adscode

BİR ÜNİVERSİTEYi KAZANMANIN TEMEL YETERLİLİĞİ ÖĞRENCİNİN BİLGİSİ Mİ YOKSA SADECE BARAJI GEÇMESİ Mİ?

ÖSYM tarafından temel yeterlilik sınavı soru örnekleri açıklandı. Soruların çok zor olmadığı yönünde gelen tepkilerden sonra, insanın aklına başlıktaki soru gelmiyor değil.

ozkangogercin@outlook.com




Eğitim alanında, eğer ki bir sistem değiştiriyorsanız ve bu değişim de milyonlarca öğrenciyi ilgilendiriyorsa, ince eleyip sık dokumalısınız. Yoksa, acele kararlar ile, hem insanları tedirgin ve endişe içinde bırakır, hem de onların gözünde güven kaybedersiniz. İşte, ÖSYM’nin düştüğü durum da tam olarak budur. Yeni sistemle ilgili, hangi kararı verirse versin, hangi değişikliği yaparsa yapsın, mutlaka altından bir problem çıkıyor. Son olarak, soru örnekleri konusunda yaşanan eleştiri ve tepkiler de bu dediğimi bir kez daha doğruluyor.

Üniversite gibi, insanın geleceğine yön veren bir kuruma yerleşmek için, öğrencilere daha seçici ve eleyici soruların sorulması gerekiyor. Eğer 8.sınıf yani ortaokul öğrencileri, liseyi okumadan, bu sorulara kolay diyebiliyorsa, soruların tekrar gözden geçirilmesi gerekiyor. ÖSYM, bu soruları yayımladıktan sonra, elbette sorulara yönelik görüş ve önerileri dikkate alacaktır diye düşünüyorum. Daha iyi bir ölçme ve değerlendirme adına, soru kalitesinin mutlaka arttırılması ve hatta yeni soru örneklerinin en kısa sürede yayımlanmasının da yerinde olacağı kanaatindeyim.

Sorular ile ilgili eleştirilere baktığımız zaman, amaç öğrenci seçmekten ziyade, üniversite kontenjanlarını doldurmak gibi gözüküyor. Önceki yıllarda, baraja takılan öğrenciler sebebiyle, binlerce kontenjan boş kalmış ve üniversiteler bu konuda sıkıntılarını dile getirmiş, hatta baraj aşağı bile çekilmişti. Ancak, bir üniversiteyi üniversite yapan, orayı her öğrenci ile doldurmak değil, doğru öğrenci ile buluşturmaktır. Doğru öğrencilerin olduğu üniversiteler de, iş hayatında başarılı mezunlar vererek, adını daha da çok duyuracaktır. Bu sebeple, tüm üniversitelerimiz bu hedef doğrultusunda ilerlemeli, eğitim kalitesini yükseltmeli ve daha seçici olmalıdırlar. O yüzden, üniversite sınavı ile ilgili, daha kaliteli soru ve ölçme- değerlendirmeyi de desteklemelidirler.

Boş kontenjan meselesinin çözülmesi için, çözüm soru kalitesinin düşürülmesi değildir. İstenildiği takdirde, bu konuyla ilgili, farklı çözümlerde üretilebilir. Mesela, bu konuda en çok sıkıntı çeken vakıf üniversiteleri, fiyatlarını biraz daha aşağı çekebilir, ya da burslu öğrenci sayısını da arttırabilir. Bununla beraber devletimiz de, eğitim ücretlerindeki vergiyi %1’e de çekebilir. Devlet üniversitelerinde 2.öğretim harçlarında düzenlemeye gidilebilir. Bu konuya daha önceki yazılarımda da değindim. Çünkü, ülkemizde birçok öğrenci, barajı geçip ya da geçemediği için değil, maddi imkanları yeterli olmadığı için okuyamıyor ya da eğitimini yarıda bırakmak zorunda kalıyor. Bu konuda, önce devletimiz sonra tüm eğitim kurumlarımız, öğrencisine ne kadar sahip çıkarsa, onlar da bu sıraları hiç boş bırakmayarak ülkesine de sahip çıkacaktır.

Tüm üniversitelerimizde doğru ve başarılı öğrencilerin olduğu bir gelecek dileğiyle…

 

Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)