adscode
adscode

Eğitimde yeni arayışlar ve Üretim Okulları (1)

Eğitim sistemleri sadece bizde değil, bütün dünyada tıkandı.Çünkü bilim ve teknolojinin çok gerisinde kaldılar.

Eğitimde yeni arayışlar ve Üretim Okulları (1)
Milliyet Diyalog
Normal eğitim süreleri bugünün öğrencilerine çok uzun geliyor. Çok daha önemlisi, zorunlu temel eğitimden doktoraya kadar, kazandırdıkları dünün çok gerisinde ve hiç tatmin edici değil.


Eskiden okul ve öğretmene dayalı bir öğretim sistemi vardı.
Oysa şimdi bilgi bombardımanı altındayız.
Ansiklopediye en son ne zaman göz attınız ya da yarını heyecanla bekleyip, gidip öğretmeninize ne sordunuz?
Dijital ortamda ne ararsanız, ne sorarsanız, neyi merak ederseniz fazlasıyla var.
İşte bu yüzden, okul da öğretmen de ikinci, üçüncü plana düştü. Ama asıl büyük tehlike, her şeyi bilen ama hiçbir şeye vakıf olmayan nesiller yetişiyor.
Hele bir de bizim gibi sınav odaklı eğitim sistemine sahip ülkelerde durum daha da vahim.
Günümüzün en değerli özelliği olan yaratıcılığı 4-5 seçenekli testlerle adeta köreltiyoruz.
Bu yüzden okullaşma oranları göreceli olarak artıyor gibi gözükse de hemen her alanda ciddi anlamda gerileme ve okuldan kaçış var!
Peki, ne yapmak gerekiyor?
Ciddi ülkeler bunun arayışı içindeler.
Çünkü olup bitenleri görüyor, tasalanıyor ve bunun böyle gitmeyeceğine inanıyorlar.
Yapılan araştırmalar, 12 yıllık zorunlu temel eğitimin 6 yılda rahatlıkla verilebileceğini gösteriyor.
Yine aynı şekilde 4 yıllık üniversite eğitimi de 2 yılda fazlasıyla tamamlanır.
Peki, hâlâ niye bu kadar uzun süreye yayılmış durumda?
Çünkü yaş faktörü var!
Aslına bakılırsa okula başlama yaşından başlayarak, eğitim sisteminin, okul öncesinden üniversiteye kadar yeniden şekillendirilmesinde yarar var.
Bugünün 3-5 yaşındaki çocukları geçmişin 6-7 yaşındaki çocuklarından çok daha donanımlı.
Yine aynı şekilde, lise öğrencileri de 20-30 yıl öncenin lise öğrencilerinden çok farklı...
En garibi de bizim gibi, ne aradığını, ne yaptığını bilmeyen ülkelerin tüm öğrencilerini donanımsız bir şekilde üniversite kapısına yığmaları.
İşte yıkmamız gereken asıl zihniyet bu olmalı.
Üreterek eğitim!
Yeni eğitim modelleri, geleceğin dünyasını da düşündüğümüzde, kesinlikle üretim odaklı olmalıdır.
8 yıllık temel eğitimden sonra, eğer ille de 4 yıl daha zorunlu eğitim söz konusu olacaksa, üniversitelere öğrenci hazırlayan, akademik liseler dışında ki bunların oranı da yüzde 25’i aşmamalı, diğer tüm liseler üretimle iç içe olmalıdır.
İkili yerine üçlü hatta 4 yarıyıllı ve bir eğitime yönelerek, her öğretim yılının yarısı okulda, yarısı da üretim alanlarının içinde olmalıdır.
Ama şimdiki gibi ruhsuz, amaçsız ve göstermelik değil.
Resmen, üretmeli.
Tarım ya da hayvancılık okuyorsa tarla mahsulleri ve küçükbaş ve büyükbaş hayvan beslemeli.
Endüstriye yöneldiyse KOBİ’lerde iş güç sahibi olmalı ve resmen iş üretmeli.
Köy Enstitüleri’ne giden o günün öğrencileri, bugünün lise öğrencileriyle aynı yaştaydılar.
Ve onlar, akademik kariyer için olduğu kadar, üretmek ve sorun çözmek için okuyorlardı.
Çok başarılı bir örnekti ve o ruhu bugün yeniden canlandırabiliriz...

Yazının devamı için tıklayınız

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)