adscode
adscode

“Ara insan gücü ana sorun oldu”

Eğitim, eğitim ille de eğitim dedik durduk ama “nasıl bir eğitim?” sorusunu hiç sormadan, sorgulamadan, çocuklarımızı üniversite kapısına yığılmaya devam ettik.

aguclu@milliyet.com.tr




Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran, hep konuştuğumuz ama yeterince önem vermediğimiz çok önemli bir konuya dikkat çekti, SOS çağrısı yaptı: “Ara insan gücü sorunu, ülkemizin tüm üretim ve hizmet potansiyelini olumsuz etkiliyor.” 

Eğitim, eğitim ille de eğitim dedik durduk ama “nasıl bir eğitim?” sorusunu hiç sormadan, sorgulamadan, çocuklarımızı üniversite kapısına yığılmaya devam ettik. 

Geldiğimiz nokta sadece ATO Başkanını değil tüm sanayi, ticaret odaları başkanları gibi tüm üretim ve hizmet sektörünün dile getirdiği bir konu. 

Peki bu uyarıyı, gerek devlet gerekse millet olarak yeterince ciddiye aldık mı, alıyor muyuz, almaya yönelik sinyaller var mı? 

Keşke gönül rahatlığı ile kocaman bir evet diyebilseydik. 

Eğitimin içeriği yerine öğretmenlerin önlüğü ile gündem oluşturuyoruz!.. 

İşsiz ya da öğrenim gördüğü alanda iş bulamayan üniversite mezunu sayımız 10 milyonun üzerinde. 

Üretim ve hizmet sektörünü şaha kaldıracak iyi yetişmiş ara insan gücü ihtiyacı da bir o kadar. Peki o zaman neden doğru yerde doğru hamleler yapmıyoruz?.. 

Sorun Büyük 

Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran, teknoloji alanındaki ilerlemeyle tüm dünyada hızlı bir değişim yaşandığını, salgınla bu sürecin hızlandığını belirtti. Bu süreçte makineleşmeyle birlikte insanların iş hayatının dışında kalacağından endişe edildiğine işaret eden Baran, şunları kaydetti: 

“Robotlar iş yapacağı için insanlar işsiz kalacak diye endişe ederken, nitelikli hatta niteliksiz iş gücü bulamaz hale geldik. İşverenler olarak bir araya geldiğimizde konuştuğumuz ilk konu istihdam edecek işçi bulamamak oluyor. Ara eleman olarak tabir edilen kadrolarda çalışacak kişi bulamamak ülkemizin tüm üretim ve hizmet potansiyelini olumsuz etkiliyor.” 

Baran, inşaattan sağlığa, tekstilden mobilyaya, lokantadan otele kadar tüm sektörlerde istihdam edilecek nitelikli iş gücü eksikliği yaşandığını, ara eleman sıkıntısının kronik soruna dönüştüğünün altını çizerek, "İşveren, milyonlarca liralık yatırım yapıyor, işletme kuruyor ancak o işletmede istihdam edilecek insan bulma konusunda çaresiz kalıyor. Ara eleman konusu

işletmeler için ana soruna dönüştü.” değerlendirmesinde bulundu. 

Türkiye’de özelleştirme çalışmalarıyla birlikte kamunun, reel sektörün faaliyet gösterebileceği alanlardan çekildiğine dikkati çeken Baran, kamunun istihdam deposu olduğu algısını yıkmadan reel sektörün işçi bulma sorununu çözmenin mümkün olmadığını ileri sürdü. 

Reel sektörün çalışan bulamamasının nedenlerinden birinin de kamunun uyguladığı ücret politikası olduğunu savunan Baran, şöyle devam etti: 

“Çok düşük karlılık oranlarıyla faaliyet gösteren özel sektörümüzün ücretleri kamudaki bazı pozisyonların gerisinde kalıyor. İş arayanların beklenti düzeyindeki yükseklik de ne yazık ki ülkemiz gerçekleriyle örtüşemiyor.” 

Baran, mesleki ve teknik eğitimin sevdirilmesi gerektiğine işaret ederek, çıraklık kültürünün önemine vurgu yaptı. 

Sığınmacılar konusunun tartışıldığını da hatırlatan Baran, özellikle bazı sektörlerde çalışan sığınmacıların oranının yüksekliğini, eleman bulamama sorununun çözülememesi durumunda sığınmacı istihdamın artabileceğinin uyarısında bulundu… 

Ciddi tespitler, ciddi uyarılar 

Baran çok önemli noktalara dikkat çekiyor. 

Katma değeri yüksek üretim olmadan, başta turizm olmak üzere hizmet sektöründeki kaliteyi yükselmeden cari açığımızı kapatıp refah toplumu olmamız mümkün değil. 

Bunun yolu da okula başlayan her öğrenciyi üniversite önüne yığmaktan değil, doğru insan gücü planlaması, erken yönlendirme, meslek yelpazesinin günümüz ve gelecek koşularına göre güncelleştirilerek genişletilmesi ve en önemlisi de kaliteli eğitimden geçiyor! 

Peki böyle bir arayış içerisinde miyiz? 

Olmak zorundayız!..


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)