40 yıldır hemen her gün eğitim üzerine yazıyoruz. Peki ne kadar okunuyor? Çok desek yalan olur. 50 milyon kişinin eğitim ile iç içe olduğunu düşünürsek yüzlerce yazar, milyonlarca okuyucu olması gerekir. Hata kimde? Yazanlarda mı, okumayanlarda mı?
Zor bir konu ve yumurta tavuk ilişkisinde olduğu gibi ne kadar tartışırsak tartışalım sonuca ulaşmamız mümkün değil.
Zaten kabahatli aramanın bir anlamı da yok…
Eğer bu konuda samimiysek, eğitim için güç birliği yapmayacağız da hangi konuda yapacağız!.. Lafı hiç uzatmadan sözü bu konulara ciddi anlamda kafa yoran Suat Ilgaz'a bırakalım: “Sayın Güçlü,
Daha önceki elektronik mektubumda da belirttiğim gibi çok uzun yıllardır Milliyet’teki ve Eğitim Ajansı’ndaki yazılarınızı takip ediyorum. Epeydir dikkatimi çeken bir hususu, biraz da üzülerek paylaşmak istedim.
Yıllardır neredeyse her gün eğitim sistemimizin röntgenini çekiyor; hemen her konudaki sorunları, aksayan hususları, çözüm önerileri ile birlikte dile getiriyorsunuz. Bu yazıları ayrıca sosyal medya hesaplarınızdan da paylaşıyorsunuz.
Ülkemizde kaç öğretmen (atanan ve atanamayan), öğretim üyesi, öğretim görevlisi, ve öğrenci olduğunu merak ettim. İnternette bulduğum sayılar şöyle:
- 2022-2023 Eğitim öğretim yılında resmi ve özel eğitim kurumlarında görev yapan öğretmen sayısı 1.201.138,
- Atanamayan öğretmen sayısı Yaklaşık 500.000 civarında,
- Okul öncesi, ilk ve orta dereceli okullarda eğitim gören öğrenci sayısı 19.155.571, - 2022-2023 Eğitim öğretim yılında üniversitelerdeki öğrenci sayısı 6.950.142, - 2022-2023 Eğitim öğretim yılında üniversitelerdeki öğretim elemanı sayısı 184.566 imiş.
Yani sonuçta, yazdığınız sorunların en azından bir kısmına muhatap olan, bizzat yaşayan insan sayısı yaklaşık 28 milyon civarında. Kaldı ki bu sorunların çok büyük kısmı sadece bir grup insanı ilgilendiren problemler değil; eğitim sisteminin geneli ile alakalı hususlar. Dolayısıyla milletimizin çok büyük kısmını direkt veya dolaylı olarak ilgilendiriyor.
Bu kadar önemli konulardaki yazıların ne kadar okunduğunu ve beğenildiğini de merak ettim.
Gazetede yayınlanan yazılarınızı kaç kişinin okuduğunu bilemiyorum. Ama Eğitim Ajansındaki yazıların altına çok az sayıda beğeni emojisi konulduğunu görüyorum. Keza Twitter, Instagram gibi sosyal medya hesaplarında yayınlanan söz konusu yazıların altındaki okunma ve beğeni sayılarına bakıyorum, bir hayli az olduğu dikkatimi çekiyor.
Oysaki bu yazıların öyle birkaç yüz kişi tarafından değil en az birkaç milyon insan tarafından okunması, beğenilmesi, paylaşılması gerekir diye düşünüyorum.
Hani hep; okumadığımız, okumayı sevmediğimiz söylenir ya, gerçekten doğru galiba. Bırakalım edebi eserleri okumayı; öyle anlaşılıyor ki maalesef insanlarımız kendilerini bizzat ilgilendiren konularla ilgili yazıları bile yeterince okumuyorlar. Ne acı ki buna, en okumuş kesimimiz olan eğitim ordumuzun her kademesindeki insanlarımız, öğretim üyelerimiz, öğretim görevlilerimiz, öğretmenlerimiz, öğrencilerimiz de dahil.
Selam ve saygılarımı sunuyorum…”
