. Destek mesajlarıyla arkamızda olmayın, yanımıza gelin. El verin ki birlikte çözelim…
Cansel GÜVEN
Anadolu Eğitim Sendikası Genel Başkanı
guven@aes.org.tr