adscode
adscode

Eğitim reformu şart ama...

Ülke için kafa yoran herkese, dün, “Eğitimi iflastan kim kurtaracak?” sorusunu sormuştum.

Eğitim reformu şart ama...
Milliyet Diyalog
Siyasetçiler, her zaman olduğu gibi, üç maymunu oynamaya devam ettiler ama yüzlerce değerlendirme geldi.
Hemen hepsinde de çok önemli tespit ve öneriler vardı.
Öyle ya da böyle reform için bir adım atılsa, destekleyeni çok olacak.
Ey Ankara, ne olur artık eğitimi ve bilimi ciddiye al!..
Dayatmalar Apple-tab-span" style="white-space:pre"> sona ersin
Koç Üniversitesi Tıp Fakültesİ Kurucu Dekanı Prof. Dr. Şevket Ruacan Hocamız da bu konuya yıllardır kafa yoran isimlerden birisi. Eğitim ve bilimin üstünlüğüne kayıtsız, şartsız inananlardan.
Ve söz onda:
“Eğitimi İflastan kim kurtaracak?” başlıklı yazınız, bu konuda, artık ertelenemez hale gelen reformlara, açık bir çağrı niteliğindedir.
Acilen ve partiler üstü bir yaklaşımla ele alınması gereken bazı temel konuları ekteki kısa notumda belirtmeye çalıştım.
Bu durum, Türkiye’nin çağdaş dünyayı yakalama çabalarında bir fırsat penceresi açabilir:
1. 21. yüzyılda çağdaş ve ileri uygarlıklar arasında yer almayı amaçlayan Türkiye’nin her düzeyde köklü bir eğitim reformunu hedeflemek zorunda olduğu artık açıkça ortaya çıkmıştır.
2. Ülkenin hangi temel eğitim ilke ve modeline uyduğu belirsiz 4+4+4 gibi zorlama sistemlerle eğitimini biçimlendirmesi kabul edilemez.
3. Darbe anayasasından köken alan, gün ve ülke koşullarını gözetmeyen, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince kesin karara bağlanan konulardaki dayatmalar sonlandırılmalıdır.
4. Ülkemizin çağdaş dünyada eğitimli, donanımlı gençlerle rekabet edebilmesini sağlamak üzere tutucu, statik, dogmatik eğitimin yerine güncel bilime dayalı sorgulayıcı, yaratıcı, üretici, dinamik bireyler yetiştirme amacını benimseyen yeni eğitim ve sınav sistemleri getirilmelidir.
5. Çocuk ve gençlerimizin eğitimi yönünde eğitim altyapısı ve öğretmen sayıları yanı sıra öğretmen niteliği önemli bir öncelik olarak ele alınmalıdır.
6. Eğitimin çağdaşlaşması önünde engel oluşturan Milli Eğitim Bakanlığı, YÖK gibi kurumlar bu amaçlar doğrultusunda acilen reforma tabi tutulmalıdır.
7. Bilimde kadrolaşma ve durağanlaşma eğilimi gösteren üniversiteler, TÜBİTAK, TÜBA gibi kuruluşlar modern bir görüşle yeniden yapılandırılmalıdır.
8. Ülkenin eğitim ve bilim politikaları yeniden, bütüncül bir bakış açısıyla değerlendirilmeli, kısa-orta-uzun vadeli hedefler belirlenmeli ve bütçe kaynaklarından yeterince destek almaları sağlanmalıdır...
Türkiye, içinde bulunduğu çağdaş bilim, teknoloji, insan hakları, demokrasi, kültür, sanat alanlarında gelişmiş ülkeler camiasında yerini almak istiyorsa eğitim ve bilimde girmiş olduğu kısır görüşlerden ve sığ tartışmalardan çıkıp gelecek nesillere daha özgür ve yenilikçi ufuklar açmak zorundadır.


Yazının devamı için tıklayınız !

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)