adscode
adscode

Terör bugünü değil, yarını da yok ediyor

Terörü ve terör estirilen bölgeleri en iyi bilen isimlerden biri olan eski Özel Harekâtçı, Güvenlik Uzmanı Mete Yarar önceki gece Genç Bakış’ın konuğuydu.

Terör bugünü değil, yarını da yok ediyor
Türkiye'den Haberler
Öylesine çarpıcı tespitler yaptı ve öylesine çarpıcı anekdotlar anlattı ki öğrenciler de ekran başındakiler de dondu kaldı.
İşte programdan önemli satır başları...     
Arkasında kim var?
- Şu anda yaşanan olayların temelini Türkiye’de aramayın. Kesinlikle dış kaynaklı.
- Yaşananlar, terör boyutunu aşmış durumda. Bu, PKK’yı aşan bir eylem tarzı.
- Bir ülkenin savaşı sürdürebilmesi için en fazla 6 aylık kaynağı vardır. 6 ay sonra, ekonomisi ve diğer kaynakları yıpranmaya başlar.
- 2004‘te Irak’ta başlayan savaş Amerikan ekonomisini çökertti. Afganistan ve Irak savaşının ABD’ye maliyeti yaklaşık 1.2 trilyon dolardı. Ama PKK 30 yıldır savaşıyor!
- Askerlerle konuştuğumda “Ateş eden kişilerin sakinliği, ateş teknikleri, yöntemleri biraz daha özel keskin nişancılar olduğunu fark ettiriyor bize” diyorlar. Ve daha sonra yabancı bir ülkeden gelen keskin bir nişancı olduğu çıktı. YPG’ye geçmiş.
Sınırların korunması
- Bölgede bizim dışımızda hiç kimse tarafından korunmayan 1200 km’lik bir sınır var. Karşı tarafta sınır korunmuyorsa sizin alacağınız tedbir yüzde 50’nin üstüne çıkamaz. Adamların geçmesi gereken hat, yalnızca 500 metrelik bir hat. Duvar örerek zamanı uzatmaya çalışıyor Silahlı Kuvvetler. Duvar ötesinde mayınlı arazi. Onun ötesinde tel örgüler bulunuyor.
- Silahlı Kuvvetler’in kobra araçlarının yüzde 70’i hudut hattında. Karşınızda bunu geçmeye çalışan profesyonel bir örgüt var.  
Silahlar nereden?
- 2003’te Irak’ta bir ülkenin başka bir ordu tarafından işgaline çok kötü şahit oldum. Kimse kimseyi kurtarmaya gelmedi. Bosna-Hersek’teki savaş sonrası toplanan 100 binin üzerindeki silahı Rus uçaklarıyla Irak’a getirdiler, toplamda 135 bin tane. Daha sonra istihbaratlarda bu silahların büyük bir kısmının PKK’lılara geçtiği, Türk istihbaratı tarafından Amerikalılara iletildi. Hatta o dönem IŞİD diye olmayan ilk 2006’da Ramadi’de kurulan örgütün temel silah kaynağının da o olduğu tespit edilmiş durumda.
- Ben görevdeyken, roket öyle çok kolay bulunabilen bir malzeme olmadığı için bir bölgeye en fazla 1-2 tane atarlardı. Geçen hafta Nusaybin’de çekim yaptığım esnada bulunduğum yerde 7-8 roket yedim. Günlük olarak Şırnak civarında atılan mermi 30 bin üzerinde. Hoyratlığı düşünebiliyor musunuz? Bu mermiyi atabilmeniz için yenilerinin geleceğinin garanti edilebilmiş olması lazım.
- Zagros denilen silah yaklaşık 2 km kadar ateş edebiliyor. Böyle bir silahı her yerde bulamazsınız.
Duygusal çöküş!
- Ankara’da 29 şehit verdik. Saldırı sonrasında tek ses olabildik mi? Diyorlar ki “Fransa’da olay oldu işte bütün dünyanın liderleri geldiler”. Ama orada yürüyen 2 milyon Fransız vardı. Peki biz bunu yapabildik mi?.
