adscode
adscode

Üniversiteye giriş sistemi değişir mi?

Üniversite birinci basamak sınavı YGS için geri sayım başladı. Velilerle birlikte 5 milyondan fazla kişiyi yakından ilgilendiren bu büyük sınav için heyecan dorukta.

Üniversiteye giriş sistemi değişir mi?
Milliyet Diyalog
Ve tam da sınav öncesinde, ilginç bir tartışma ortaya atıldı...
Milli Eğitim Bakanı Avcı, üniversiteye giriş sisteminin değiştirileceğini açıkladı.
Üniversiteye giriş sistemi de, tıpkı liselere giriş sistemi gibi olacakmış!
Söylemesi kolay ama uygulaması bir o kadar zor bir durum.
Bu yüzden öyle olacakmış, böyle olacakmış diye kafa karıştırıp, paniğe kapılmak için çok erken.
MEB’in çok iddialı pek çok reform(!) hareketinde olduğu gibi bu konuda da boş yere yorum yapmak istemiyorum. Çünkü gerçekleşme olasılığı çok düşük. Hatta neredeyse yok gibi.
Yani boşuna çene yormanın ötesinde, çok daha önemli sorunlar var...
Örneğin işsizlik!
Bu kadar boş kontenjan ve istihdam sorunu varken, daha ne kadar yeni üniversite açılacak?
Kontenjanlar daha ne kadar artırılacak?..
Fazla değil, 10 yıl sonra, plansız, programsız açılan bölüm, fakülte ve üniversitelerin kapısına kilit vurulma noktasına gelindiğinde sorumlusu kim olacak?
Türkiye’nin asıl sorunu, sınavların nasıl yapılacağı değil, eğitimin kalitesi ve mezunların nerede çalışacağı!
Keşke, biraz da buna kafa yorulsa!
Keşke, biraz bunun için siyaset üretilse.
Ve keşke, her seçmen sandığa giderken bu konuda yapılanlar ya da yapılmayanları düşünerek oy kullansa!..

Sınava hazır mısınız?
Öyle ya da böyle dünya dönmeye devam ediyor ve 23 Mart’ta çok ciddi bir sınav var.
YGS’de alınacak puanlar, bir anlamda milyonlarca kişinin kaderini belirleyecek.
Hangi adayın, nerede, hangi salonda sınava girecekleri, perşembe günü belli olacak. Aslında o da, o kadar önemli değil. Asıl önemli olan giderek artan heyecanı frenlemek.
Tümüyle yok etmek mümkün olmasa da dozunu azaltmak.
Peki bu nasıl mümkün olacak?
En çok sorulan soru bu...
Adaylara ilk önerimiz, bu aşırı heyecanın, sadece kendilerinde değil, tüm adaylarda olduğunu kesinlikle unutmamaları. Yani sınav stresinin yarattığı olumlu ya da olumsuz etki, herkes için geçerli.
İkinci önerimiz, önceki yıllara ait YGS sorularına bir kez daha göz atmanız.
Çözdüğünüzde göreceksiniz ki, o kadar da zor değil.
8, 10 soru yaparak, yüz binlerce kişiyi geride bırakabilirsiniz...
Ve en önemli nokta, hedefi belli olan adaylar çok daha başarılı oluyor, bu yüzden hedefinizi ve çıtanızı bir an önce belirleyin ve çalışma temponuzu ona göre ayarlayın.
Sakın unutmayın, hala hiçbir şey için geç kalınmış değil!
Son 10 günü iyi değerlendirerek YGS barajını rahatlıkla aşabilirsiniz.
Nasıl mı?
İşte geçen yılın verileri:

Kazanmak niye kolay?
Üniversite giriş sınavları çok zor. İki milyon aday yarışıyor ve en az yarısı birinci basamak sınavından sonra elenecek. İkinci basamak sınavı LYS’den sonra ise üniversiteyi kazandım diye şapka fırlatanların sayısı da tüm adayların yüzde 10’undan daha fazla değil...
Kağıt üzerinde çok zor gibi görünen bu sınava ilişkin verilere, örneğin gelecek hafta sonu gerçekleşecek olan YGS’nin 2013 verilerine baktığımızda, başarılı olmak sanki o kadar da zor değil.
2013 YGS’de tüm testlerden adaylara 40’ar soru soruldu. Türkiye ortalamaları ise şok edici. Özellikle Fen Bilimleri’ne dikkat etmelisiniz:
Türkçe 16.8, Sosyal Bilimler 12.1, Matematik 7.5, Fen Bilimleri 3,5...
Yani adaylar, Fen’de her 10 sorudan birini bile doğru olarak yanıtlayamamışlar...
Peki geçen yıl YGS’de kaç aday, 0 ve altı net çıkarttı? Yani hiç doğru yanıtı yoktu? İşte cevap:
Türkçe’de 4 bin 80, Sosyal Bilimler’de 96 bin 633, Matematik’te 306 bin 442 ve Fen Bilimleri’nde 951 bin 596 aday sınavdan sıfır elde var sıfır netle çıktı.

Haberin devamı için tıklayınız !

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)