adscode
adscode

Öğretmen atamaları, LGS, YKS, KPSS, af, mülakat ve liyakat

Umarız Bakanlar Kurulu’ndan sadece bugünü değil geleceği de rahatlatan bir karar çıkar...

aguclu@milliyet.com.tr




Temel sorunlar köklü çözümler gerektirir. Günü kurtarmaya yönelik projeler kalıcı olmuyor sadece öteliyor. Eğitimin kangrene dönüşen sorunları da belli çözüm yolları da ama nedense bir türlü yol alamıyoruz!

Örneğin öğretmen yetiştirme, atama ve kariyer sistemi.
Bugün dananın kuyruğu kopacak gibi,
Umarız Bakanlar Kurulu’ndan sadece bugünü değil geleceği de rahatlatan bir karar çıkar...

Kadro sayısı ne kadar yüksek olursa olsun herkesi sevindirmesi mümkün değil.

Her yıl, atanan öğretmenlerden çok daha fazla mezun veriyoruz.

O da yetmiyor sertifikalılarla sayı daha da yükseliyor.

En önemlisi de bir milyondan fazla yığılma var.

Yani üç, beş yıl içinde tüm öğretmenlerimizi göreve başlatsak bile 10 yıl sonra bugün yaşanan sorunlar katmerlenerek daha da artacak!..

Peki ne yapılabilir?

Plan, program şart!

Üniversite sayısını ve kontenjanları sınırsız bir şekilde artırarak gençleri bir süreliğine mutlu ettik ama sonrasını hiç düşünmedik.

Dünün mutlu gençleri bugün mutsuz.

Her şey gibi mutluluk da kalıcı olursa güzeldir yoksa daha büyük nefretlerin bir gerekçesi olabiliyor.

Öğretmen yetiştirme atama ve kariyer sisteminde durum böylesine iç karartıcı da diğer konularda farklı mı?

Bu sistem, en idealist öğretmenlerimizi bile başta mülakat olmak üzere farklı nedenlerle meslekten soğuttu.

Bunu mu istiyoruz?
Bu sistemi aynen devam ettirmenin, sorunları ötelemenin dışında bir işe yaramadığını ne olur artık görelim.

Sınavlar...

Örneğin LGS, YKS, KPSS ve daha niceleri.

Öğrenci ya da mezunlarından kaçını sevindiriyor, kaçını hayata küstürüyor?

Daha da önemlisi ne kadar adil, ne kadar seçici, ne kadar yönlendirici?..

Gelelim öğrenci affına neredeyse her on yılda bir çıkıyor ama her defasında yeni aflara gerek duyuluyor ve asıl dikkat çeken yönü afla gelenlerin ne kadarının önü açılıyor.

Bu konuda da yeni açılımlar şart ama nedense kimse ezber bozmak istemiyor!..

Pek çok konuda cesur adımlar atılırken eğitimde neden bu kadar ürkeğiz anlamak mümkün değil!..

Mesleki eğitimi unutmak mümkün adeta yok ettik ya da 50 yıl öncesinin gerisinde kaldık.

Çıraklık, kalfalık, çiftçilik öldü.

Ne sanayide, tarımda çalışacak gençler bulabiliyoruz ne de ara insan gücü gerektiren diğer alanlarda.

Tüm öğrencileri 12 yıllık zorunlu temel eğitimden sonra üniversite önüne yığmak ne kadar doğru?

Bütün bunları şimdi değil de ne zaman sorgulayacağız?..


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)