Yeni yılın ilk günleri hep zor geçer. Ama her şey gibi onlar da geliyor, yaşanıyor ve bir süre sonra da sıradanlaşıyor. Tıpkı önceki yılların ilk günleri gibi.Karamsar olmaya gerek yok. Her geçen yıl bizden çok şey götürüyor gibi görünse de kazanımları sanki hep daha fazla.
Yeni yılın ilk günlerinde her zaman olduğu gibi yaşananları değil yaşanmayanları, kazandıklarımızı değil kaybettiklerimizi, yaptıklarımızı değil yapamadıklarımızı düşünüp yine kendimizi üzmek için bahaneler arıyoruz.
Ne olur bu yıl da öyle yapmayın.
Bir şeyi kaybettiğimizdeki üzüntüyle, kazandığımızdaki sevinç doğru orantılı olmalı ama nedense üzüntünün dozu hep daha fazla oluyor.
Yaşanan, yapılan, kazanılan güzellikler, şarkı da olmuyor, haber de! Şarkılardaki hüzün, haberlerdeki iç karartıcı başlıklar hep bu yüzden değil mi!..
Dünü, dün de bırakıp, sevinç, mutluluk, kazanç, huzur, keyif, seyahat, hoşgörü ve kahkaha haklarını yeterince kullanmayanlar için geçmişyılları yere vurmayı bırakıp, geleceğe bakalım.
Sadece yeni bir yıla değil Cumhuriyetimizin ikinci 100 yılına da giriyoruz. 100 yıl önceki şartlar bugünün çok uzağındaydı ve bugünlere geldik.
Bugünün birikimiyle neler neler başaramayız ki!..
Gelin bu yıl bir farklılık yapıp birikimlerinizin türünü değiştirelim, para yerine dost, üzüntü yerine keyif, gerginlik yerine hoşgörü, kaçırılan fırsatlar yerine yakalanan fırsatları biriktirelim...
2000 bin yılına girerken bin yılı geride bıraktık, bu yıl da Cumhuriyetimizin 100. Yılını uğurladık.
Görüldüğü gibi zaman hızla akıp gidiyor.
Hadi öncesini bırakalım, 2000 yılından bugüne kendiniz için ne yaptınız?
Örneğin öğrenciyseniz sınav kazanmanın, diploma ve sertifika biriktirmenin ötesinde ne yaptınız?
Öğretmen, veli ya da MEB, YÖK, ÖSYM bürokratıysanız eğitime hiç farklı bir açıdan bakabildiniz mi?
Eğitimi, daha iyi bir karne ya da daha yüksek bir puan almanın ötesinde hiç düşündünüz mü?
Yok eğer donanımlı ve eğitimli bir yurttaşsanız insan olduğumuzun farkına varıyor, güzellikleri hissediyor, öğrenmeyi, üretmeyi, paylaşmayı, korumayı, saygıyı, hoşgörüyü, yenilenmeyi, hakkı, hukuku, adaleti, demokrasiyi, kısacası her şeyi, eğitimle kazanıp, eğitimsizlikle kaybettiğimizin yeterince farkında mısınız?
Bunu çevrenize, sandığa yansıtabiliyor musunuz?
Yeni yıl, eğitimin önemine inanan herkese daha fazla güzellikler getirsin ve inandıkları yolda mücadele verirken, yalnız olmadıklarını akıllarından hiç çıkarmasınlar.
Onlarla birlikte olmaya, eğitim meşalesini yakmaya devam edeceğiz.
Eğitim, bilim, akıl ve gelecek için mücadele edenler, zaman zaman dışlanmışlık ve pişmanlık duyguları yaşasalar da er ya da geç sonunda kazanan hep onlar oluyor.
Daha çok okuyan, daha çok düşünen, daha çok öğrenen, daha çok paylaşan, huzurlu, sağlıklı, kazançlı ve bir o kadar da keyifli bir yıl dileğiyle, yüreğinizden sevgi, yüzünüzden gülücük hiç eksik olmasın...
Yeni yılın ilk gününe nasıl başlarsanız öyle gidermiş!
Hadi bir farkındalık yaratın; keyifle başlasın, keyifle devam etsin ve keyifle bir sonra ki yıla devir yapsın!
2024 umutların asla tükenmediği bir yıl olsun...
