Ara tatiller ve uzun yaz tatili nedeniyle “tatil” konusu yine tartışılır oldu. “Çok iyi oldu” diyenler kadar, “dikkat dağıtıcı”, “tatil arası eğitim yapılıyor” diyenler de var. Peki doğru olan ne?..
Eğitim yapılan gün sayısı ve tatiller kadar, yapılan eğitimin içeriği de çok önemli.
Sınav odaklı bu sistemde öğrencilerin okulda günde yüzlerce test çözmesi yerine evde oturması ya da hayatın içinde olmasının daha iyi olduğunu savunanlar, çocukların bu sayede sanatla, sporla, sosyal bilimlerle daha iç içe olacağını savunuyorlar.
Bir de olaya dikkat dağınıklığı çerçevesinde bakanlar var ki, onları da haklı bulan çok olacaktır.
MEB’in elde edilen veriler ve anketler çerçevesinde tüm bu sorulara cevap vermesinde sonsuz yarar var.
Farklı bir bakış açısı!
“Öğrenciler hafta sonları ile birlikte 16 gün süreli yarıyıl tatiline girdi.
Şimdi dinlenecekler.
Öncelikle tüm öğrencilere iyi tatiller diliyorum.
Zaman çok hızlı geçiyor.
Daha 2 ay önce, kasım ayının ortasında, hafta sonları ile birlikte 9 günlük bir ara tatil yapmış; yine dinlenmişlerdi.
Bu yarıyıl tatili bitip tekrar okula başladıktan yaklaşık 2 ay sonra, 9 günlük bir ara tatil daha var.
Ondan 2 ay sonra da zaten yaz tatili geliyor.
Bu süreçte bir de, kısa sürelerle de olsa çeşitli bayram tatilleri var.
Pedagojik açıdan oldukça uzun sayılabilecek bu kadar sık tatilin öğrenciler açısından fayda ve mahsurlarını eğitim bilimciler değerlendirir tabii ki. Ama şu da herkesin kabul edeceği bir gerçek ki; uzunca tatillerden belirli bir süre öncesinden itibaren öğrenciler tatilin havasına giriyorlar ve derslere ilgileri azalıyor.
Keza, tatil dönüşlerinde de, bir müddet okula ve derslere yeniden uyum süreci yaşanıyor.
Böyle olunca, oldukça sık aralıklarla tatil yapacak çocuklar ve gençler, derslerine tekrar kısa sürede adapte olabiliyorlar mı ve eksiklerini kolaylıkla tamamlayabiliyorlar mı acaba diye düşünüyorum.
Bu arada keşke, tatiller süresince bilgisayar ve telefonlarda oyun oynamanın yanında kitap da okusalar keşke...”
Peki bu konuda siz ne düşünüyorsunuz?..
