adscode
adscode

Sınav bataklığı (4), müfredat değişikliği ve mülakat

Akademik başarı hangi oranda arttı?

aguclu@milliyet.com.tr




Geriye dönüp baktığımızda son 40 yılda sınav sektörüne akan para, zaman ve enerji, okul ve yurt yapımına, öğretmenlere kadro açmaya, yeni iş olanakları yaratmaya harcansaydı, bugün bambaşka bir Türkiye ve çok daha mutlu gençler olurdu…

Peki her yıl katlanarak artan sınav maliyetleri adaylara, ailelere, ülkeye ne getirdi?

Akademik başarı hangi oranda arttı?

LGS, YKS, KPSS Türkiye ortalamalarına baktığımızda akademik başarı yerlerde sürünüyor.

İstediği lisye, istediği üniversiteye ve fakülteye girenlerin oranı yüzde 20’nin altında.

Devlet ve aile bütçesinden en büyük pay eğitime ve sınavlara harcanmasına karşın ebeveynlerin memnuniyetsizliği had safhada.
Devletin ve iktidarların gidişattan memnun olduğunu söylemek ise abartılı olur.

İşvenlerin diplomalı gençlerden beklentileriyle, gördükleri ve yaşadıkları tablonun örtüştüğünü söylemek ise akla gelen en son şey olur.

Hemen her alanda onbinlerce hatta bazı alanlarda yüzbinlerce istihdam fazlası diplomalı gencimiz varken, aynı alanlara yönelik kontenjanların sürekli olarak artırılmasının mantığını anlamak ise mümkün değil…

Peki o zaman bu sistemde neden hala ısrar ediliyor?..

Öğretmenliğin çok özel bir meslek olduğu konusunda hiç birimizin, hiç bir kuşkusu yok ise öğretmen adaylarını özenle seçmek, onlara en iyi eğitim vermek ve öğretmen olarak mezun olduktan sonra başka hiçbir ayrıntıya girmeden onları göreve başlatmak asli görevimiz olmalıdır.

Mülakat ve benzeri artı süreçler gerekiyorsa da bunun doğru zamanı, fakülteye giriş ve mezuniyet öncesi aşamadır.

Kazanılmış hakları yok sayıp maçın son 15 dakikasında kuralları değiştirmeye kalmak ise huzuru kaçırmanın ötesinde bir işe yaramaz.
Üstelik daha önce yarattığı sıkıntılar nedeniyle, kaldırılmasına karar verilmişken!..

Müfredat değişikliği konusuna da hiç kimsenin itiraz ettiği yok, dünya değişiyorsa müfredat da değiştirilmeli.
Karşı çıkılan söz konusu durum ise bu konudaki samimiyetsizlik, sık sık bu yola başvurulması ve arka plandaki farklı arayışlar ya da dayatmalardır.

Kamuoyu ve öğretmenlerimizin beklentilerini karşılamayan, geleceğe yönelik doğru adımlar atıldığı yönündeki inancı beslemeyen ve en önemlisi de toplumun her kesiminde heyecan yaratmayan müfredat değişiklikleri bugüne kadar kalıcı olmadı, bundan sonra da olmayacaktır.

İşte bu yüzden bu üç konuda ne olur daha özenli ve dikkatli olalım, zamınımızı, enerjimizi ve kaynaklarımızı çok daha ulvi amaçlar için harcayalım...


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)