Eğitim Teknolojileri Zirvesi, hedefler ve dershaneler?

3. Eğitim Teknolojileri Zirvesi dün İstanbul’da gerçekleşti.
Bir grup genç bilişimcinin bir araya gelerek büyük bir özveriyle gerçekleştirdiği zirve, bu yıl da göz doldurdu. Devletin ve ilgili kurumların yapamadığını yapıp, bir nebze de olsa sektörü bir araya getirdiler.

Eğitim ve bilişim sektöründen çok sayıda yerli ve yabancı uzmanın katıldığı zirvede ilginç stantlar açıldı, önemli oturumlar gerçekleşti. Bunlardan biri de benim de katıldığım Sosyal Medya Oturumu’ydu.
Neler konuşulmadı ki!..
O mu bizi aldı yoksa biz mi onu? Çok tartışıldı, tartışılmaya devam edecek.
En önemlisi de, bilim üretmeden bilimi anlamamız mümkün mü ve bilimden, onun nimetlerinden ne kadar, nasıl yararlanıyoruz?
Zirveyle ilgili ayrıntılara www.egitimteknolojilerizirvesi.com adresinden ulaşabilirsiniz...
Dershaneler     kapandı mı?
Kimileri dershaneler kapandı diye seviniyor. Oysa isim değişikliği dışında değişen bir şey yok.
Keşke tümüyle ortadan kalksalardı da eğitim kendine gelebilseydi ama görünen o ki bu hiç mümkün olmayacak!
Niye?
Çünkü eğitim sistemi ve sınavlar tümüyle dershanelere göre dizayn edilmiş ve yüksek bir rant söz konusu.
Bu durum devam ettiği sürece, dershaneleri kapattık diye kendimizi kandırmaya ve tüm okulları dershaneye çevirmeye devam ederiz.
Acaba ben mi yanılıyorum diye dün Twitter’da bir anket yaptım. AbbasGucluTR adresinden siz de girip, özellikle yorumlara bakabilirsiniz. Yüzde 90’ın üzerinde bir grup, dershane anlayışının hiç değişmediğini ve farklı isimler altında sistemin aynen devam ettiğini söylüyor!..
Hedefler kimin umurunda!
Bugünkü eğitim sisteminden memnun olan var mı?
Sonuçlar ortada.
Ne kabul edilebilir akademik başarı var ne de öğrenci, öğretmen, veli mutluluğu söz konusu. Devletin, eğitimden beklentilerini karşıladığını söylemek de tam bir hayalcilik olur...
Sınavlara endeksli, test odaklı eğitim sisteminin A’dan Z’ye değişmesi için çok neden var. 
İşte onlardan sadece birkaçı:
- Yaratıcılığı köreltiyor.
- Sınavı kazanamayan ya da istediği fakülteye veya liseye giremeyen öğrencilere başarısız damgası vuruyor, hayata küstürüyor. Oysa asıl başarısız olan sistem!
- İyi bir yurttaş yetiştiremiyor.
- Çocukları, gençleri hayata hazırlamıyor.
- İlgi ve yeteneklerini keşfetmiyor, geliştirmiyor.
- İnsanın sosyal bir varlık olduğunu unutup sadece akademik öğretime odaklanıyor ama onu da başaramıyor. 2015 YGS’de 40 Fen sorusunda Türkiye ortalaması sadece 2.5!
- Öğretim kurumları arasında derin kopukluklar var.
- Mesleki eğitim can çekişiyor.
- Öğretmen yetiştirme ve atanma sistemi iflas etmiş durumda.
- Daha çok eğitim gören ödüllendirilmiyor adeta cezalandırılıyor. En büyük işsizlik oranı üniversite mezunları arasında.
- Test ve sınav odaklı eğitim yüzünden, eğitimin öğrencilere kazandırması gereken diğer tüm donanımlar yok sayılıyor...

Yazının devamı için tıklayınız !