adscode
adscode

Reform mu dayatma mı?

Dershane ve internete yönelik yasal düzenlemeler reform mu yoksa dayatma mı?

Reform mu dayatma mı?
Milliyet Diyalog
Her iki konuda da fırtınalar kopuyor.
Eğitim sil baştan yeniden dizayn edilecek, sanal âlemde ise iktidar ne isterse o olacak!..
Algı bu yönde.
Peki, kim haklı?
İktidar mı yoksa muhalefet ve sivil toplum örgütleri mi?
Her iki tarafında argümanlarını çok iyi ortaya koymaları gerekir.
Yoksa yarattığı sancılar, bugünü de aratır noktaya gelebilir...
Peki, bu noktada Çankaya’dan bir veto gelir mi, gelirse de işe yarar mı?..

Herkes değişecek
Son yasal düzenlemelerin yarattığı sancı ve onlara yönelik değerlendirmeler görünen o ki daha uzun süre tartışılacak.
Özellikle eğitime yönelik düzenlemeler fazlasıyla kafa karıştırıcı.
Düzenlemeler sanki 11 yıldır iktidarda olan bir partinin değil, kırk yıl sonra gücü ele geçiren bir iktidarın yapacağı türden...
Yeni getirilen yaptırımlardan bazılarına belki siz de katılacak ya da itiraz edeceksiniz.
Bu da çok doğal.
İşte bu yüzden, olası bir veto durumunda, tartışma süresi olabildiğince uzatılarak, kamuoyunun da bilgisine başvurulmalıdır.
Eğitim sendikaları, öğretmenler, veliler, öğrenciler, sivil toplum örgütleri ne diyor, onlar da dinlenmelidir.
Aynı tartışma ortamı internet için de açılmalı ve sektörün ve kullanıcıların görüşlerine başvurulmalıdır.
Yoksa, çıkan yasaların hiçbiri uzun ömürlü olmaz...

Eğitim sil baştan
Uzun süredir tartışılan ve dershanelerin kapatılmasını öngören Dershane Yasa Tasarısı önceki gece geç saatte TBMM’ye getirildi. Ancak tasarıda sürpriz vardı. Dershanelerin kapatılmasının yanı sıra Milli Eğitim Bakanlığı’nın müsteşar hariç tüm üst düzey yönetiminin değişmesi de gündeme geldi.
Tasarıya eklenen geçici maddeyle müsteşar yardımcıları, Talim Terbiye Kurulu başkan ve üyeleri, tüm genel müdürler, grup başkanları ile 81 il milli eğitim müdürlerinin görevlerinin ‘kanun yürürlüğe girdiği tarihte sona ereceği’ hükme bağlandı. Tasarıda bu görevlerde bulunanların ‘bu maddenin yayımı tarihinde hiçbir işleme gerek kalmaksızın’ sona ereceği vurgulandı.
Oysa, bir süre önce yeni teşkilat yasası çıkmış ve zaten her şey sil baştan yeniden düzenlenmişti!..
Tasarıyla, yine okul müdür ve yardımcılarının görev süreleri de belirlendi. Kanun yürürlüğe girdiği tarihte 4 yıl ve üzeri sürelerle okul müdür ve yardımcısı olanların, bu görevlerinin ‘hiçbir işleme gerek kalmaksızın’ sona ereceği belirtildi.
Tasarıda dershaneler konusundaki önemli unsur ise, dershanelerin 1 Eylül 2015’te tamamen kapanacağının hükme bağlanması oldu. Özel okula dönüşmek isteyen dershanelere de tüm şartları yerine getirmek için Haziran 2018’e kadar süre tanındı.
50 bin özel okul öğretmeni içinde 6 yıllık çalışmışlığı olanlar, KPSS’ye girmeden ancak bakanlığın sözlü sınavıyla 2015 yılı yaz tatilinden itibaren Milli Eğitim Bakanlığı öğretmen kadrosuna alınması hükme bağlandı.
Tasarıyla, Talim Terbiye Kurulu’nun görev ve yetkileri, Milli Eğitim mevzuatı konusunda ‘karar vermekten’ ‘görüş bildirmeye’ çevriliyor. Böylece kurulun statüsü ‘danışman’ seviyesine düşürülüyor.
Bu da cumhuriyet tarihinin eğitimdeki en önemli değişikliklerinden biri olarak dikkat çekiyor. Yani bir anlamda MEB’in karargâhı konumundaki Talim Terbiye resmen tasfiye ediliyor!..

Özel okullar yaşadı!
Devlet, özel okula giden öğrencilere de maddi destek verilecek. Kaç öğrenciye destek verileceği, özel okullarda boş kapasiteler dikkate alınarak her yıl Maliye ve Milli Eğitim Bakanlığınca ortaklaşa belirlenecek.
Destek kriterleri şöyle olacak:
1- Yörenin kalkınmada öncelik derecesi
2- Öğrencinin ailesinin gelir durumu
3- Eğitim bölgesinin öğrenci sayısı
4- Desteklenen öğrenci ve gideceği okulun başarı seviyeleri
Yani biraz keyfe keder durum söz konusu gibi!
Uygulamada çok büyük haksızlıklar yaşanabilir...

İnternet yasası
Pek çok sivil toplum örgütü, internet yasasını sert bir dille protesto ederek, Cumhurbaşkanı Gül’ü yasayı veto etmeye  çağırdı.
Yeni yasayla, Türkiye’de zaten ağır bir baskı altında bulunan basın ve ifade özgürlüğüne yeni bir öldürücü darbe vurulacağı ifade ediliyor.
Anlayacağınız, hemen herkes gibi medya da tedirgin.
Peki, Cumhurbaşkanı Gül yasayı bir kez daha görüşülmek üzere veto etse ne olacak? Aynen kabul edip bir kez daha gönderilir ve o da devre dışı bırakılmış olur.
Peki, bu işin sonu nereye gider?
Ülke bu kadar gerginliği kaldırır mı?..
İşte bu noktada sağduyunun bir an önce devreye girmesi gerekiyor.
Özetin özeti: Gerginliğin hiç kimseye bir yararı yok. Özellikle de siyasete!..

Milliyet

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)