Emeklerinin karşılığını almak için 29 Ocak 2015 Perşembe günü greve çıkan metal işçilerinin haklı mücadelelerinin yanında olacağız. En ağır işlerde haftada en az 45 saat çalışıp aylık 900 TL ile 1500 TL arasında ücret alan metal işçileri, insanca bir yaşam için, emeklerini sömürtmemek için, çocuklarına daha güzel bir gelecek sunabilmek için grevi örgütlüyorlar.
DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikasının işyerlerinde“söz, yetki karar işçilerde” anlayışıyla kurduğu sandıklardan grev kararı çıktı. Bu anlayış, işçilerin hak mücadelesini doğru bir çizgide sürdürmek yerine işverenlerin, iktidarların yanında saf tutarak, toplu sözleşme masalarında emek sömürüsünün önünü açan maddeleri imzalayan sendika ağalarına bir ders olmalıdır. Ülkede “çalışma barışının ve istikrarın muhafaza edilmesi” söylemiyle hep emekçi kesimlerden fedakârlık isteyen işveren örgütleri, iktidar ve sarı sendikaların yöneticileriyle birlikte kurdukları tezgâhlarında emekçilerin geleceklerini çalmaktadır.
İşçilerin yalnızca %9,68’inin sendikalı olduğu, taşeronlaşmanın yaygınlaştırıldığı ve iş güvenliğinin hiçe sayıldığı, emekçilerin ölümleri üzerinden gökdelenlerin inşa edildiği ülkemizde, tarihsel birikiminden aldığı güçle “Yılmayacağız, teslim olmayacağız!” diyen Birleşik Metal-İş üyesi emekçilerin bu onurlu mücadelelerini destekliyoruz.
1977’lerde yasalaştırılmaya çalışılan Devlet Güvenlik Mahkemelerine karşı işyerlerinde direnişe geçerek, “DGM’yi ezdik, Sıra MESS’te!” diyerek metal sanayi işverenlerine karşı “Büyük Grevi” örgütleyenler, şimdi de kendilerine dayatılan üç yıllık sözleşmeye ve insanca yaşamalarına engel olanlara karşı çıkıyorlar.
Onlar; “Haklıyız, çünkü emeğimizin karşılığını istiyoruz! Haklıyız çünkü sömürülüyoruz! Haklıyız çünkü çocuklarımızın geleceği için yaşıyoruz!” diyerek indiriyorlar şalterleri.
Düşük ücret politikalarına son vermek, işverenlerin lehine olan sözleşmelere imza atan “sarı sendikalara” emek mücadelesinin doğru biçimini göstermek için, demokratik bir hak arama yöntemi olan grevi örgütleyen Birleşik Metal-İş üyesi emekçilerin yanında olacağız.
Haksızlığa karşı ortak mücadele vermek, emek dayanışmasının gereğidir. Birleşik Metal-İş’in, bir işveren örgütü olan MESS’e karşı mücadelesinde 40 yıl önce dillendirdiği “savaşım salt iki örgüt arasındaki bir olgu değildir, tersine iki sınıf arasındaki uzlaşmaz savaşımın bir parçası olmuştur” ifadesi emekçilerin haklı mücadelesinin özetidir.
Kutsal emekleriyle hayatı yaratan işçileri ve onların sendikası Birleşik Metal-İş’i Nazım Hikmet’in dizeleriyle selamlıyoruz:
“Beklenen günler, güzel günlerimiz ellerinizdedir,
Haklı günler, büyük günler,
Gündüzlerinde sömürülmeyen, gecelerinde aç yatılmayan,
Ekmek, gül ve hürriyet günleri.”
YAŞASIN EMEK DAYANIŞMASI!
YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ!
EĞİTİM İŞ MERKEZ YÖNETİM KURULU
