MEB’e kulak verirseniz, uzaktan eğitimde, her şey güllük gülistanlık. Öğretmen, öğrenci ve velileri dinlediğiniz de, söz konusu tablonun hiç de parlak olmadığını görüyorsunuz.
Okullar kapalı ama öğretmenler ailelerinin yanına gidemiyor. Uzaktan eğitim var ama altyapı yetersiz, öğrenci istekli ama artık ekran karşısında oturmaktan bıktı, anne babalar iyi niyetli ama artık onlara da gına geldi!..
Sabahtan akşama, hem de her gün uzaktan eğiti olur mu?
Yüz yüze eğitimdeki müfredat uzaktan eğitimde uygulanabilir mi?
Öğrenciler, gün boyu saatlerce ekran karşısında oturabilir mi?
Sorun çok ama dinleyen yok!
Ankara, adeta üç maymunu oynuyor!
Peki okullarda ev evlerde durum ne?
Gelin birinci ağızdan dinleyelim:
20 Yıllık Öğretmenim!
Yazılarınızı yıllardır severek okuyorum. Fazla zamanınızı almak istemiyorum hemen konuya geçiyorum.
20 yıllık öğretmenim, ama bu yılki gibi hiç zorlanmadım öğretmenlik mesleğinde.
İki oğlum var onlar da öğrenciliklerinden zorlandılar:
Biz öğretmenler ek dersimizi tam alabilmemiz için bütün dersleri online olarak işlememiz gerekiyor.
Örneğin benim bu yıl 25 saat dersim var.
Haftada 25 saat ders anlatıyorum ebada ve zoomda.
Bu 25 saatlik ders de beni sabah 08.30 akşam 20.00 arasında eve kapatıyor.
Çünkü dersler arasında 2 saatlik falan boşluk oluyor. Ama asıl rahatsız olduğum konu şu:
Edebiyat dersi haftada 5 saat.
Şimdi ben bu beş saati bilgisayar karşısında öğrencilere ders anlatarak geçirerek ne kadar verimli olabilirim.
Öğrenciler sabah bir geçiyor bilgisayarın karşısına akşama kadar ekran karşısında. Sonra bu yorgunlukla da ders çalışamıyorlar.
Zaten her sınıftan üçte bir öğrenci katılıyor canlı derslere.
Birçoğu imkansızlıktan dolayı katılamıyor.
EBA ve zoom karşısında bu derslerin tamamı değil de yarısı yapılsa öğrencinin kendine zamanı kalır.
Yorgun olmaz, derslerini tekrar eder. Ama bu şekilde şürekli bilgisayar karşısında ders dinliyorlar.
Sadece ders dinleyerek ne kadar başarı sağlanır bilemiyorum.
Öğrenci dinlediği dersi tekrar etmeli kendince. Ama öğrencinin tekrar edecek zamanı kalmıyor.
Kalan zamanında da yorgun oluyor zaten.
Sırf biz ekdersimizi tam alalım diye bütün ders saatimizi canlı derste dolduruyoruz. Ama geçen dönem böyle değildi.
Ben bir sınıfa 5 saatlik dersin iki saatini anlatıyordum EBA’da.
Öğrenciye konuyu kısaca aktarıyordum, öğrenciye rehberlik ediyordum. Öğrenci de yorulmuyordu biz de yorulmuyorduk. Ek dersimizi de tam alıyorduk.
Bilgisayar karşısında ders anlatmak şahsen beni çok yoruyor. Gözlerim rahatsızlandı, ara sıra da baş ağrısı çekiyorum.
İyi çalışmalar dileyerek saygılar sunarım...
