İşte Hülya Avşar'ın MasterHealth Dergi ile paylaştığı hayrete düşüren zayıflama serüveni ve çok özel tüyoları
ALT YAPIM HEP KASLIYDI
Ben sporcuydum. Alt yapım hep kaslıydı. Üzerimde kilo varken de röportajlarımda derdim ki, "Sizin o gördükleriniz kilo değil, kas" ve bana gülüp, "Evet tabi o kas" derlerdi. Bir gün konser sonrası asistanım Serkan ve kuaförüm Serpil, "Birkaç kilo verseniz ne kadar güzel olur biliyor musunuz? Şeyda Coşkun'un zayıflattığı kişiler gibi çok başarılı olursunuz" ifadesini kullandılar. "Bir bildikleri vardır" diyerek, "Arayın hemen Şeyda'yı" dedim. Şeyda ile başladık. Onun bana gönderdiği yiyecek ve içecekler önce beni disiplin etti. Normalde de arsız bir yiyici değilim ama hiçbir şeyi aksatmadan 1.5 ayda 12 kilo verdim.
'GÖSTERİŞ SPORU' EN BÜYÜK ZARAR
Sporu gerçekten seviyor ve sporcuysanız, spor yapmadığınız gün depresyona girersiniz. Ben de öyle oluyorum. Acil bir işim olmadığı sürece, mutlaka gece saat 12-1 de olsa, o toksinleri vücudumdan atmam ve bütün kaslarımı çalıştırmam gerekiyor. Zaten gerçek sporcuysanız sporu bırakamazsınız. Ancak geçici bir spor yapıyorsanız ya da gösteriş olsun diye yapıyorsanız, başlayıp bırakmakla sonuçlanır. O da vücuda verilecek en büyük zarardır. Bu tip insanlar mümkünse spor falan yapmasın.
YÜZÜMÜN İNCELİĞİ BENİ MUTLU EDİYOR
Hayatımda kendimi hiç bu kadar beğenmemiştim. Sabah kalkıp aynaya baktığımda yüzümün inceliğinin ortaya çıktığını görüyorum. Bu beni mutlu ediyor. Bir de insanlar kiloluyken yaş aldıkça daha yaşlı görünüyor. Çünkü yaşlı yüz sarkıyor. Yüzdeki o etlerin sarkmasına müsaade etmek zorunda kaldığımız kiloların, gitmesi gerektiğini düşünüyorum.
JİMNASTİKTEN ÇOK SIKILIRIM
Ekstra bir spor dalına girmedim. Hayatımda en sıkıldığım sporlar; pilates ve jimnastik gibi "Bir iki üç beş, hadi kalk, bir kere daha karın kası" denilenler... Bunları yapmaktan nefret ettim. Çünkü komut almaya gelemiyorum, o sporları yapacağım derken ruhum bozuluyor. Yapamadığımdan değil gayet iyi yapabiliyorum ama yine de sinirleniyorum, ruhum daralıyor, psikolojim bozuluyor. O yüzden hayatımda tenis ve yüzme var. En önemlisi de yürüyüş, hayatınızda her zaman olabilecek bir aktivite.
EN BÜYÜK MOTİVASYONUM: "YAKIŞTIRIYORUM"
Zayıflama sürecimde en büyük motivasyonum, giydiğim kıyafetleri kendime yakıştırıyor olmamdı. Eskiden olsa, "Nerem fırlayacak, istediğim bu kıyafet bana olacak mı?" sorularıyla düşünüp dururdum. Bundan kurtulmam beni müthiş motive etti. Hayalim var... Hepimiz yaşlanacağız. Estetik de olsak, gerdirsek de çektirsek de yaşlanacağız ama benim bir hedefim var; yaşlanırken güzel yaşlanmak, ince bir kadın olmak. Uzun saçlı olmak, arkadan hep örmek ya da topuz yapmak. Giydiği her kıyafet üzerinde şık duran, çekici, hoş ama her şeyi ile feminen olan bir yaşlı kadın olmak istiyorum. Yaşlanmak da güzel...
