Üniversite öğrenimi zaman kaybı mı?
Yakın zamana kadar böylesi bir soru aklımızın ucundan bile geçmezdi, Şu anda ise hele ki işsizlik söz konusu olduğunda sıkça dile getiriliyor. “Harcadığım zamana da, paraya da yazık oldu” diyen çok fazla. Dünya zenginleri de yarım eğitimli. Peki o zaman?
Bugünkü dünya düzeninde eğitimden beklentiler yeniden masaya yatırılmak zorunda.
Yapay Zeka geliştikçe daha pek çok meslek yok olacak ve gün gelecek alınan o eğitim ve diplomalar hiç bir işe yaramayacak!
Kaldı ki bizde olduğu gibi okula başlayan her öğrenciyi üniversite kapısına yığan bir başka örnek de zor bulursunuz.
Bizim gibi ülkelerde, iş bulma şansı yüksek meslek yelpazesi daraldıkça, üniversiteye başvuran aday sayısı daha da artıyor.
Onlarca meslek alanında, en az 20 yıla yetecek kadar diplomalı eleman sayımız söz konusu
iken bu fakültelere hala her yıl yüzbinlerce öğrenci alıyor olmanın mantığını anlamak mümkün değil.
Yükseköğretimin misyonu ve vizyonu nedeniyle gençlerin, velilerin ve devletin, üniversitelerden beklentisi çok yüksek.
Örneğin daha iyi bir iş,
Örneğin kalkınmaya destek,
Örneğin entelektüel bir sosyal ortam,
Örneğin daha iyi bir gelecek,
Örneğin daha yüksek bir kazanç,
Örneğin daha iyi bir sosyal statü,
Örneğin daha derin bir bakış açısı ve daha yüzlerce bireysel beklenti.
Peki bugünkü üniversite öğrenimi ve üniversite diploması bu beklentilerin ne kadarını
karşılayabiliyor?
Çok tartışmalı bir konu ve her iki görüşü savunanların da kendilerine göre haklı gerekçeleri var.
Ülkemizin ve dünyanın en zenginleri listesindeki hiç üniversite okumayanları ya da yarım
bırakanları örnek gösterip “Bakın okumadan da oluyormuş” diyenler gibi okumadığı için derinpişmanlık duyan ünlülerin “keşke okusaydım” yönündeki açıklamalar bunlardan sadece birkaçı.
Öyle ya da böyle, herkesin doğrusu kendisine.
Hayatın, bir bir kaç sınavlı bir 100 metre yarışı değil, bir ömür süren maraton yarışı olduğunu göz önünde bulundurarak yapacağınız bir tercih listesi, beklentilerinizle örtüşüyorsa doğru yoldasınız demektir…
Sadece bugünü değil, geleceği de düşünün!...
