Sınav bataklığı (2)
LGS, YKS, KPSS benzeri sınavlar olmasın mı? Elbette olsun ama bu haliyle değil. En önemlisi de sınavların çocuklarımızdan, gençlerimizden daha mı önemli olmadığı asla unutulmamalı. Neden mi?..
Fen lisesi öğrenci ile meslek lisesi öğrencisini aynı sınavda yarıştıran bu sistemin, sınav sektörü dışında bir kazananı yok da ondan.
Dershane, özel öğretmen, özel sınıflar ve şişirilmiş dopingli notlar başta olmak üzere her türlü desteği alan öğrenciler ile en kısıtlı olanaklarla öğrenim gören öğrencilerin aynı sınavda yarıştırılmaları YÖK, ÖSYM ve MEB’e göre adil olabilir ama vicdanen sorgulanması gerekmez mi?
Eğitimle, sınav sistemleriyle sık sık oynamak elbette savunulacak bir durum değil ama sınavlar yüzünden çocuklarımızın hayatı altüst olurken yaşananları görmemezlikten gelmek de hiç hoş değil.
Müfredat değişikliği ile eğitime belki de bininci kez çeki düzen verilmeye çalışılırken çocuklarımız için hayatta nelerin, hangi koşullarda çok daha önemli olduğu göz önünde bulundurulsun ki geleceğe yönelik farklı bakış açıları geliştirilsin. Yoksa yine boşuna kürek çekmiş oluruz…
Peki bu konuda neler yapılabilir?
Örneğin eğitimin geneli konusunda,
örneğin sınavlar konusunda,
örneğin erken yönlendirme konusunda,
örneğin ölçme değerlendirme konusunda,
örneğin müfredat proramları konusunda,
örneğin yönlendirmede öğretmen kanaatleri konusunda…
Şunu asla unutmayalım:
Bir çocuğun kaşısına çıkacak en büyük şans sınav başarıları değil, onu keşfedecek ve doğru yönlendirecek iyi bir öğretmendir!..
