adscode
adscode

Sınav Cumhuriyeti iflasın eşiğinde!

Hemen her yıl 10 milyona yakın çocuk ve genç sınavlara giriyor.Sadece üç sınava yani TEOG, YGS ve KPSS’ye giren aday sayısı 6 milyonun üzerinde.Harcanan para, yıllar önce 10 milyar dolar civarındaydı.

Sınav Cumhuriyeti iflasın eşiğinde!
Milliyet Diyalog
Peki ya şimdi?
Dershaneler kapandı ve bu harcamalar azaldı mı?
Evet demek tam bir kandırmaca olur.
Değişen sadece isimleri oldu ve neredeyse her okul dershane haline geldi...
Peki, onca masrafa karşı akademik eğitimde, Avrupa’nın neresindeyiz?
En sonda nal topluyoruz demek hiç abartı olmaz!
Hadi onlar bizi kandırıyor diyelim.
Peki ya üniversiteye girişte durum ne?
Alın size çok çarpıcı bir örnek!
2015 YGS’de yani üniversite birinci basamak sınavında 40 Fen sorusunda Türkiye ortalaması sadece ve sadece 2.5!
Ve çok daha vahimi, 160 soruda 20 net yapan barajı geçiyor ve üniversiteli olma şansını yakalayabiliyor!
Rakamlar çarpıcı hem de çok çarpıcı.
Milyar dolarları havaya savuruyor, çocuklara çocukluklarını, gençlere gençliklerini yaşatmıyoruz ama geldiğimiz nokta ortada...
Yani bir anlamda geleceğimizi heba ediyoruz ama bunun bile farkında değiliz!..

Amacından saptı!
Sınavlar, eğitimin bir aracı olması gerekirken amacı haline geldi.
Eğitimin temel hedefleri ve kazanımları bir yere itildi, sınav odaklı bir yola girildi.
Okulların başarısı giriş puanına, öğrencilerin başarısı da aldığı puana göre belirleniyor.
Milyonlarca adayın yarıştığı TEOG, YGS ya da KPSS’de soruların tamamını dahi yapsanız, bazen açıkta kalıyorsunuz.
Çünkü ya sizin gibi soruların tümünü yapan binlerce başka öğrenci var ya da virgülden sonraki puanlar yüzünden istediğiniz yere giremiyorsunuz.
Örneğin önceki yıllarda KPSS’de soruların tümünü yapan sınav şampiyonu atanamadı, çünkü o yıl onun branşında öğretmen alınmadı.
TEOG’da 120 sorunun 119’unu yapan da istediği Anadolu lisesine ve koleje giremedi!
LYS’de ilk 200’e giren aday, istediği hukuk fakültesini kazanamadı, çünkü ilk 100’den öğrenci alıyordu!..
Öylesine saçma sapan bir sistem var ki, çocuklarımızın sadece yüzde 10’u seviniyor, yüzde 90’ı ise üzülüyor.
O da yetmiyor başarısızsın diye damgalıyor ve hayata küstürüyoruz.
En acı vereni de onca masrafa, özveriye ve zaman kaybına karşın, elde hiçbir şeyin kalmaması.
Öğrendik denilen o tüm bilgiler de sınavdan sonra unutulup gidiyor!..

Çıta iyice düştü!
Ülkemizdeki giriş sınavları başarıyı değil sadece düzeyi ölçüyor ve sıralıyor.
Yani 100 üzerinden 50, 60, 70 alan üniversiteye girecek denilse, bugünkü sisteme göre üniversiteyi kazanan öğrencilerin yüzde 80’i de muhtemelen açıkta kalacak.
Yeni sistemde de YÖK’ün başarı çıtasını yükseltmesine rağmen(!), 160 sorudan 20 net yapan YGS barajını aşarak üniversiteli olma şansı yakalayabilecek.
Sıralama sınavları ve ÖSYM sisteminde, örneğin 100 kontenjanı olan bir fakülteye yeterince başvuran yoksa, ki pek çoğunda olmuyor, barajı aşan herkes o bölüme girebiliyor!
Bu durum, çoğu zaman 3-5 matematik sorusu yapanların mühendisliğe, birkaç fen sorusu yapanların fen fakültelerine girmelerine olanak sağlayabiliyor.

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYIN!

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)