adscode
adscode

Kadın olmak mı Allah korusun!..

Dünya Kadınlar Günü de olmasa, kadınları hatırlamayacağız. Sadece onları mı?

Kadın olmak mı Allah korusun!..
Milliyet Diyalog

Kimleri unutmuyoruz ki, çocukları, yetişkinleri, emeklileri, çalışanları, eğitimi, yargıyı, ekonomiyi, sanatı, kültürü, doğayı, hayvanları...
Sanki artık hiçbir şeyin kıymeti yok.
O an için önemli olan ne ise onunla yatıp onunla kalkıyoruz.
Oysa doğa da, insan da, olaylar da bileşik kaplar gibidir. Ünitelerden sadece birkaçının dolu olması yetmez, hepsinin belirli bir seviyenin üzerinde olması gerekir. Yoksa en dolu olan bile bir anda diğerlerini dengelemek için en dibe inebilir...
Bu gece Genç Bakış’ta, Türkiye’de kadın olmayı tartışacağız. Bu vesileyle sokak röportajlarında, erkeklere, bugünün Türkiye’sinde kadın olmak ister miydiniz sorusunu yönelttik.
Verilen cevaplar şok edici. Eminim ki izlediğiniz zaman siz de şok olacaksınız...
Kadını baş tacı edenler, önemini vurgulayanlar yok mu? Elbette var ama önemli olan genel tavır!..
Program konuklarımız Toplumbilimci-Yazar Prof. Dr. Emre Kongar ve İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği Koordinatörü Av. Nazan Moroğlu. Ama sizler de internet ve telefonla her zaman olduğu gibi görüşlerinizi dile getirebileceksiniz. Kesinlikle, uykusuz kalmaya değecek bir program olacak...

Nereden nereye...
Her iki kişiden birinin kadın olduğu ülkemizde, peki, kadınlarımız ne kadar yaşamın içinde. Örneğin en yoğun oldukları kesim eğitim yani öğretim kurumları. Beyaz yakalı işlerde de sayıları giderek artıyor ama pek çok sektörde ve siyasette her ne kadar düne göre daha iyi olsalar da hâlâ yok gibiler!..
Kadınlarımız, Cumhuriyet’le birlikte birey olarak eşit haklara sahip oldular. Hatta seçme ve seçilme haklarını Avrupalılardan çok daha önce elde ettiler.
1926’da Medeni Kanun’un kabulüyle kadınlar “yurttaş” olarak özel yaşamı düzenleyen kurallarla eşit hak sahibi oldular.
1930’da belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkını elde ettiler.
1933’te muhtarlık seçimlerinde seçme ve seçilme hakkını elde ettiler. (Köy Kanunu’ndaki değişiklikle.)
1934’te Anayasa’da yapılan değişiklikle milletvekili seçme ve seçilme hakkını kazandılar.  
1935’te de seçme ve seçilme hakkının ilk kez kullanıldığı seçimlerde TBMM’de 18 kadın milletvekili seçildi...
Peki, şu anda geldiğimiz nokta ne?
Sayı olarak arttılar ama oran olarak hâlâ çok gerilerdeyiz. Örneğin 30 Mart’ta gerçekleşecek olan yerel seçimlerde kadın adayların sayısı ne kadar?
Maalesef yok denecek kadar az. Keşke çok daha fazla olabilseydi. Çünkü onlar olmadan bu yükü erkekler tek başına kaldıramazlar, kaldıramadıkları da ortada...

Çocuk gelinler
TÜİK istatistiklerine göre, son 4 yılda, temel eğitimlerini tamamlayamadan evlendirilen 18 yaş altı kız çocuk sayısı 226 bin 428. Erkeklerin tam 21 katıymış.
Yuh olsun demenin ötesinde ne söyleyebiliriz ki!
İşte diğer bazı istatistiklerden satır başları:
-  2011 seçim sonuçlarına göre, 550 milletvekilinin 79’u kadındı.
-  29 Mart 2009 Yerel Seçim sonuçlarına göre ise 16 büyükşehir belediyesi başkanının tamamı, 3 bin 281 il genel meclisi üyesinin de 3 bin 166’sı erkekti.
-  1923-2011 arasında kurulan 61 hükümette, 1656 erkek bakan; 34 kadın bakan yer aldı.     
-  Dünya ortalamasına göre kadın istihdam oranı yüzde 51, Türkiye’de kadın ise yüzde 28,2. Türkiye bu konuda dünya sıralamasında 135 ülke arasında 120. sırada.

Haberin devamı için tıklayınız !

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)