Neredeyse her okula açılmış ve en ücra köylerdeki öğrenciler de bilişim dünyasının nimetlerinden yararlanmaya başlamıştı.
Hemen her öğrencinin e-mail adresi olmuştu. En büyük şikâyetleri, internet hızıydı.
Öğrenciler, ısrarla, kesintisiz ve hızlı bir internet için okullarına fiber optik kablo döşenmesini istiyorlardı.
O konuda da ciddi adımlar atıldı ama sonrasında ne olduysa oldu! Film koptu.
Bilişim öğretmenliği en itibarlı mesleklerin başında geliyordu.
En yüksek puanlı öğrenciler Bilişim Teknolojileri Eğitimi Bölümü’ne giriyordu.
Bilişim sınıfları ve bilişim dersleri son yıllarda eğitim ve gelecek adına atılan en önemli adımlardan biriydi. Köy okullarına kadar girmişti.
Her ne hikmetse, tıpkı Coğrafya dersleri gibi o da seçmeli hale getirildi. Asrın projesi olarak lanse edilen FATİH projesi ise çoktan unutuldu!
Bilişimsiz olmaz!
Atılan yanlış adımlar bu kadarla da sınırlı kalmadı.
2020 yılına girerken bilişim öğretmenlerine verilen kontenjan sayısı sadece ve sadece 201 kişi.
Oysa artık her şey bilişim odaklı.
Kodlama, yazılım, yapay zekâ, akıllı uygulamalar, sosyal medya derken, dijital dönüşüm yaşamımızın olmazsa olmazları haline geldi. Bizi geleceğe taşıyacak olan yüksek katma değerli ürünler akıllı ürünler olacaktır. Bunu asla unutmamalıyız!