adscode
adscode

Bir zamanlar karne heyecanı vardı

Eğitimde kim ne kadar sorumluluklarını yerine getirdi?

aguclu@milliyet.com.tr




Karneleri de sıradanlaştırdık. Ne karne heyecanı kaldı ne de alınan notların, takdir ve teşekkürün. 7,8 zayıfı olan sınıf geçiyor. Sıfır puan alan üniversiteye giriyor. Uzak ve açık öğretim alışkanlık yarattı. Günde 500 test çözen öğrenci, iki yumurta kırıp karnını doyuramıyor!

Böylesi bir ortamda, elbette kabahatli aramıyoruz ama sorgulanması ve karne verilmesi gereken tek kişi öğrenciler mi?

MEB, YÖK, ÖSYM , Veliler ve diğer paydaşların, gelinen bugünkü noktada hiç mi sorumluluğu yok?..

Hadi gelin bugün bir değişiklik yapalım ve öğrenciler yerine kendimize karne verelim!

Eğitimde kim ne kadar sorumluluklarını yerine getirdi?

Eleştiri ve kabahatli aramanın ötesine geçip kim ne yaptı?

Hangi konularda taşın altına kim elini koydu?

Örneğin MEB, YÖK, ÖSYM, üniversiteler, rektörler, müdürler, öğretmenler, veliler ve biz medya mensupları üzerimize düşenin ne kadarını yaptık?

İçimizde alkışı hak edenler, sadece ve sadece, daha iyisi olsun diye çırpınan öğretmenler, öğrenciler ve bir de velilerdi.

MEB ve YÖK’ün karnesi ne olur?

Bu kişiden kişiye değişir ama MEB, kararsızlığı ve zikzaklar nedeniyle kesin bütünlemeye kalırdı.

YÖK’ün bütünlemeye kalması da olasılık dahilinde.

Pandemi dönemi yetmezmiş gibi deprem nedeniyle de uzaktan eğiti geçti!

Pek çok öğrenci, öğrenci olduğunu hissetmeden üniversiteden mezun olacak…

Görünen o ki eğitim memleket meselesi olmadan, daha iyisini yakalamamız zor.

Şişirilmiş notlar!

Karnelerde, şişirilmiş notlar, takdir, teşekkür, ne ararsanız var.

Yakın çevrenizde öğrenci varsa karnelerine bir göz atın!

Hele ki özel okullarda ise daha bir dikkatli bakın.

Takdir, teşekkür almayan yok gibi.

Tüm notlar zirvede.
Madalyonun öteki yüzü ise çok farklı.
Siz çocuğunuzu çok iyi biliyorsunuz ya da sonraki yıllarda sınav sonuçları gösteriyor ki çocuğunuz o kadar da iyi değil!

Peki, o zaman, çocuğumuzun öğretmenleri ile kendi öğretmenlerimizi kıyasladığımızda, neden bu kadar bonkörler?

Çünkü üzerlerinde baskı var hatta yüksek not vermeyen öğretmen adeta dışlanıyor, okulla ilişkisi kesiliyor ya da günah keçisi ilan ediliyor.

Adil ve objektif bir ölçme değerlendirme sistemi eğitimin olmazsa olmazlarının en başında geliyor.

Eğer o yoksa, gerisi teferruattır ve maalesef bizde ciddi anlamda standart bir ölçme değerlendirme yani not verme sistemi yok!

Moral olsun diye verilen notlar kayıt ve yerleştirme puanlarının hesaplanmasında ciddi sıkıntılar yaratıyor!

Tatil dinlenmek içindir!
Bu yüzden öncelikle dinlenin ama sonrasında sizi geliştirecek etkinliklere yönelin.

Bu konuda herkese aynı tavsiyede bulunmak yanlış olur.

Ne istiyorsanız, sizi ne mutlu edecek ve geliştirecekse onu yapın…


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)