adscode
adscode

Üniversiteler açılmasına açılıyor da...

Bu yıl üniversiteli olmak için yola çıkan 3.5 milyon adaydan bir milyon yakını sevindi, 2.5 milyonu ise bu hayalini sonraki yıllara öteledi.

aguclu@milliyet.com.tr




Üniversitelerde yeni öğretim yılı başlıyor. Öğrenci, öğretim elemanı, aileler ve diğer paydaşlara hayırlı olsun. Peki beklentiler ile sunulanlar ne kadar örtüşüyor, öğrenciler ne kadar mutlu, ne kadarı geleceğe güvenle bakıyor?
Yeni öğretim yılına girerken, yükseköğrenimdeki tabloya gelin hep birlikte bir göz atalım:

- Bu yıl üniversiteli olmak için yola çıkan 3.5 milyon adaydan bir milyon yakını sevindi, 2.5 milyonu ise bu hayalini sonraki yıllara öteledi.

- Üniversitelerimizde halen 4 milyona yakını açık ve uzaktan eğitimde olmak üzere 10 milyona yakın öğrencimiz var.

- Diplomalı işsiz ya da öğrenim gördüğü alan dışında çalışan üniversite mezunu sayımızın da 10 milyon civarında olduğu söyleniyor.

- Barınma konusunda dün olduğu gibi bugünde sıkıntı söz konusu. Öğrencilerden sadece bir bölümü üniversite yurtlarından yararlanabiliyor.

- Harç kredisi ve burslar konusunda sorun yok gibi ama bursların öğrencilere yettiğini, mezunların harç kredilerini ödeyecek iş ve maaşa sahip olduklarını söylemek abartılı olur.

- MEB’in deprem bölgelerinde örgün eğitime geçme konusundaki kararlılığını YÖK de göstermelidir.

- “Kar amacı gütmeyen vakıf üniversiteleri” kavramı kayıt üzerinde kaldı. Vakıf üniversitelerindeki öğrenim ve yaşam giderleri için adeta servet gerekiyor!

- Üniversitelerimizdeki yabancı öğrenci hızla artıyor ama pek çoğunun amacının yükseköğrenim görmekten çok ülkemizi diğer ülkelere geçişte atlama taşı olarak kullanmak ya da iş bulma yönünde olduğu iddia ediliyor ve bu durum mutlaka mercek altına alınmalı.

- 2023 için ilk 100’e en az üç üniversite sokma hayalimiz vardı, ilk 500’e seviniyoruz!

- Kapıda 3.5 milyon aday varken, puan barajı bile sıfırlanmışken 100 bine yakın boş kalırsa hiç şaşırmamak gerekir.

- Yükseköğretime erişebilirlik konusunda müthiş bir yol kat ettik. Üniversitesi olmayan ilimiz hatta ilçemiz yok gibi. Kalite, yetkinlik, AR-GE ve liyakat konusunda hala kat edeceğimiz çok yol var...

Daha onlarca tespit yapabiliriz. Yapılmalı da.

Yapılsın ki eksiklerimizin farkına varalım, düzeltelim ve öğrencilerimizin memnuniyet oranlarını yükseltelim.

Yükseköğrenimde ne kadar güçlüyseniz demokrasiden hukuka, ekonomiden sosyal devlete, sağlıktan tarıma, üretimden pazarlamaya hemen her alanda o kadar güçlüsünüz demektir.

Dünyanın sürdürülebilir en büyük zenginliği, iyi yetişmiş insan gücüdür!

Bunu asla unutmayalım! Hakkını verelim...


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)