Maalesef ülkemizde gençlerin ve öğretmenlerin seslerini duyurabileceği çok fazla kanal yok.
Biz bu açığı olabildiğince doldurmaya çalışıyoruz.
Gelen maillerin bazılarını haber olarak, bazılarını farklı köşelerde değerlendirmeye çalışıyoruz.
Yeter ki isteyen sesini duyurabilsin…
İşte bu maillerden bazıları:
Mühendislik Eğitimi
Sayin Guclu, Egitime olan ilginizi begeniyorum ancak bazi seyleri neden dile getirmiyorsunuz. Rusyanin bu gunku guce gelmesini Deli Petro nun 1700 lerde Moskava universitersini kurmasiyla baslar. Amerikada binlerce universitye vardir ama birde universite den mezun olduktan sonra (Ben ODTU Makine Muhendisligi mezunuym.) muhendisler iki yil stajyer muhendis olarak calisirlar ve sonrs EIT (Engineer In Training) sinavina girmege hak kazanirlar gecerlerse muhendis olarak calisabilirler (gecme noto 100 uzereinden 60 dir.). Ayrica bes sene calistiktan sonra Professional Engineering (PE) sinavina girerler (100 uzerinden 70) eger bu sinavi gecerlerse yaptiklari projeler oldugu gibi kabul edilir ve 50% daha fazla ucret alirlar. Simdi butun bunlar yetmezmis gibi sirketler ortalamnin3.5 ve uzeri olmasini istiyorlar (4.0 uzerinden). Turkiyede ise bircok universite acilmasina ragmen seviyeleri yuksek lise seviyesidir.
Bu konuyu inceler yazarsaniz memnun olurum, belki Turkiyeye faydasi dokunur.
Teknoloji Öğretmenleri
Sayın Abbas Güçlü, MEB Ömer Dinçer'in son yaptığı açıklamaya göre Teknoloji ve Tasarım Öğretmenliğinde 8 bin öğretmen açığı olduğu belirtildi. Geçmiş yıllarda bu bölüme konaklama ve seyahat işletmeciliği,büro yönetimi gibi branşlardan öğretmen ataması gerçekleştirildi. Fakat Teknoloji ve Tasarım Öğretmenliğini layıkıyla yapabilecek tek branş Fen ve Teknoloji öğretmenliğidir. Ancak Fen ve Teknoloji Öğretmenliğinden bu bölüme hiç bir şekilde alım yapılmamaktadır. 2012 yılı Ağustos atamasında 8 bin öğretmen açığı olan bu bölüme fen ve teknoloji öğretmenlerinin de atanmasını istiyoruz. Sesimizi basın yoluyla duyurmak istiyoruz, lütfen bize yardımcı olun.
Eş Durumu Atamaları
Merhaba, Bizler; Sayın Milli Eğitim Bakanının fedakar öğretmen istiyorum dediği ama bizden haberi olmadığı fedakar öğretmenleriz. Öğretmenliğe atandığımızda, evlerimizden binlerce km uzağa gelmiş , eşlerinden ve çocuklarından 1 yıl ayrı kalmayı göze alarak fedakarlıkta bulunmuş ama bürokrasinin kurbanı olmuş öğretmenleriz.Şöyle ki ; Haziran,Temmuz ...ve Ağustos aylarında ataması yapılan öğretmenlere Ramazan Bayramının da araya girmesiyle “5 Eylül 2011 tarihinde göreve başlatılması” belirtilmiş öğretmenlerimizin isteği dışında bakanlık kendi belirlediği tarihte de göreve başlatmıştır.Bunu yapmasına rağmen bu yılki Özür grubu atamalarını “31 Ağustos 2012” tarihini baz alıp bizi saf dışı bırakmak ve çocuklarımızdan 2 yıl ayırmayı planlamaktadır.Anayasamızın 41. Maddesine göre “Ailenin ayrılmaz bütünlüğünü sağlamak için gerekli tedbirleri alır” ilkesinin tam tersine hareket ederek, öğretmenlerin yıllardan beri hakkı olan “ İl Emri “ uygulamasını kaldırarak son vermiştir.Çocuklarından ayrı olan bir anne ne kadar öğrencilerine karşı verimli olabilir ?Mutlu olmayan bir öğretmenden ne kadar fedakarlık beklenebilir ?Bu ülkedeki doktorları,başbakanları, cumhurbaşkanlarını yetiştiren Bir eğitimci olarak ve bu ülkenin bir öğretmeni olarak sizlere haykırıyoruz.!Bu ülkede eğitimin iyi olmasını istiyorsak, öğretmenlere değer verilmeli, çocuklarından ve eşlerinden ayırmamalı ve öğretmenlerimizin özlük haklarını korumamız gerekir. Bunlar olmadığı takdirde YGS sonuçları gibi bir sürü olumsuz şeyler görmek daha da sıradanlaşacaktır.Kimseden rica etmiyoruz. Hakkımız olan İl emrini ve Eş durumu atamalarını 30 Eylül’ü baz almasını istiyoruz.
