adscode
adscode

Hiç kimse istemese de o 42 yaşında!

Kuruluşundan bugüne “önceliğimiz liyakat ve kalite” denilse de yanından bile geçilmedi.

aguclu@milliyet.com.tr




12 Eylül ürünü YÖK 42 yaşında! Kuruluş tartışmalarını ve bu yönde yaptığımız haberleri dün gibi hatırlıyorum. Bu süreçte YÖK’ün kaldırılması, tüm partilerinin öncelikli vaadiydi ama hangisi iktidara gelse unuttukları ilk vaadleri hep YÖK oldu.

Önceleri kurucusu Doğramıcı ile anılırdı. Adeta onunla özdeşleşmişti. Sonra öyle bir noktaya gelindi ki o bile YÖK Başkanlığı’ndan istifa etti.

Darbe ürünü olduğu için dayatmacıydı.

Kuruluşundan bugüne “önceliğimiz liyakat ve kalite” denilse de yanından bile geçilmedi.

Bugüne kadar kaldırılması gereken onlarca hatası oldu ama hepsi de görmezden gelindi.

Üniversitelere daha çok özgürlük vaadiyle kuruldu ancak ne akademik özgürlük geldi ne de ekonomik bağımsızlık.

Siyasi partiler bu 42 yıllık süreçte muhalefeteyken öcü olarak gördükleri YÖK’ü, iktidara geldiklerinde kaldırma yerine hep arka bahçe olarak kullanmayı tercih ettiler. Onlardan da kısa bir dönem hariç hiç bir itiraz gelmedi.

Peki YÖK gerekli mi?
Dünyada örnekleri var mı?

Siyasi irade ile üniversiteler arasındaki koordinasyonu yönetecek ve ayrı zamanda üniversiteler arasındaki koordinasyonla, kalkınma planları çerçevesinde bilim politikaları üremek ve insangücü planlaması gerçekleştirecek benzeri kurumlara dünyanın her yerinde ihityaç söz konusu ve ülkelerin dinamiklerine göre benzeri kuruluşlar da var.
Bu kurumlar ya Yükseköğretim ve Bilim Bakanlığı şeklinde ya da ya da bağımsız kurumlar şeklinde.

Bugüne kadar hep YÖK’ün kaldırılması konuşuldu ama yerine ne konulacağı hiç gündeme gelmedi.

YÖK kurulduğunda 19 üniversitemiz vardı, şimdi 250’yi aştı ve bu elbise artık üniversitelere, ülkemize, öğretim üyelerimize ve gençlerimize dar geliyor!..

Ana okulundan doktoraya kadar eğitim sistemimiz bir bütünlük içerisinde sil baştan yeniden ele alınmalıdır ama nasıl?
Asıl sorun da bu zaten?

Eğitim sistemleri, müfredat programları, bilim ve insan gücü planlamaları 4, 5 yıllık süreçler için seçilen siyasilerin olduğu kadar aynı zamanda uzun vadeli bir devlet politikasıdır.

Köklü reformlar gerçekleşirken de bir sonraki Bakanın, Hükümetin ya da bir başka iktidarın kolaylıkla değiştirmemesi için de ortak karar süreçlerinden geçmesi gerekir.

Milli Eğitim Şüraları ve Yükseköğretim Kurultayları da zaten bu yüzden yapılıyor.
Ama hakkıyla yapılması kaydıyla...


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)