Bundan 3 yıl önce birbirinden değerli bir çok isim bir araya gelerek ‘’ Bağ herşeydir’’ sloganıyla yola çıkmış ve harika bir platform kurmuşlardır. Benim de kendilerini severek takip ettiğim, destek verdiğim çok değerli bir topluluk ‘’Attachment Parenting’’. ‘’Attachment Parenting Türkiye Zirvesi’’ başlığı altında bir organizasyon düzenleyeceklerini duyar duymaz büyük bir heyecanla ben de destek çıkmak ve katılmak istedim. Gönüllü olarak destek veren birbirinden değerli bir çok alanda uzman isimlerin katılımıyla çok fazla şey öğrendim ve sizlerle bunları paylaşmak istiyorum.
Attachment Parenting Türkiye çatısı altında şefkatli/ doğal/ koşulsuz ebeveynlik, ihtiyaçlara duyarlılıkla cevap vermek, ebeveyn ve çocuk arasındaki bağlanma, pozitif disiplin, çocuk hakları, toplumsal yaş ve cinsiyet eşitliği, şiddetsiz iletişim, aile içi şefkatli iletişim, kardeş çatışmalarına şefkatli yaklaşım, bağlanma temelli ebeveynlik gibi önemli konular konuşuldu.
Attachment Parenting, empatik ve bağ odaklı ebeveynlik yaklaşımını savunuyor. Şiddetsiz iletişimi baz alarak pozitif disiplin uygulamayı öneriyor. Pozitif disiplin sayesinde evde bireyler arasında eşitlik, saygı ve sevgi yaştan bağımsız olarak işliyor. Çocuklar güven sınırlarını ödül ve ceza ile değil, içselleştirerek öğreniyor. Çocuk birey olarak kabul ediliyor ve tercihlerine, seçimlerine saygı duyuluyor.
Şefkatli ebeveynlikte ya da temelde bağlanma odaklı ebeveynlikte çocuğu anlamak ve tanımak en önemlisi. Özellikle çocukla bağlantıya geçip onun ihtiyaçlarına yönelmek, onu anlamak, anlaşıldığını hissettirmek gerekiyor. Çünkü çocuğun yaptığı her davranışın altında bir ihtiyaç yattığı savunuluyor. Bu ihtiyacı anlamak çözüm yoluna çocuğu da dahil etmek gerekiyor. Bu disiplin anlayışı çocuk büyüdükçe daha da önem kazanıyor. Bunun için fark etmek, niyet etmek ve adım atmak çok önemli. Her ebeveyn ve çocuk arasındaki ilişki ve bağ farklı olduğu için kesin çizgilerle sınırlanmış kurallar yok. Bunları yaparken her çocuğun var oluşuyla biricik olduğunu, kendilerine ait özel alanları ve sınırları olduğunu kabul etmek, kendini gerçekleştirme sırasında da hak ve güce sahip olduğunu bilmek gerek. Çocuğun ihtiyaçlarını fark etmek, ondan gelen sinyalleri okumak, duyusal ve duygusal sistemin gelişimini sağlıyor. Bu süreçte ebeveyn ve çocuk arasındaki duygu regülasyonu önemli. Bağlanma odaklı ebeveynlik çocuğun duygularını keşfederken çocuğun bağımsızlık sınırlarını da görüyor ve ona göre davranıyor. Bu şekilde yetiştirilen çocukların ilerde çok daha huzurlu, sakin ve uyumlu bir birey olacağını düşünüyorlar.
Söyleşi arasında en dikkat çekici kısım ise şuydu; ‘’ Ebeveyn bunları yaparken kendi çocukluğuna, geçmişine ve yaşadıklarına dönüp bakmalı. Bireyin kendi çocukluğunun izleri şimdiki ebeveynlik yolculuğunda mutlaka izler taşımakta. Bunun için yaşanılan kırgınlık, kızgınlık, yalnızlık vs. birçok duygu ile yüzleşmek ve bunları kabullenmeli.’’ denildi.
Böyle güzel ve verimli bir organizasyona katıldığım için kendimi çok şanslı ve mutlu hissediyorum. Farkediyorum ki anne olduktan sonra çocuğumla birlikte aslında bende kendimi büyütüyorum ve bu konularla ilgili okuyorum, araştırıyorum, dinliyorum, öğreniyorum, kendimi geliştiriyorum. Ve anlıyorum ki ‘’ Bağ kurmak çok önemli’’. Unutmayın ‘’ Bağ Herşeydir.’’