Yeni bir bakış açısı gerek!

Yapay zeka ile ilgili gelişmeleri gördükçe ve en önemlisi de kapsama alanına yönelik ayrıntıları ve öngörüleri dinledikçe, kaybedecek tek saniyemiz bile olmadığını anlıyorsunuz. Avantajlarımız da çok, dezavantajlarımız da. Gençlerimize güvenelim, önlerini açalım yeter!
Görünen o ki yapay zeka ile birlikte dijital hayat tarzı pek çok sorunu da beraberinde getirecek.
En önemlisi de siber güvenlik.
Kendi yazılımlarımız kadar kendi koruma kalkanlalarımızı da geliştirmek zorundayız. Özellikle de elimizdeki dijital verileri koruma konusunda.
2023 Vizyonu yeniden revize edilir mi bilmiyoruz ama mevcut halinin bile çok gerisindeyiz.
Peki sorun vizyonda mı? Kesinlikle hayır.
Doğun hedefler, samimi çabalar, ciddi bir kaynak aktarımı ve en önemlisi de eğitime ve karşı asla tükenmeyen ilgimiz, alakamız ve heyecanımız var.
Hem devlet hem de millet olarak.
Bunu en iyi şekilde değerlendirdiğimizde, bilim ve katma değeri yüksek ürünlerle taçlandırdığımızda içinde bulunduğumuz yüzyıla damga vurmamız işten bile değil.
İşte bu yüzden eğitime, bilime, AR-GE’ye, teşviklere ve insangücü planlamasına yeni bir bakış açısı getirmemiz gerekiyor.
Bakandan bakan değişen günlük bakış açıları yerine birinci 100 yılın ilk yıllarında olduğu gibi kalıcı ve bir o kadar da vizyoner politikalar belirlemek, ülkemizin geleceğine yapılmış en büyük yatırım olacaktır.
Ülkemizde, yapay zeka, çip tasarımı ve üretimine yönelik olarak bölük pörçük de olsa çok ciddi çabalar söz konusu. Hem de çok uzun yıllardan beri.
Umarız bir an önce ete kemiğe bürününler...