Üniversitelerde merkezi yerleştirme sonrası ön lisans ve lisans programlarında 25 bin kontenjan boş kaldı. Bir yükseköğretim programını kazanıp da kayıt yaptırmayanlarla birlikte bu sayının daha da artması bekleniyor. Boş kontenjanlar arasında geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da mühendislik programları başı çekiyor. Öyle ki birçok üniversitede inşaat, çevre, jeoloji, jeofizik, gıda, elektrik-elektronik, metalurji ve malzeme gibi mühendislik programlarını hiçbir aday tercih etmedi.
Kontenjan yüzde 4 arttı
Bu yıl üniversitelerde açıköğretim programları dahil 1 milyonun üzerinde kontenjan vardı. Mühendislik programlarına 2016’da 240 bin, sonraki yıllarda da 300 bin başarı sırası sınırlaması getiren Yükseköğretim Kurulu (YÖK), kontenjanı da son yıllarda azaltma yoluna gitmişti. Ancak geçtiğimiz yıldan itibaren mühendislik kontenjanlarını tekrar artırmaya başlayan YÖK, 2022’de 74 bin 491 olan sayıyı bu yıl 77 bin 595’e çıkardı. Kontenjanlarda yüzde 4’lük bir artış oldu.
Devlet üniversitelerinde sıfır çeken mühendislik programları aşağıdaki tabloda yer alıyor. 2023 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçlarına ilişkin sayısal bilgiler kapsamında lisans programlarına yerleşme durumunu gösteren Tablo 4 incelendiğinde birçok vakıf üniversitesinde de ücretli, İngilizce, yüzde 50 indirimli mühendislik programlarının tercih edilmediği görüldü.
Konuyla ilgili Milliyet'e konuşan MEF Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Erkut, mühendislik fakültelerinde oluşan boşlukların nedenlerini Milliyet’e şöyle anlattı: “3 nedeni var ve kontenjan artışı bunlardan birisi değil. Birincisi, inşaat mühendisliğinden kaçış. Bu birkaç yıldır sürüyor, bence yanlış ama toplum şu anki inşaat sektörü yavaşlamasına cevap veriyor. İkincisi, ekonomik kriz nedeniyle vakıfların ücretli programlarında doluluğun daha az olması. Üçüncüsü de Türkiye’de çok fazla sayıda mühendislik programının açılmış olması. 60’ın üzerinde mühendislik var ama aslında temel mühendisliklerin sayısı 6. İnsanlar türev mühendisliklere haklı olarak mesafeli duruyorlar...”