Üniversite sınav ve yerleştirme sistemi lime lime dökülüyor. 160 puan alan Boğaziçi Fizik’e, 509 puan alan Bolu Kanatlı Hayvancılık bölümüne girdi. Aynı üniversitenin aynı bölümüne giren öğrenciler arasındaki puan farkı 400’e, sıralama farkı 2 milyona çıktı!
Üniversite girişteki “laçkalığı” ortaya koyan en çarpıcı gösterge, YÖK ve ÖSYM’nin sistem üzerindeki kontrollerini tümüyle kaybetmeleri.
Kontenjanlar dolsun da nasıl dolarsa dolsun mantığı yüzünden
“fırsat eşitliği”,
“hakkaniyet”,
“akademik donanım”,
“kalite”,
“adil ölçme değerlendirme”
gibi bu tür sınavların olmazsa olmazı olan kavramlar yerler bir oldu.
Sınav ve yerleştirmenin daha adil olmasından sorumlu olan YÖK ve ÖSYM, adaylardan bir bölümüne avantaj sağlayacağım diye diğerlerini mağdur etti.
Birilerinin “şov” aracıyla sınavlara girmelerine seyirci kalıp, diğer adayların haklarının yenmesine neden oldu.
İlk 10 bine giren adayların giremedikleri bölümlere ilk 3 milyona giremeyenlerin girmesine olanak sağladı.
Tıp, Hukuk, Mühendisliklere getirdiği başarı sıralaması barajı, kontenjanların altında kalınca kamyonlarca hayalini kurduğu bu fakülteler boş kaldı.
İşte sistemin geldiği noktayı gösteren çarpıcı somut bir örnek:
509 puanla Bolu İzzet Baysal Üniversitesi Kanatlı Hayvan Yetiştiriciliği bölümüne yerleşen O.Ç.’nin açıklaması:
“Tıp Fakültesi 4. Sınıf öğrencisiyim. Özel matematik dersi verdiğim öğrencilere örnek olması için sınava girdim. Kimsenin hakkını yememek için de bu tercihi yaptım. Adım ‘Kanatlı Tıpçı’ya çıktı” demiş.
Görünen o ki O.Ç. de YÖK ve ÖSYM gibi sisteminin “ucube”liğinin farkında değil. O.Ç., bir değil iki öğrencinin hakkını yedi!
İlki tıpa girebilecek bir öğrencinin önünü kesti.
Nasıl mı?
İlk 50 bine girecek bir öğrencinin önünü kesip, tıp fakültesine girmesini engellemekle kalmadı, Kanatlı Hayvancılık bölümünü özellikle seçecek bir adayın da hayaline kavuşmasını engelledi.
Öğrencilerine ya da çevresine “şov” olsun diye sınava defalarca giren binlerce öğretmen ve öğrenci olduğunu da özellikle hatırlatmak istiyoruz!..
TYT, AYT ve yabancı dil sınavlarında çıkan 300’ü aşkın sorudan sadece birini ya da birkaçını çözüp üniversiteli olmak hatta Boğaziçi üniversitesi’ne girmesine olanak sağlamak, fırsat eşitliği mi, pozitif ayrımcılık mı ya da işgüzarlık ve hakkaniyetsizlik mi bir kez daha gözden geçirilmesinde sonsuz yarar var...
