adscode
adscode

De Gaulle’den Hollande’a Galatasaray

Fransa cumhurbaşkanları, Türkiye ziyaretlerinde, Galatasaray eğitim kurumlarına mutlaka uğrarlar. Yine öyle oldu.

De Gaulle’den Hollande’a Galatasaray
Milliyet Diyalog
Hollande’ın İstanbul’daki ilk ziyareti, Galatasaray Üniversitesi’neydi.
Toplantı baştan sona renkliydi. Hollande’ın anons edilip Dışişleri Bakanı’nın gelmesi, İlber Hoca’nın konuşmanın tam orta yerinde fenalaşıp yere yığılması, nişan taktığı Candan Erçetin’i hem kürsüye geldiğinde hem de giderken iki yanağından ısrarla öpmesi ve konuşması bitinceye kadar sahnede yanında beklemesi, hem bol alkış aldı hem de esprilere neden oldu.
Müthiş derecede mütevazı, samimi, rahat ve bir o kadar da duyarlıydı. İlber Hoca’ya doktor aranırken, hemen kendi doktorlarını çağırdı ve ilk müdahaleyi onlar yaptı. Ayağa kalkınca da Büyük Tarihçi diye önce onore etti, sonra şaka yaptı. Ama espri anlayışı farklıydı. Artık kitapları çok satar dedi. Konuşmasının detaylarına gireceğim ama isterseniz gelin önce Fransa cumhurbaşkanlarının Galatasaray’ı ziyaretlerinde dilden düşmeyen De Gaulle anekdotunu Nedim Gürsel’in Yüzbaşının Oğlu kitabından okuyalım:

‘İ. De Gaulle İ. GS’
“General De Gaulle’ün onuruna okulun iki dar kanatlı dökme demirden tören kapısı ilk kez açılmıştı. Dönemin Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil’in refakatinde ve üstü açık bir resmi arabayla okulumuzu teşrif ettiler Sayın Cumhurbaşkanı. Uzun ve loş koridorlar boyunca konferans salonuna doğru ilerlerken ben de yanındaydım. De Gaulle birden durdu. Çevresindekiler de onunla birlikte durdular. Uzun boyuyla eğilip bir sınıfın penceresinden içeri baktı. Biz de baktık. Karatahtada, “İbne De Gaulle” yazılıydı. Fırlamanın biri nasıl cesaret edip de bu haltı yiyebilmişti, doğrusu şaşakaldık. Sonra da dehşete düştük tabii. General çevirmenine bu Türkçe sözcüğün anlamını sordu. Çevirmeni kem küm edip sonunda “ibne”nin “yaşasın” anlamına geldiğini söyleyerek işin içinden çıktığını sandı. Sandı diyorum, çünkü yer yer alkışlarla kesilen nutkundan sonra, âdeti üzerine (General De Gaulle konuşmalarını mutlaka ziyaret ettiği yabancı ülkenin dilinden birkaç sözle bitirirdi) “İbne Galatasaray” diyerek noktaladı nutkunu. Ve salonda herkesin nutku işte o anda tutuldu...”
Kimilerine göre, bu bir şehir efsanesi ama salonun ön sıralarında oturan Gürsel’in yazdıkları aynen böyle!..

‘GS bir semboldür’
Galasaray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ethem Tolga, Fransız cumhurbaşkanlarına aşina bir isim. “1968’de Cumhurbaşkanı De Gaulle Galatasaray Lisesi’ni ziyaret ettiğinde öğrenciydim, 1992’de Mitterrand üniversitemizin kuruluş anlaşması törenine geldiğinde üniversitenin kurucuları arasında yer alıyordum, bugün sizi rektör olarak ağırlama şerefine nail oluyorum“ şeklinde Hollande’a seslendi.
Hollande, ziyarete üniversitenin anı defterini imzalayarak başladı. İşte yazdıklarından birkaç satır başı:
Galatasaray Üniversitesi, mükemmeliyet sembolüdür ve ülkelerimiz arasındaki dostluğun bir simgesidir. Batılı değerleri taşıyan, Batılı değerleri öğreten bir kurumdur...
Eski İstanbul fotoğraflarının olduğu bir albümü inceleyen Hollande’a ziyareti sırasında Dışişleri Bakanı Laurent Fabius da eşlik etti.

‘Gençlerinize güvenin’
Hollande, “Bilim ve Yükseköğretim Alanında İşbirliği“ başlıklı konuşmasına “Buraya gelmek zorundayım diye gelmiyorum, paylaşılmış bir mutluluk olduğu için geliyorum. Galatasaray, Türkiye’nin elitlerini yetiştiriyor. Sizin sayenizde önemli siyasetçiler, işadamları, entelektüeller ve gazeteciler Fransızca konuşuyor“ diye başladı. İşte konuşmasından bazı satır başları:
- Birçok Fransız yazar ilham almak için yüzyıllar boyunca İstanbul’a geldi.
- 22 sene uzun gibi görülebilir ama ilişkilerin 16. yüzyıla dayanmasına bakarsak çok değil. Ben buraya zamanı tekrar kazanmaya geldim çünkü birlikte yapacak çok şeyimiz var.
- Son aylarda gördüğümüz, dinamik, beklentileri yüksek bir gençliğiniz var, bu, demokratik olgunluğun bir işareti.
- Bu kadar samimi konuşmamıştık bunca yıldır birbirimizle. Bazen anlaşmazlıklar oldu, özellikle tarihle ilgili. Kendi tarihine bakmak her zaman zorunlu bir süreç. Bu sene 2014, katliamlar ve trajediler eksik olmayan 1. Dünya Savaşı’nı anacağız. Bu, hepimizi bu döneme tekrar bakmaya zorlayacak. 1915 olayları dahil. Fransa’nın duruşunu zaten biliyorsunuz. Fransa’da söylediğimden farklı bir şey söylemeyeceğim. Ama aynı zamanda her şey ile yüzleşmek gerekiyor diye düşünüyorum çünkü bu çabayı gösteren halk kendini büyütüyor, kendi gözünde ve diğerlerinin gözünde.
- Artık Türkiye’de kiminle karşılaşırsam ‘Siz de mi Galatasaray’dansınız?’ diye soracağım ve belki de bana bir şarkı söyleyecek.
İnan Kıraç da, konuşmasında, Galatasaray Eğitim Vakfı olarak yaptıklarını anlattı. Bir ara kendisine Suna Hanım’ı sordum. Çevresine enerji saçmaya devam ettiğini söyledi...

Özetin özeti: Dünya markası eğitim kurumlarımızın olması ne güzel!..

Milliyet

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)