Bir yandan dijital pazarlamanın geleneksel reklam yöntemlerini nasıl değiştireceği konuşulurken diğer yandan bazı büyük markaların daha şimdiden sosyal sitelere ayırdıkları reklam bütçelerinde artış gözlemleniyor.
Amerika’da yayımlanan haftalık reklamcılık dergisi Advertising Age tarafından 6-7 Nisan’da düzenlenen Ad Age Digital Conference 2001’de konuşan spor ayakkabı markası Converse’in global pazarlama yöneticisi Geoff Cottrill, geleneksel mecralarda toplam pazarlama bütçelerinin yüzde 10’undan azını kullandıklarını, kalan yüzde 90’ını ise gelişen yeni medyada harcadıklarını açıkladı.
“Sosyal medyayı görmezden gelmek mümkün değil” diyen Cottrill şöyle konuştu: “Ürün müdürleri Twitter veya Facebook gibi platformlarda markaları hakkında ne konuşulduğunu artık kontrol edemiyorlar. Ne zaman bu konuşmalara markanın da katkı sağlayacağının farkına varılıyor, o zaman herkes rahat ediyor. Uzak ve sessiz kalmak riskli ama tüketicisi ile konuşan markalar için bu platformlarda samimiyet ve dürüstlüğün en doğru taktik olduğu da unutulmamalı.”
Lüks otomobil markası Lexus da dijital alanda medya yatırımı yapanlar arasında. Firmanın baş pazarlama yöneticisi Dave Nordstrom konferansta yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Televizyon, reklam stratejimizde hâlâ anahtar rolde ve bütçemizin yarısını buraya ayırıyoruz. Bütçenin kalan diğer yarısının büyük bir kısmı ise yeni medya işleri için kullanılıyor. Örneğin YouTube’taki sponsorluğumuz ve yeni iPad uygulamamız bu tür işlerden. Pek çok farklı kanaldan ilerlemek zorundayız çünkü artık tüketiciler medyayı çok farklı yollardan tüketiyorlar.”
Yanıltıcı reklama karşı bilinçlendirme kampanyası
İngiltere’de reklam özdenetim kurulu ve medya, yanıltıcı reklama karşı ortak kampanya düzenledi.
İngiltere’nin reklam özdenetim kurulu ASA (Advertising Standarts Authority), basın, açıkhava, radyo, online ve sinema mecralarını kullanan yeni bir kamuoyu bilinçlendirme reklam kampanyası başlattı. Kampanya, yanıltıcı reklam konusunda tüketiciye nereye başvurabileceğini hatırlatmanın yanı sıra firmaların kendi internet sitelerindeki pazarlama iletişimi mesajlarının da artık ASA’nın yetki alanına girdiğini duyuruyor. Kreatif çalışması AMV BBDO isimli reklam ajansı, medya planlaması ise OMD tarafından yapılan kampanya, medyanın verdiği ücretsiz yer veya süre ile yayımlanıyor. Kampanya ağustosa kadar sürecek. OMD’nin CEO’su Steve Williams, “Medyanın verdiği destek, İngiltere pazarında özdenetimin neden ‘altın standart’ olarak kabul edildiğinin en güzel işaretidir” diyor.
Türkiye’de ASA’nın görevini, Reklamverenler Derneği, Reklamcılar Derneği ve medya kuruluşlarının 1994’te oluşturdukları Reklam Özdenetim Kurulu (RÖK) yürütüyor. RÖK de geçmişte bir iki kez kamuoyu bilinçlendirme kampanyası yapmıştı.
Uluslararası Reklam Uygulama Esasları’na göre çalışan RÖK ve ASA arasındaki fark, şikayet edilen reklamlar hakkında verilen kararların kamuoyu ile paylaşılıp paylaşılmaması. RÖK’ün 12.1 sayılı iç tüzük maddesinde “Kurul toplantılarındaki görüşmeler, ileri sürülen görüşler, kullanılan oylar ad belirtilerek veya belirtilmeyerek hiçbir şekilde açıklanamaz” deniyor. Türkiye’de RÖK, aldığı kararları kamuoyuna açıklamıyor. İngiltere’de ASA ise tüm kararları, gerekçesiyle birlikte paylaşıyor.
