En iyi lise, en iyi üniversite hangisi? (1)

Bir milyondan fazla ailede, şu günlerde cevabı en çok merak edilen sorulardan biri de: “En iyi lise, en iyi üniversite hangisi?”
Oysa bu soru, “Çocuğum için en doğru lise, en doğru üniversite hangisi?” şeklinde olmalı!
Çünkü her çocuk birbirinden çok farklı ve kardeşlerden biri için doğru olan, diğeri için bazen yanlışların en büyüğü olabiliyor!..
Zorlu bir sınav döneminden sonra, liselerde tercih ve kayıt maraton başladı. Muhtemelen okullar açılıncaya kadar da devam edecek. Üniversite sınav maratonu ise bugün başlıyor.
2 milyon 300 bin aday bugün ve yarın sınavların birinden çıkıp diğerine girecek...
Kayıt ve sınav maratonunda, öğrenci ve velilere öncelikle sabır, sonra da hayallerindeki okul ve meslek her ne ise ona kavuşmalarını diliyoruz!..

Kayıt maratonu

Bir milyona yakın aile, yaz boyunca, kendileri için en doğru liseyi arayacak.
Haksız da sayılmazlar, iyi bir gelecek için iyi bir üniversiteye girmeleri gerekiyor ve bunun yolu da iyi bir liseden geçiyor...
Aslında insan hayatını belirleyen en önemli kilometre taşlarından biri de liseler.
Doğru lise seçimi yapıldığında hayatın ondan sonraki akışı en iyi şekilde akıp giderken, yanlış bir lise seçimi her şeyi altüst edebiliyor...
Gelin bugün, liselere girişteki en doğru okulu, yarın da en doğru üniversiteyi arayalım.

Devlet mi, özel mi?

Şu sıralar, öğrenciler kadar, anne babaların da kafasındaki en önemli soru, fen ve Anadolu lisesi mi, imam hatip veya meslek lisesi mi ya da özel okul mu?
İş, sadece birine karar vermekle bitmiyor.
Örneğin, kolej denildiğinde akla hemen Türk kolejler mi yoksa yabancı kolejler mi sorusu geliyor ve zincirleme devam ediyor. İngilizce mi, Fransızca mı, Almanca ya da İtalyanca mı?
Dile de karar verdiniz, bu kez de üniversite başarılarını, öğrenim ücretlerini, burs oranlarını, en önemlisi de evinize uzaklığı, yakınlığını düşünmek zorundasınız. Ve olayın içerisine girdikçe, hangi üniversite, hangi meslek sorusu da gelip karşınıza çıkıyor.
Çünkü okuyacağınız üniversite ve mesleğe göre lise seçmek zorundasınız. Örneğin Alman ekolü okullar daha çok mühendis yetiştiriyor, Fransız okullar da sosyal bilimlere yönlendiriyor. Fen liseleri de genelde tıp ve sağlık bilimlerine öğrenci hazırlıyor. İstisnalar olmuyor mu?
Elbette oluyor. Ama fen lisesi mezunu bir gazeteciye ben bugüne kadar rastlamadım...

Üniversite başarısı?

Meslek lisesine karar verdiğinizde de yine kaşınıza onlarca seçenek çıkıyor.  
İmam hatip mi, endüstri meslek mi, ticaret ve iletişim meslek liseleri mi?
Yoksa yeni açılan tematik liseler mi?
Hangisine karar verseniz, onunla ilgili yine onlarca ayrıntıya, cevap bulmak zorundasınız...
Ayrıca bir de öğretmen liseleri, sosyal bilimler liseleri, Fen ve Teknoloji liseleri var. Henüz benzerleri açılmasa da TEV İnanç Türkeş Lisesi (TEVİTOL) gibi çok farklı bir ekole sahip okullar da bulunuyor. Eskiden çok özel sınavlarla öğrenci alır ve üstün zekâlılar okulu olarak anılırdı. Şimdi, onlar da kafa karışıklığı yaşıyor!
Öğrenci seçimi ve öğretim yöntemlerinde arayış içindeler. Galiba bu yıl öğrenci de almayacaklarmış!

Yabancı dil?

Liseleri önemli kılan en önemli özelliklerden biri de yabancı dil.
Milyonlarca öğrenci ve velinin iyi liselerin peşinde koşuşturmalarının üç önemli nedeni var.
İlki üniversite başarısı, ikincisi yabancı dil, üçüncüsü de iyi bir sosyal çevre...
Peki, bunu hepsi sağlayabiliyor mu?
Evet demek hayalcilik olur.
Özellikle Anadolu liselerinde yabancı dil öğreteni bulmak çok zor. Yabancı kolejler bile eskisi kadar iddialı değil.
Türk kolejlerinde dil konusunda iddialı olanlar da bir elin parmaklarından daha çok değil.
Peki, o zaman çocuklara çocukluklarını yaşatmayan bu at yarışı niye? İşte bunu anlayabilene aşk olsun...
Anadolu liselerinin çoğu tabela okullar haline geldi. 
“Nitelikli” olarak nitelendirilen, sınavla öğrenci alan liselerin sayısı ve özellikle de hazırlık sınıfı olan ve devamında derslerinden bir bölümünü yabancı dille eğitim yapan liselerin sayısı 30 bile değil.
Özel okulların öğrenim ücretleri de aldı başını gidiyor. Yıllık öğrenim ücreti 100 bin lirayı aşanlar var.
Keşke verdiğinize değse!
Veliler ve öğrenciler her şeyden fedakârlık edip deli gibi paralar ödediler, gece gündüz çalıştılar ama nafile!
Bu yıl da bir kez daha görüldü ki bu okullardan mezun olan öğrenciler de derin hayal kırıklıkları yaşadılar. İkamete ve mezuniyet derecesine dayalı olarak sınavsız öğrenci alacak okullara kim nasıl girecek, kim nasıl hak kazanacak, hormonlu notların önüne nasıl geçilecek, hiç belli değil...

Önemli olan ne?

Hangi liselerden mezun olanlar üniversitelerin dil barajını aşabiliyor, hangileri onca yıllık kolej ya da Anadolu lisesi eğitiminden sonra bir yıl daha yabancı dil hazırlık sınıfı okumak zorunda kalıyor?..
Hangi liselerden mezun olanların yüzde kaçı üniversiteyi kazanıyor? Doğru bir gelecek için doğru bir lise hangisi?  
Tüm bu sorular öylesine zor sorular ki bazılarının cevabını bir ömür boyu bile bulamıyorsunuz!
Bu süreçte hep yanınızda olmaya çalışacağız. Çünkü çocuklarımızın geleceği, ülkemizin geleceğidir.

Yazının devamı için tıklayınız !