Cumhurbaşkanı Erdoğan "Seçim vaatlerim içinde böyle bir söz verdiysem, bunu Milli Eğitim ve İçişleri bakanlarımla görüşerek yeni bir yol haritasıyla ilerletiriz." dedi. Görünen o ki yeni bir gelişme söz konusu. Peki ne olur? Tümüyle kalkar mı yoksa?..
Ulusal güvenliğimizi ilgilendiren “Çok özel meslekler” için mülakat elbette çok önemli.
Öğretmenlik de yine aynı derece de önemli ama zaten güvenlik soruşturması yapılıyor ve MEB’in yapmak istediği o mesleğe uygunluktan daha çok mesleki yeterliliğe yönelik ve bunun 45 dakikaya sığdırılması ise mümkün değil.
Her iki Bakanımız umarız bu kez topu taca atmaz ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı bir an önce bilgilendirir ve yeni bir yol haritası önerirler.
MEB’in daha önce uygulamaya koymak istediği mülakat sisteminin ne uygulanabilirliği söz konusu ne de sürdürülebilirliği ama ona rağmen “dayatmak” istediler ve bu oldu bitti muhtemelen Külliye'den dönecek.
Bu da her Bakanın kulağına küpe olmalı, bundan sonra alacakları kararı enine boyuna inceledikten sonra karar vermeliler.
Peki bundan sonraki süreç nasıl işleyebilir?
Doğru olan bu öğretim yılındaki atama süreçleri eskiden olduğu gibi KPSS’deki başarı sırasına göre gerçekleşmesi.
Sonraki dönemler için ille de bir değişiklik söz konusu ise bu konuda da çok yönlü düşünülmeli ve sadece atama sistemi değil, öğretmen yetiştirme, seçme ve atama sistemi sil baştan yeniden ele alınmalıdır.
Öğretmen olarak mezun ettiğiniz bir kimseyi yeniden yeterlilik sınavına alamazsınız.
Mülakat da dahil her ne yapılacaksa mezuniyetten önce yapılmalı ya da çok uzun yıllardır sözü edilen Öğretmen Akademisi artık açılmalıdır!...
Öğretmenlerimiz, öğrencilerimiz ve ülkemiz için en hayırlısı ne ise o olsun...
Bunun “şipşak mülakat” olmadığı da çok net görüldü!..
