Türkiye bir kez daha 28 Şubat darbesindeki fişlemelerle karşı karşıya. Birçok ilde öğrencilere ‘teftiş’ adı altında sorular yöneltilerek aileler kayıt altına alınıyor. Suruç Özel Feza Dershanesi ve Özel Ahmed-i Hani Öğrenci Yurdu’nu teftişe gelen müfettişler, özel bir odaya aldığı öğrenci ve velilere yazılı ve sözlü çeşitli sorular yöneltti. Sorulardan bazıları şöyle: “Bu kurumda öğretmenleriniz AK Parti ve Başbakan aleyhinde bir söz söylüyor mu? Başbakan’a karşı sizi ve ailenizi kışkırtıyorlar mı? Oyunuzu şu veya bu partiye verin diye sizi yönlendiriyorlar mı? Evinizde hangi parti konuşuluyor?”
SİYASİ FİŞLEME
Dershanede okuyan çocuğu için bakanlık müfettişlerinin sorularına sözlü ve yazılı olarak cevap veren N.Y. adlı veli: “Şaşkınlıktan ne diyeceğimi bilemiyorum. Milli irade, ileri demokrasi diye haykıranların bizleri 28 Şubat’ın hukuk ve kanun tanımaz antidemokratik uygulamaları ile yeniden yüz yüze getirmesi, demokrasi ve özgürlük anlayışı adına üzücü. Milletin dershanelerini millete sormadan, hukuk tanımadan oldu bittiye getirip kapatıyorlar bir de bu dershaneleri böyle siyasi konularla denetliyorlar. Bu uygulama AKP’nin siyasi fişlemesidir’’ dedi.
BASKI YOK DİYE CEVAPLADIK
Yurt öğrencisi B.Ç. ise, “Bizlere siyasi sorular sordular ve kâğıt üzerinde cevaplamamızı istediler. Biz de kaldığımız bu kurumlarda bugüne kadar hiçbir siyasi kişilik hakkında konuşulmadığını ve hiçbir siyasetin girmediğini yazdık’’ diye konuştu.
ANTİDEMOKRATİK UYGULAMA
Suruç Özel Feza Dershanesi Müdürü Mehmet Karageçili, yaşadıklarını şöyle anlattı: “28 Şubat’ı da yaşadım. Bugün öğrenci ve öğrenci velilerinden yazılı ve sözlü olarak istenilen bu siyasi bilgiler, 28 Şubat zihniyetinin antidemokratik uygulamalarının, sadece şahıslar değişerek yeniden işleme konulduğunun göstergesi.” Bakanlık müfettişleri, Niğde Serhat Dershanesi’nde de benzer uygulamaya imza attı. Sorguya çekilen öğrencilerden Ç.D, “Bizi odaya çağırdılar. ‘Okulda hocalarınız siyaset yapıyor mu’ dediler. Ben de yapmadıklarını söyledim. ‘Okuldan siyaset sebebiyle uzaklaştırılan öğrenci var mı?’ diye sordu. Ben de bilmediğimi söyledim. Yerimi, yurdumu ve kişisel bilgilerimi istediler. İmza da attırdılar” dedi.
PSİKOLOJİ BOZULDU
Serhat Dershanesi Müdürü Cevat Erdin, 20 yıllık eğitimci olarak hiçbir hükümet döneminde böyle bir uygulama ile karşılaşmadığını belirtti. Erdin, “Müfettişler, çocukları tek tek odalara çağırarak sorular sordular ve bunu da gizli tutmak istediler. Bunu yadırgadık çünkü eğitim kurumunda eğitimin dışında farklı bir şey yapılamaz. Çocuklara suçlu muamelesi yapılması, psikolojilerini bozacaktır” şeklinde konuştu.
10 yaşındaki çocuk siyasetten ne anlar!
