adscode
adscode

Okul mu, ekran mı?

Okul dışı öğrenme kanalları daha da gelişecek, dünyanın en iyi üniversite ve diğer öğretim kurumları tüm derslerini sanal ortamlarda herkese açık hale getirdi, getirmeye de devam edecekler.

aguclu@milliyet.com.tr




Daha düne kadar en önemli öğrenme kaynağı okul, öğretmen, kitap ve kütüphanelerdi. Dijital Çağ, sosyal medya, arama metotları ve yapay zeka ile birlikte çok şeyler değişti. Peki doğru olan ve öğrenciye cazip gelen hangisi?

Daha da önemlisi bu değişimin farkında mıyız ve bu yönde önlemler alıyor muyuz?

Örneğin son bir yılda kütüphaneye gideniniz ya da ansiklopedi karıştıranınız var mı?

Okul dışı öğrenme kanalları daha da gelişecek, dünyanın en iyi üniversite ve diğer öğretim kurumları tüm derslerini sanal ortamlarda herkese açık hale getirdi, getirmeye de devam edecekler.

Böylece tek bir kanaldan bilgi alma yerine, çok farklı kanallardan bilgilenerek çok daha farklı analiz ve senteze ulaşmak mümkün olacak.

Bu yeni süreçte okullar öğrenme yerine eğitim odaklı hala gelir ve farklı kanallardan bilgi edinme ve bunları uygulamaya dönüştürme yolları öğretilirse sanki çok daha hayırlı bir iş yapılmış olur.

Dikkat edilmesi gereken en önemli ayrıntı ise bu sürecin bireysel ilgi, yetenek, hayal ve beklentileri ne kadar karşılıyor olması!

Cazibe odağı haline gelmezse okuldan kaçışı daha da hızlandırır ki bu da en son düşüneceğiz bir ayrıntı olmalı...

Değişime direnir, klasik eğitimde ısrar eder, çocuklarımızı bilgi hamalı ve sınav köleleri haline getirmeye devam edersek çok şeyler kaçırırız.

Yeni çağın öğrenme modeli ezber ya da bilgi hamallığı değil, öğrenme yöntemleri, neyi nerede bulacakları, nasıl kullanacakları ve en önemlisi de bunu hayata ve üretime nasıl geçirecekleri olacaktır.

İlk ve orta dereceli okullardan önce eğitim fakültelerindeki müfredat programları değişmeli ki yeni nesil öğretmenler bir an önce yetişmeli ve öncü olmalılar.

Bu arada mevcut öğretmenler de çağın gerekleri doğrultusunda sürekli hizmetini eğitimden geçirilmeliler...

Eğitim reformlarından sık sık söz edildiği bir dönemde keşke bu ayrıntılar çok daha fazla dikkate alınıp yeni arayışlar içerisine girilseydi.

Çıkmamış candan umut kesilmez misali MEB, YÖK ve ÖSYM’den de umut kesilmez.

Eminiz ki onlar da eninde sonunda ülkemizin ve çocuklarımızın geleceği için doğru olanın, kendi geleceklerinden çok daha önemli olacağını görecek, anlayacak ve bu yönde harekete geçeceklerdir.

Tek referansımız akıl, bilim ve küresel doğrular olduğu sürece ileriye çok daha güvenle bakmamamız için hiçbir neden yok...


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)