Öğretmenler mesleklerini çocuklarına önermiyorlar

Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen) tarafından 3 bin 34 öğretmenle yapılan araştırmada, öğretmenlerin yüzde 42'sinin, çocuğunun öğretmen olmasını istemediği sonucu çıktı.

Eğitim-Bir-Sen tarafından 26 ilde öğretmenlerle yüz yüze görüşülerek yapılan "Öğretmenlik Mesleği ve Mesleğin Statüsü Araştırması"nın sonuçları, sendikanın genel merkezinde, Genel Başkan Ali Yalçın ve sendika yönetimi tarafından kamuoyuyla paylaşıldı.

Bütün okul türlerinde görev yapan öğretmenlerin katılımıyla yapılan araştırma sonuçlarına göre, öğretmenlerin yüzde 77'si yaptığı iş karşılığı duyduğu başarı hissinden, yüzde 61,9'u da öğretmenliğin kendisine toplumda saygın bir kişi olma imkanını vermesi bakımından memnun.

Araştırmada, öğretmenlerin yüzde 31,3'ü öğretmenliği üniversite puanı yettiği için seçmek zorunda kaldığını, yüzde 61'i ise puanının yetmesinin ötesinde bilinçli olarak tercih ettiğini belirtti.

Araştırmaya katılanların yüzde 37'si yeni bir meslek seçebilme imkanının olması durumunda tekrar öğretmenliği seçeceğini belirtirken, yüzde 33'ü öğretmenlik yerine başka meslek seçeceğini, yüzde 29'u ise bu konuda kararsız olduğunu dile getirdi.

Öğretmenler "toplumsal statülerinin düştüğü" görüşünde
Araştırmaya katılanların yüzde 77'si öğretmenliğin "gurur duyulacak bir meslek" olduğunu ifade ederken, yüzde 83'ü yaptıkları işin başkalarının hayatını olumlu yönde etkilediğini belirtti.

Öğretmenlerin yüzde 23'ü, "öğretmenlik mesleği ile ilgili yapmak durumunda olduğum faaliyetler bana zevk vermiyor" ifadesine katıldığını bildirdi.

Araştırma, öğretmenlerin yüzde 42'sinin çocuğunun öğretmen olmasını desteklemediğini de ortaya koydu.

"Eğitim, toplumun geleceğe güvenle bakabilmesi için olmazsa olmaz"
Öğretmenlerin yüzde 56'sı toplumda öğretmenlerin sorunlarına karşı yüksek bir duyarlılığın olmadığı, yüzde 65,7'si öğretmenlerin toplumsal statülerinin gün geçtikçe düştüğü kanaatini belirtti. Yüzde 38,9'u "öğretmenlik mesleğinin itibarının ve imajının düzelmeyecek kadar yıprandığı", yüzde 54'ü "devletin öğretmenlere yeterince değer vermediğini", yüzde 53'ü "eğitim politikalarının şekillenmesinde etkilerinin olmadığı" görüşünü dile getirdi.

Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Yalçın, araştırmanın sonuçları konusunda değerlendirmelerde bulundu.

Eğitimin bir toplumun geleceğe güvenle bakabilmesi, teknolojide, bilimde, tıpta, adalette kısacası her alanda ileri bir seviyeye ulaşabilmesi için "olmazsa olmaz" olduğunu belirten Ali Yalçın, nitelikli eğitimin önemine dikkati çekti. 

"Politika ve stratejilerin geliştirilmesine ihtiyaç var"
Ali Yalçın, Türkiye'de öğretmenlere ödenen ücretin hala OECD ülkeleri ortalamasının altında olduğunu ve öğretmenlerin düşük ücretler nedeniyle birçok sosyal ve kültürel ihtiyacını karşılayamadığını belirterek, şunları söyledi:

"Öğretmenlerin mesleki gelişimlerini destekleyici ve özerkliğini artırıcı çalışmaların yapılması elzemdir. Öğretmenliğin statüsünü yükseltmek ve başarılı öğrencilerin mesleğe çekilebilmesi için yeni politika ve stratejilerin geliştirilmesine ihtiyaç vardır. Öğretmenlerin mesleki özerkliklerinin genişletilmesi ve çalışma şartlarına ilişkin yapılacak iyileştirmeler, hem başarılı gençlerin öğretmenlik mesleğini seçmesine hem de mevcut öğretmenlerin kendilerini işlerine daha çok adayabilmelerine yardımcı olacaktır. Öğretmenler, öğretim araçlarının, ders kitaplarının seçimi ve pedagojik yöntemlerin uygulanmasında esas rolü üstlenmelidirler."

AA