- Toplumlar acıları ile birleşemiyorlarsa daha ne sağlayabilir ki? İnsanların bir olmadıklarında, sorunlarını tartışarak çözemediklerinde, eline silah alarak gittiklerinde ve duygusal kopuşlar başladığında, gidebilecekleri yeri bize gösteren 2 örnek var: Irak ve Suriye.
Suriye’de     yaşananlar 
- Suriye’den kaçıp gelenleri eleştiriyoruz. Çocuğunu emniyete almak anne ve babanın önceliğidir. İç savaşın içinde insanlar nerede yer alacaklarını bilemediler ki.
- Türkiye’nin, Suriye ile askeri anlamda savaşa girmesi taraftarı değilim. Bazı politikalar üretmesi taraftarıyım. Suriyelilerin Suriye içinde yaşayabilecekleri bir alan yaratılması gerekiyor. Türkiye en ufak bir askerini sokmadan yaklaşık 40 km’lik bir hattı koruyabilir. Ve oradaki insanların ikamesini sağlayabilir.
- Türkiye’ye giren silahların birçoğu Suriye’den geliyor.
- Türkiye saflarından YPG’ye katılan kişi sayısı 20 bini geçmiş durumda.
- Türkiye yanı başında bir Afganistan olmasına mı müsaade  edecek? Yoksa demokratik, herhangi etnik ve mezhepsel bir tercihi olmayan bir komşu ile mi yaşayacak? Bu coğrafyanın komşusu olmayanlar fikir sahibi olabiliyorsa, Türkiye de fikir sahibi olmalı.
TSK yıpratıldı
- Ergenekon suçlaması içinde yer alanların çoğu Özel Kuvvetler’dendi. Silahlı Kuvvetler için duygusal travmadır. Türkiye’nin elit birliğine saldırı yapıldı ve hırpalandı. Türkiye şu an Kuzey Irak dâhil olmak üzere, PKK ile mücadelesi Suriye’deki müdahaleler dâhil olmak üzere aktif olarak kullandığı en önemli güçtür Özel Kuvvetler. Gönül kırıklığı vatana değil, bunu yapanlaradır. O yüzden hiçbiri vazgeçmez ve bu yoldan dönmez.
Cizre ve Sur? 
- Cizre’nin nüfusu yaklaşık 110 bin. Operasyon başlamadan önce yüzde 80’ini zaten terk etmişti.
- Sur’da çok önemli bir işadamı, olaylar başladığından beri dükkânı kapalı. Şu anda Diyarbakır’da seyyar satıcılık yapıyor. Bunlar kolay atlatılacak şeyler değil.
- Sur’da, PKK’lılar, olaylar başladığında, devlete yakın olan insanları sürmeye başlıyorlar. Bazı aileler direniyor. Birisinin evini kuşatıyorlar, ateş ediyorlar. 155’i arıyor, diyor ki, “Evimi şu anda kuşattılar. Çocukları banyoya koydum, gelin beni kurtarın”. Polisler bölgeye sevk ediliyor. 2 dakika sonra tekrar arayıp “Gelmeyin buraya etrafta çok fazla silahlı adam var, barikatlar kurulmuş, roketatarlar var, siz beni kurtarmaya gelirken 10 kişi daha şehit olabilir, ben hakkımı     helal ettim, gelmeyin”. Bunu söyletecek olan travmayı düşünün.
- Oradaki insanların görevi teröre karşı dik durmak. 155’i aramalara baktığınızda yalnızca Sur ilçesinde güvenlik görevlilerinin hayatını kurtaran en az 1000 tane konuşma var. Uyarıları bir dinleseniz, o insanların alnından öpersiniz.
- Kapısının önündeki tinercilerle mücadele etmekten çekinen kişilerin oradaki insanlara laf söylemeye hakkı yok. Olaylara İstanbul gözüyle bakıyoruz. Orada sivil halk ölmesin diye 80 günde 60 şehit verildi.

Yazının devamı için tıklayınız !

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)