Adana’da üniversite öğrencilerinin kaldığı özel bir yurda gelen iki müfettiş, müdür odasındaki güvenlik kamerasının yönünü değiştirdikten sonra 18 yaşını geçmiş öğrencilerin ifadesini aldı. Bazı öğrencilerin görüşmeyi reddettiği belirtildi. Yurt müdüründen öğrencilerin telefon ve adres bilgilerini isteyen müfettişler, bilgilerin verilmemesi durumunda müdürün açığa alınacağı tehdidinde bulundu.
Adana’da çocuklara siyasi sorular sorulmasına öfkelenen bir grup veli, okulda toplanıp alkışlarla uygulamaya tepki gösterdi. Veliler, çocuklara ‘Atatürk’ü mü başbakanı mı çok seviyorsunuz’, ‘Türk değil misin Rus musun’ gibi sorular sorduğunu söyledi. Çukurova ilçesindeki Özel Bilfen Okulları’na gelen yaklaşık 50 veli, uygulamanın sona erdirilmesini istedi. Veliler, vasisi, velisi olmadan 18 yaş altındaki çocukların bir odaya çekilip ifadelerinin alınamayacağını vurguladı. Bir öğrenci velisi, “Ben 10 yaşındaki çocuğumu sadece eğitim için okula gönderiyorum. Siyasete alet edilmesini istemiyorum” dedi.
Fişleme uygulaması suç değil mi?
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, ‘skandal’ olarak tanımladığı Milli Eğitim Bakanlığı’nın ‘fişleme’lerini TBMM gündemine taşıdı.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın yanıtlaması talebiyle TBMM Başkanlığı’na soru önergesi veren Tezcan, “Hükümet, toplumun her alanında olduğu gibi eğitimde de çatışma, korku ve yılgınlık oluşturarak bu çatışmadan yararlanıp, baskı rejimi kurmanın peşinde” dedi.
NABİ AVCI’YA SORULAR
*Bu çalışmaların gerekçesi nedir?
*Bu sorular öğrencilerimizi ayrıştırarak çatışma ortamını körüklemez mi?
*Öğrencilerin öğretmenlerine güvenini azaltmaz mı?
*Öğrencilere suçlu muamelesi yapılması öğrencilerin psikolojisini etkilemez mi?
*Türkiye genelinde bu ifade tutanağını kaç kişi doldurmuştur?
*Fişleme niteliğindeki bu uygulama suç değil midir?
Bilgiler iktidara mı servis edilecek?
MHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kenan Tanrıkulu, kaymakamlıkların, ilçe milli eğitim müdürlüklerinden, eğitim öğrenim gören öğrenci ve onların velilerinin, bir projede kullanılmak üzere kişisel iletişim bilgilerini istemesinin, yerel seçimlerde kullanılmak üzere iktidara servis edileceği şüphesini uyandırdığını söyledi. Tanrıkulu, “Ülke genelinde fişleme mi yapılıyor, iktidara seçmen bilgisi mi toplanıyor” diye soran Tanrıkulu, milletten gizlenen hukuk dışı bu uygulamaları titizlikle takip edeceklerini vurguladı.
Devlet kendi okullarına savaş açmış
MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural, özel okul, yurt ve dershanelerin baskı altına alınmak istendiğini söyledi. Vural, “Bunlar bir tezgahtır. Vatandaşı gerçekten bir tezgahın içine sokup muhtemelen suç ve suçlu üretmek amacıyla yapılan bir şey. Komşudan komşusunu, öğrenciden öğretmenini ihbar etmesini istemek fitne çıkarma amacı taşıyor. Görünen o ki eğer birtakım camialara mensup okullar varsa bu okullar üzerinde bu yönlü yönlendirme yapma amacı taşıyor. Devlet kendi okullarına, öğrencilerine, öğretmenlerine savaş açmış demektir. Suç ve suçlu icat etmek amacıyla 30 Mart sonrasına yönelik girişim yapıyorlar, belli” değerlendirmesinde bulundu.
BUGÜN GAZETESİ