Tatilci olmak?..

Çok genç yaşta emekliye ayrılıp sadece tatil yapanların sayısı o kadar çok ki şaşırmamak elde değil.

Hemen herkesin kendine göre bir nedeni var.

Kimi hak ettiği ücreti ve kariyeri alamadığı için, kimi iş bulamadığı, kimi de bu kısa ömürde o kadar koşuşturmaya, hele hele İstanbul’un eziyetini çekmeye değer mi diye tatile gönül rahatlığıyla devam ediyorlar...

Tatil iyi güzel de şu yolculuklar olmasa, her şey daha güzel olacak.

Hele bir de zamanında, saati saatine kalkıyoruz diye fiyaka satıp, son aylarda, en az iki üç saatlik rötarlarıyla illallah dedirten hava yoluyla macera yaşadıysanız, bir daha tatil mi, tövbe diyenler kervanına siz de katılırsınız!..

Yoğun gündem, üniversiteler

Her sektörde gündem yoğun ama sanki eğitimde çok daha yoğun.

On gün boyunca tüm gelişmeleri yakından izledim, en azından Twitter’da gelişmeleri paylaştım.

Çünkü bir Allah’ın kulu çıkıp da milyonlarca öğrenci, veli ve öğretmeni bilgilendirmiyor.

Hemen her yıl zordu ama bu yıl çok daha zor bir öğretim yılı bizi bekliyor.

Bakan yeni, sorun çok, MEB, YÖK ve ÖSYM, artık ne yapacağını şaşırmış durumda.

Kapatılan üniversite ve okulların öğrenci ve öğretim elemanları adeta ortada kaldı.

Öğrenciler için en azından çözüm arayışları var ama öğretmen ve öğretim üyeleri, sahipsiz durumda. Sanki hepsi de FETÖ’cüymüş gibi!..

Öğretmen atamaları ise tam bir muamma, sözleşmeli öğretmen alımında yapılacak mülakatların nasıl ve kimler tarafından yapılacağı ciddi bir tartışma konusu.

Eğitim sendikaları ve muhalefet veryansın ediyor...

MEB, umarız hepsini şaşırtır.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş’un sık sık altını çizdiği gibi ehliyet, liyakat, millete ve ülkeye sadakat bakalım bu mülakatlarda ciddiye alınacak mı?..

MEB gibi üniversiteler de sıkıntılı.

15 vakıf üniversitesi kapandı.

Devlet üniversitelerinde de çok sayıda rektör ve öğretim elamanının görevine son verildi.

Hatta bazıları hapse atıldı.

Peki, her şey yoluna girdi mi?

Evet demek abartılı olur ama YÖK’ün samimi gayretleri var.

Akla gelebilecek tüm çözüm önerilerini getirdi ancak yine de mutsuz çok.

Bunda en büyük etken, bazılarının, hâlâ olağanüstü bir dönemden geçtiğimizin farkında olmamaları!..

Kimi benimkinden daha iyi değil diye üniversite ya da fakülte beğenmiyor, kimi de demografik yapımı bozar diye daha fazla öğrenci istemiyor.

Eğer bu keyfiyet devam ederse çok sayıda öğrenci ortada kalabilir!

Tercih kılavuzunun son güne kadar açıklanmaması da sanki yeni sorunları beraberinde getirecekmiş gibi gözüküyor!..

Doğa da el değiştirdi!

Bu arada o kadar çok öğretim kurumu el değiştiriyor ki şaşıp kalıyorsunuz...

Kısa sürede, sadece ülkemizin değil, dünyanın en büyük okul zincirlerinden biri haline gelen Doğa Okulları da el değiştirdi.

Satışın son gelişmelerle hiçbir ilgisi olmadığı gibi, kapandı, kapanacak söylentileri de asılsız.

Cuma akşamı yeni yönetim toplandı ve yarın da yeni patronaj Rekabet Kurulu’nun onayına sunulacak.

Umarız bu el değiştirme süreci bir an önce tamamlanır, yoksa okullar kan kaybedecek...


Yazının devamı için tıklayınız !