Sevgi, saygı ve iyi niyetin, dürüstlüğün, kardeşliğin gittikçe ötelendiği bir dünyaya gidiyoruz. Ne ara bu hale geldik ne ara bu kadar olumsuz anlamda değişime uğradık anlamak mümkün değil. Bundan büyükler kadar çocuklar ve gençler de nasibini aldı.
Sevgi, barış ikliminin hâkim olduğu okullar; akran zorbalığının, saygısızlığın hakim olduğu iklime bıraktı yerini. Kalemi olmayan arkadaşına, kalemin ortadan kırıp açıp veren; silgisini on parçaya ayırarak arkadaşlarıyla paylaşan yemeğini, simidini paylaşan çocuklardan döven, yaralayan, kanatan acımasız çocuk ve genç güruhları yarattık. En ufak bir durumda psikolojisi bozulacak, diye hatasını, yanlışını, eksiğini göstermediğimiz çocuklarımıza hayat maalesef bunları gözünün içine soka soka gösterdi, gösterecek, gösteriyor
Kedi teklemedi, göz yumduk
Küfretti, göz yumduk.
Arkadaşını dövdü, “Aferin dayak yeme, iyi yapmışsın” dedik, göz yumduk. Eksik kalmasın diye her şeyi yaptığımız, her şeyden koruduğumuz çocuklarımız artık gözümüzü oyuyor; çevresinin gözünü oyuyor, farkında mısınız?
Okul iklimini düzensizlik ve disiplinsizlik bozar. Yanlış davranışa yaptırım uygulanmaması, onu öğrenci nezdinde kabul edilebilir kılar ve yanlış davranışlar sel gibi gelir; önünü alamazsınız.
Çocukların yanlışlarını uyaran, iyi yetişmeleri için çaba harcayan öğretmenlerin en ufak bir olayda oraya buraya şikayet edilmesi, öğretmenlere atılan iftiraların ispatı halinde bile bunu yapanların ceza almaması , art niyetli insanları yüreklendirmiş; iyi niyetli, samimi öğretmenleri ise veli mobbingi, öğrenci mobbingi ,müfettiş, şikayet baskısı yıldırmıştır.
Bazı çizgiler kalın hatlarıyla çizilmeli herkes görevini, yerini bilmelidir. Öğretmenin alanı herkesin müdahalesine açık bir alan olmamalıdır.
Özgürlük alanı sınırlanan, sürekli baskıya uğrayan öğretmenler üretemezler. Yılgınlığa düşen öğretmen uğraşamaz hale gelir. Alanı daralan öğretmen alanı gevşetmek zorunda kalır, bu durum da beraberinde daha büyük sorunlar doğurur. Sorunlar küçükken alınmayan önlemler, sorunlar büyüdüğünde artık işe yaramamaktadır. Milyonlarca öğrencinin eğitiminde durumu düşündüğümüzde bu sorunların altında kalırız.
İlköğretimden başlanarak ciddi anlamda değerler verilmeli, etkinlikler kağıt üzerinde değil, gerçek anlamda yapılmalı ve bir disiplin, kural, sınır çizme yönetmeliği hayata geçirilmelidir. Okullara disiplin ve düzen getirilmeli ; velinin eli ,eğitimin ve öğretmenin üzerinden çekilmelidir.
Öğretmen, uygulama alanında amirinin ve müfettişin denetimine açıktır lakin önüne gelenin öğretmeni kendince denetlemesi, rahatsız etmesi kabul edilemez.
Telefonların okula sokulmaması, siber zorbalığın ve akran zorbalığının önüne geçilmesi, öğretmen yetkilerinin genişletilmesi , Öğretmen Meslek Kanunu’na öğretmene şiddeti, mobbingi önleyici maddelerin konması, öğretmenin yaşam standardının iyileştirilmesi, öğretmenler arasındaki ücretli, sözleşmeli, kadrolu farklarının ortadan kaldırılması… gibi koruyucu maddeler eklenmelidir.
Okul iklimleri yeniden pozitif anlamda tesis edilmeli , güçlendirilmeli. El elden, her işin ivedilikle yapıldığı, yapılan işlerden keyif alındığı bir iklim tez ama çok tez tesis edilmelidir.