Sorumlu kim?..

Ortada bir başarı varsa herkes sahipleniyor ama bir başarısızlık söz konusu ise herhangi bir yetkili ya da sorumlu birini bulmak mümkün değil. Bugünkü sorunların temel nedeni de sanki bu!
Konunun ne olduğu önemli değil hemen her alanda gelinen son nokta bu. Sıkıntılı her konuda bir sorumlu arıyoruz ama ara ki bulasınız!..
Şehir efsaneleri de bu yüzden doğuyor.
Konuşması gerekenler, sorumluluk alması gerekenler susuyor, mağdur olanlar ya da hiç alakası olmayanlar konuşuyor.
Batılı ülkelerin pek çoğunda kamuyu direk ilgilendiren konularda resmi sözcüler, düzenli olarak bilgilendirme yapıyor, denetim organları da yine düzenli bir şekilde yaptıkları denetimleri kamuoyu ile paylaşıyor.
Böyle olunca da “sorumlu kim?” sorusu havada kalmıyor, gerçek muhataplar sevinci olduğu gibi kederi de paylaşıyorlar.
Örneğin deprem konusunda sorumlu kim?
Yaşamını ve evlerini yitiren depremzedeler mi, müteahhitler mi yoksa imar sürecinin her aşamasını denetlemesi gerekenler mi?
Örneğin milyonlarca işsiz mezunun olduğu fakültelerin kontenjanlarını sürekli artırarak işsizliği körükleyenler öğrenciler mi, YÖK ve ÖSYM mi yoksa üniversiteler mi?
Örneğin herkese kredi kartı dağıtıp, sonra da milyonlarca vatandaşımızın kredi kartı bataklığına sürüklenmesine neden olanlar kart zedeler mi, bol kepçe kart dağıtanlar mı, düzenleme ve denetleme yetkisi olanlar mı?
Okullarda, en azından zorunlu temel eğitimde öğrencilere her şeyden önce keşke vatandaşlık hakları, sorumlulukları, hesap verme ve hesap sorma, sorgulama yol ve yöntemleri öğretilse.
İşte o zaman her yurttaşımız, her şeye özellikle de milli ve manevi değerlere ve kişisel hak ve sorumluluklarına çok daha sahip çıkacaktır.