adscode
adscode

Köy okulları, zorunlu bağış ve okul öncesi

Görünen o ki, devlet okulları da kendi içinde özelleşmeye başlamış!

aguclu@milliyet.com.tr




Seçimden önce köy okullarının yeniden açılacağı konusunda kesin kararlılık vardı. Kayıtlarda zorunlu bağış istenmeyeceği de sıkça dile getirildi. Okul öncesinin zorunlu olacağına ise kesin gözüyle bakılıyordu. Umarız hiçbiri temenni de kalmaz! 

Devlet okullarına, yeterince ödenek ayrılmadığı herkesin malumu. 

Çok daha fazla kaynak ayrılsa, her okulda kalıcı hizmetli kadroları olsa, elbette çok iyi olur ama, Cumhuriyet tarihi boyunca gördük ki, bu konuda hep sıkıntı yaşandı. Mağdur olan da hep veli ve öğrenciler oldu. 

Kimi okurlar “özel sınıflar açılıyor, bağışlar o yüzden” diyor! 

Görünen o ki, devlet okulları da kendi içinde özelleşmeye başlamış! 

Bir bu kalmıştı!.. 

"Herşeye para bulan ve harcayan devlet, okulların zorunlu ihtiyaçlarını neden karşılamıyor?" söylemi, dünden bugüne hep süre geldi. 

Şu günlerde yine revaçta. 

“Veliler, bu konuda yüzde 100 haklı. 

Her şeye para var da eğitime neden yok!?” diyen çok çıkacaktır.. 

Öyle. Ya da böyle olanağı olan velilerin okuluna bütçesi ölçüsünde yardımda bulunmasi, çocuğuna sunulan hizmetin kalitesini artıracaktır. 

Yardım ya da bağışın, ödeme gücü var mı, yok mu demeden dayatmaya dönüşmesi ise kabul edilemez!. 

Peki neler yapılabilir? 

. Devletin bu yükün altından kalkamadığı dönemlerde, nasıl bir yol izleneceği, keyfe keder olmamalı, yasal bir zemine oturtulmalıdır. 

. Veli katkısı, zorunlu olmamalı ve dayatma içerisine girilmemelidir. 

. Okulların cari gider bütçeleri, abartıya kaçmayacak şekilde tespit edilmeli ve nasıl ve nereden sağlanacağı, çok net bir şekilde öğretim yılı başlamadan İlan edilmelidir... . Okullara kaynak tahsisi yapılırken, ayrım gözetmeksizin, adil olunmalıdır! . Pek çok ülkede oldu gibi, mezunlarla sıcak diyaloglar kurularak, hayata atılmış ve durumu iyi olanlardan bağış istenebilir.

. Bu noktada amaç, bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek olmalı ve yasal sorumluluğun kimde olduğu tartışması yerine öncelikle sorunun çözümüne odaklanılmadır. . Devlet, zorunlu ihtiyaçları, nasıl olsa veliler karışılıyor rehavetine kapılıp, asli görevini asla unutmamalıdır!.. 

Ülke de bizim, çocuklar da. 

Ne ondan vazgeçeriz ne de diğerinden. 

Bu yüzden kabahatli arama yerine el birliği ile çözüm yolları üretmeliyiz. Naz de kabul edilemez dayatma da...


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)