Günümüz dünyasında en büyük zenginliklerden birisi de eğitilmiş insan gücü. Bilim, teknoloji, demokrasi, ekonomi, hukuk, barış, sosyal refah ve aklınıza ne geliyorsa hepsi onlara bağlı. Baştacı edilmeleri gerekir. Peki öyle mi?..
Diplomalı insan gücü konusunda müthiş yol aldık ama aynı beceriyi kalite ve insan gücü planlaması konusunda henüz gösteremedik.
Bunu da başardığımızda emin olun her şey çok daha farklı olacaktır...
Üniversiteli ve özellikle de doktoralı bilim insanı sayımızın artması sevindirici mi yoksa endişe verici mi?
Daha da önemlisi lisans ve doktora programları ile hazırlanan tezler, yapılan araştırmalar, kişiye, ülkeye ve bilime ne kazandırıyor?
Doktoraya yönelme, özellikle de bizim ülkemizde, bilim aşkından mı yoksa işsizlikten mi?
Üniversiteyi bitirenlerin ve ve doktora yapanların ne kadarı mutlu, ne kadarı gelecekten umutlu?
Üniversite mezunları iş bulamadıkları için önce yüksek lisansa yöneliyor.
Mastırdan sonra yine iş bulamayınca da doktoraya devam ediyor.
Doktora bittiğinde de yine değişen bir şey.
İşsizlik sarmalı artan bir şekilde yine Demokles'in kılıcı gibi tepelerinde gezmeye devam ediyor.
Bu konuda bırakın bireysel anlamda doktora peşinde koşanları, YÖK ve devlet projesi çerçevesinde doktora yapanlar bile perişan!
2023 için dünyanın en iyi üniversiteler sıralamasında ilk 100’e 2, ilk 500’e 5 üniversite sokmayı planlıyorduk.
Ne oldu?
Lokomotif üniversitelerle bölgesel kalkınmayı gerçekleştirecektik, ne değişti?
Tarımda, saniyide, üretimin her alanında devrim yaratacaktık, doktora tezlerinin buna katkısı hangi oranda gerçekleşti?..
Mastır, doktora ve diğer payeler, akademik unvan için mi yapılıyor yoksa ülkelerin refahı için mi?
Dünyada nasıl, bizdeki durum ne?
Bütün bunları şimdi değil de ne zaman konuşacağız, sorgulayacağız, yeni bir vizyon belirleyeceğiz?
Doktoralı gençler de işsiz kalıyorsa, tuzun koktuğu noktadayız demektir.
Bu yüzden sorunun kaynağına mutlaka inilmelidir.
Nerede hata yapıyorsak onu bir an önce bulup, yeni bir yol haritası çizmeliyiz.
Bu konuda çok yazdık yazmaya da devam edeceğiz.
Neden mi?
Bu bir beka sorunu ve geleceğimizin altın anahtarı iyi eğitimli, donanımlı, alanında yetkin dinamik insan gücü yani gençlerimizden.
Bu süreçte en zor olanı başardık, devamı daha kolay ama...
