Önümüzde yerel seçimler var. Siyaset de, ülke de ona kilitlenmiş durumda. Aday adaylarından birisi ay sonuna kadar belirlenecek ve ondan sonra asıl yarış başlayacak. Temennimiz “eğitim dostu” adayların projeleriyle öne çıkması ve seçilmeleri.
Belediye başkanlıkları bir hizmet makamı ve çocuklarımızın eğitimine, ülkemizin geleceğine damga vuruyor olmaktan daha büyük bir hizmet olamaz.
Eğitim, istihdam ve en önemlisi de halkımızın mutluluğu, sadece hükümetlerin değil, onlara en yakın durumda olan yerel yönetimlerin de asli görevleri arasındadır.
Umarız önümüzdeki seçimde, bu çok daha güçlü bir şekilde öne çıkar ve okulların alt yapısından eğitimin kalitesine, burslardan istihdama, öğrenci ve öğretmen memnuniyetinden yaşam için mesleki eğitime kadar pek çok alanda öncü olurlar…
Ülkemizde her üç kişiden ikisi direk eğitimle iç içe.
Ya öğrenci ve öğretmen ya da veli, çalışan ya da eğitimin diğer paydaşlarından birisi.
Bu yüzden de kafalar yüzlerce soru uçuşuyor.
İşte serene birkaçı:
- Öğretmen, öğrenci, bilim insanı, veli ve diğer paydaşlar mutlu olacak mı?
- Gençler geleceğe umutla, güvenle bakacak mı?
Sorular zor gibi görünse de aslında cevabı çok basit.
Değişim ve güven duygusu sağlanırsa gerisi kendiliğinden gelecektir.
Bugünkü sistemi olduğu devam ettirmenin hiç ama kimseye bir yararı bulunmuyor.
Zaten devam ettirmek isteyen de şikayetçi olmayan da yok gibi.
İşte bu noktada asıl önemli olan, bu sistemin yerine neyin getirileceği?
Seçimin ve kazanmanın ne kadar zor bir süreç olduğunu eminiz ki artık tüm siyasetçiler anlamıştır.
İşte bu noktada eğitim, öğretmenlerimiz, velilerimiz ve en önemlisi de çocuklarımızı geleceğine yönelik açılımlar, değişim isteyen adaylar için sihirli bir dokunuş olabilir.
Bunu yaptıklarında kazanan sadece çocuklarımız, geleceğimiz, ülkemiz değil, kendileri de olacaktır…
Başkan adaylarının eğitime, bilime, geleceğe dair açıklamalarını heyecanla bekliyoruz...
