adscode
adscode

Ders aldık mı?

Tıpkı önceki felaketler gibi bu konuda da yıllardır uyarı yapılıyor.

aguclu@milliyet.com.tr




Öyle büyük acılar yaşadık ki unutulacak gibi değil. Kabahatli arıyorsak hepimiz kabahatliyiz. Hangi birimiz üzerimize düşeni yeterince yerine getirdik? Aramızdan ansızın ayrılanlara rahmet geride kalanlara ve ulusumuza sabır diliyoruz…
Büyük İstanbul depremi kapıda.
Tıpkı önceki felaketler gibi bu konuda da yıllardır uyarı yapılıyor.
Peki ne değişen ne var?
Yapılması gerekenler neden hemen şimdi ve bir anda yapılmıyor da hep öteleniyor. Yıllara yayılıyor?
Deprem sonrasında yapılan kampanyaların, hızla yapılan konutların, çıkartılması gereken yasaların hayata geçirilmesi için illa da on binlerce canımızın mı yitirilmesi, kentlerimizin yerle bir olması mı gerekiyor?
Nasıl ki hep birlikte “Benzeri acılar bir daha yaşanmasın” diye haykırıyorsak,“Alınması gereken önlemleri hemen alın” diye de bir seferberlik başlatmamız gerekmez mi?
Artık hepimiz çok iki biliyoruz ki on binlerce canımızı deprem yüzünden değil yanlışlar, çürük binalar, denetimsizlik, ihmaller ve vurdumduymazlıklar nedeniyle yaşamını yitirdi.
Tarih yeniden tekerrür etmemeli…
Ateş sadece düştüğü yeri yakmıyor bütün ülkeyi yasa boğuyor.
Yarın İstanbul yıkıldığında da ağıt yakanlar sadece bu kentimizde yaşayanlar olmayacak!
Yarattığı ekonomik kayıplar sadece bu kentimizi etkilemeyecek!..
Koruyucu hekimlik ne kadar önemli ise doğal afetlere karşı koruyucu önlemler de bir o kadar önemli. İş işten geçtikten sonra atılan adımlar da elbette önemli ama çok daha önemlisi, zamanında alınan tedbirler olacaktır.
Uzmanlar olası büyük İstanbul depremi konusunda 30 yıldır uyarıyor.
Çok iyi hatırlıyorum 1990’ların ortasında Yıldız Teknik Üniversitesi’ndeki bir toplantıda bugünkü senaryoların aynısı anlatılıyor ve alınması gereken önlemler sıralanıyordu.
Hiç biri dikkate alınmadı özellikle de “İstanbul daha fazla büyümemeli” olanı!
O zaman da Marmara Bölgesi’nde yaşanacak olası bir depremin onbinlerce binanın yıkılmasına, onbinlerce insanımızın ölümüne ve yaralanmasına neden olacağı söyleniyordu.
Değişen tek şey sayılar.
O zaman sayılar onbinlerle ifade ediliyordu, şimdi yüzbinlerle!..
Deprem öncesi ve sonrası senaryolar hazırlanırken, yıkım ve ölümlerin yanı sıra tarımdan suya, enerjiden ulaşıma, haberleştin sanayiye, ticaretten eğitime, sağlığa hemen her alanda da alternatif projeksiyonlar üzerinde çalışılmalıdır.
Çalışılmalı ki, her şeyine kaybedenler ikinci bir felaket yaşamasınlar…
Yenilenmesi gereken binalar yenilenemiyor çünkü oturanlar, evlerinin aynısını istiyor devlet de fazlasına izin vermiyor.
Evler küçülse ne olacak, hemen yanıbaşlarında gökdelenlere 50 kat izni veren devlet üç, beş katlı apartmanlara masrafların en azından bir bölümünü karşılamak için bir, iki kat izin verse ne olacak!
Takılıp kaldığımız konuların hiç biri yitirdiklerimizden ya da yitireceklerimizden daha önemli değil.
Ne olur artık yapılması gerekenleri ötelemeyelim.
Olağanüstü dönemler ve olağanüstü durumlar için olağanüstü yaptırımlar getirelim ve hemen uygulayalım…


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)