Diplomasını satılığa çıkaran Tarih Öğretmeni anlatıyor

''Dörtyol Atatürk Lisesi’nden 2003 yılında mezun oldum. Sağ olsun
Abdülhalik Çelebi, Alpaslan Özcan, Hilmi Bukis gibi hocalarım bende
tarih sevgisinin oluşmasını sağladı. 2004 yılında, Kıbrıs referandumu
sırasında “Biz ne Türküz ne Avrupalıyız, biz Kıbrıslıyız” yazılı
pankartları ve çevremde “Kıbrıs’ı verelim” diyen insanları görünce
dedim ki kendi kendime, senin insanlara borcun var, milli kültürüne
bağlı, tarihin ne olduğunu bilen gençlere bu ülkenin ihtiyacı var.

Sibel Meriç'in canlı yayında açılan göğüs videosunun tıklanma
rekorları kırdığı memleketimde biraz ütopik bir hayal olsa da
yapmalıydım. Peki nerede okuyacaktım? Ankara tabi ki de. Milli
kütüphane oradaydı. Türk Tarih Kurumu da. Belki Ermeni iddiaları
konusunda kitap bile yazabilirdim. Gazi Üniversitesi Tarih
Öğretmenliği. Hedef belli artık.

Üç yıl dershane kapılarında ömrüm geçtikten sonra (bugün Suriyeli
gençler istedikleri bölümde istedikleri üniversitede okuma imkanı var)
yüksek puan geldi. Rehber hocalarım Tarih Öğretmenliğinin ataması az,
madem böyle düşüncen var, Sosyal Bilgiler Öğretmenliğine git, Ankara
Üniversitesi Eğitimi daha güzeldir. Velhasıl rehber hocalarımı
dinledim. 2006 yılında başladım, 2010 yılında bitirdim.

Dediler KPSS olmazsa olmaz. Girdiğim yıl kopya çekildi, sınav iptal.
Tekrardan yapıldı ama hala suçlular belli değil. Hükümet-cemaat
kavgasından sonra göstermelik gözaltılar. 2011 yılında seçim kurbanı
olduk. Hüseyin Çelik gözlerimizin içine baka baka yalan söyledi. 2012
yılında sınırda kaldım. Hadi şubatta gideriz, şubat ataması
iptal.(2014 yerel seçimler öncesi Nurettin Canikli şubat atamasını
Eylül’den söyledi, hani olmayacaktı?)

Eylemler düzenle, dernek kurmaya çalış, abi olmuyor, insanlarımızın
inancı yok, sistemi değiştiremedik, sonunda kölesi olduk. Yetmedi 2013
yılından beri ne idüğü belirsiz alan sınavına tabi tutulduk. Gy+Gk
Eğitim 200 soru %50 Öabt 50 soru %50 çok mantıklı.

Yıl 2015 KPSS sınavı öncesi.Hatay-Adana  otoban yolunda Misis
çıkışında kaza var. 40 dk bekle, sınava 20 dk kala yetiş, her yanım
ter, stres yumağı olmuşum, bu aksilikten sonra sınava girdik. Bu sınav
sadece 17 il merkezinde ve sabahın köründe yapılmakta. Anladığım şu
oldu, sen ne kadar çalışırsan çalış, ne kadar emek edersen et, ÖSYM
ters köşe yapıyor. Sonuçta sıralama sınavı, bir şekilde elenmesi
gerekiyor insanların. Soruların saçma olmasının bir önemi yok, sen
sor, bilirse bilir, bilmezse “çalışsaydın, yüksek puan alıp
atansaydın” deriz mantığı var. Sanki KPSS’de şu puanı alırsan seni
atarız diyorlar.

Dedik devlet olmuyor, dershane de çalışmaya başladık. Hop
hükümet-cemaat kavgası dershaneler kapatılıyor, işten çıkarıldım. Etüt
merkezleri kalacak dediler, orada çalıştım, belki ekmeğimiz burada
vardır, hop yasayı değiştirdik, etüt merkezide kapanacak, iş yerini
kapattık. Özel okul desen, yok oda olmuyor. Diğer işler, oda olmuyor,
olmuyor ne yaptıysam olmuyor.

Yaşım 28 oldu. Çoğu arkadaşım evlendi, çoluk çocuğa karıştı. Bende
değişmeyen şey, gittiğimiz ortamda genel itibariyle cebimde çay
parasının olmaması ve kasada “sen dur, biz hallederiz” lafları oldu.
Neyse, velhasıl kelam, ben yoruldum, kalbim dayanmıyor, yüreğim
dayanmıyor, her gün takvimin yaprağı eksiliyor ve hiç geri gelmiyor.

Hayatımın 12 yılını, emeğimi, ideallerimi çöpe atıyorum artık… Bitsin
bu çile, çıkarıyorum seni hayatımdan KPSS!.. Peygamberlik mesleği
dediğim, ideallerim için gittiğim öğretmenlik mesleğini hayatımdan
çıkartmak istiyorum… 12 yılımı bana geri verecek kim var?''