adscode
adscode

Ege’ye Bahar Çoktan Gelmiş!

İzmir'e gelmişken, Kordon’da yürüyüş yapmamak, Çeşme’ye ya da Alaçatı’ya uğramadan dönmek olmaz.

Ege’ye Bahar Çoktan Gelmiş!
Milliyet Diyalog
Biz de öyle yaptık ama sabahın erken saatleri ve akşamları hâlâ serindi. Oysa İzmirliler çoktan yaz moduna geçmişler...

Egelilerin yaşam tarzı, kimilerine abartılı gelse de, aslında doğru olanı onlar yapıyor diyenlerin sayısı hiç de az değil.
Ankara ve biz İstanbul’dakiler deli gibi koşuşturuyoruz. Zamanımızın çoğu yollarda geçiyor. Bırakın baharı, yaz gelir geçer haberimiz olmaz.
Niye? İş, iş, iş.  Ya da sürekli bir yerden bir başka yere koşuşturma...
Egeliler öyle mi?
Bahar geldi mi, onlar için her şey ikinci plana düşüyor.
Önce rakı, balık, tatil, sonra diğer ayrıntılar...
Çalışma düzenlerini ona göre oturtuyor, soluğu yazlıklarda alıyorlar.Elbette herkesin yazlığı, teknesi, kabarık cüzdanı yok ama istisnasız her Egelinin öyle ya da böyle bir keyif kültürü var.
Kötü mü?
Kesinlikle hayır!
Bazen kızıyoruz ama çoğu zaman da gıpta etmiyoruz desek yalan olur...
Otlar çıkmış bile
Ege denilince tabii ki akla ilk gelen, otları.
Şevketi bostan, turp otu, cibes, radika, deniz börülcesi, ısırgan otu, ebegümeci ve tabii ki minik enginarları.
İyi bir restoran bulursanız otların da, balıkların da en tazesini yersiniz.
Balık çeşitliliği İstanbul kadar zengin olmasa da olanların lezzeti, İstanbul’u aratmaz.
Karides, kalamar, ahtapot, içinde Ege otları olan levrek lokum tarzı ara sıcaklarda da fazlasıyla seçenek var.
Mezeler konusunda gideceğiniz restoranlara göre yelpaze genişliyor ya da daralıyor. Ama siz siz olun kendinizi, otel restoranlarına mecbur bırakmayın. En iyisi bile sıradanlığın ötesine geçemiyor!..
Ha bu arada sakın ola hızlı servis beklemeyin. Hayat burada öylesine yavaş ki, bir şeyi üç beş defa istemek zorunda kalabiliyorsunuz.
Ve bu noktada da sanki doğru olan onlarınki, biz her şeyi hızlı yaşıyoruz da ne oluyor!..
Barbun, çipura, levrek çok ama gözde balıkları sinarit ve fangiri. Akdeniz’den gelen lagos da var ancak favori balıkları mercan, deniz levreği ve tabii ki kaya barbunu.
Badem her yerde!
Biz İstanbul’da bademler çiçek açtı diye sevinirken onlar yemeye çoktan başlamış. İzmirlilerin badem tutkusu bir başka, tazesi bittiğinde de buzda badem keyifleri var ki, her zaman her sofrada görmek mümkün...
Fiyatlar İstanbul’la kıyaslandığında abartılı değil ama çok da ucuz değil. Ama başta İzmir olmak üzere Ege genelinde hemen herkesin sürekli gittiği restoranlar var ve orada onlara özel fiyatlar sunuluyor. Yani önemli olan süreklilik mesajı veriyorlar...
Alaçatı şimdiden hareketli
Alaçatı’ya gelmeyeli en az altı yedi yıl oldu. Çok değişmiş. Port Alaçatı Projesi umduğumdan çok daha fazla yol almış. Proje üzerinde anlattıkları hayal gibi geliyordu ama tıpkı SOCAR’ın Petkim Yarımadası’nda gerçekleştirdiği devasa projeler gibi yapınca oluyormuş. Cadde ve sokaklar ise bildiğiniz gibi. Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi bakımsız. Bir yanda milyon dolarlık evler, öte yanda varoş sokaklarını andıran çöp yığınları. Yeşil alanlar ise neredeyse yok gibi...

Yazının devamı için tıklayınız !

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)