adscode
adscode

Hiç Kimse Onun Kaşığına Su Dökemez!..

İstanbul Üniversitesi'ni pek çok alanda sık sık eleştirenlerden birisiyiz. Örneğin öğrenci sayısı! Örneğin öğrenci ve mezunlarına yeterince sahip çıkmaması. Örneğin, iktidarların fazlasıyla etkisinde…

Hiç Kimse Onun Kaşığına Su Dökemez!..
Günün Yazısı
İstanbul Üniversitesi'ni pek çok alanda sık sık eleştirenlerden birisiyiz. Örneğin öğrenci sayısı!  Örneğin öğrenci ve mezunlarına yeterince sahip çıkmaması. Örneğin, iktidarların fazlasıyla etkisinde kalması. Ama her şeye rağmen o, ülkemizin en iyi üniversitelerinden birisi...

Dünyanın en iyi 500 üniversitesi arasına ciddi anlamda onlardan başka giren de yok. Bunu bile iyi anlatamadılar.

YÖK Başkanı Saraç ile toplantı için haftasonu oraydık. Merkez kampüste anılarımızı tazeledik.
Yıllar önce, YÖK'ün YÖK olduğu dönemlerde, yine böylesi bir toplantı için Beyazıt'daydık.
Kurucu Başkan Doğramacı, sırtını Evren'e dayamış ve güçlü mü güçlüydü.
Toplantı arasında 'Hocam, dışarıda öğrenciler toplandı, YÖK'ü de protesto ediyorlar, gidip birlikte konuşalım' dedim. 
Dik dik baktı. Sen beni ateşe mi atmak istiyor dercesine, teklifimi, zerafetle geri çevirdi.
'Peki o zaman ben de YÖK Başkan'ı, öğrencilerle konuşmak istemedi diye yazarım' deyince,  kerhen de olsa geldi.

Çok akıllı olduğu kesindi. Önce öğrencilerin nabzını yokladı. Şikayetlerini dinledi. 'Bunların hepsi de, bizim değil hükümetin görevi' dedi, öğrencilerle birlikte bir güzel iktidarı eleştirdi, sonra da vaadlerini sıraladı.
10 dakika sonra, o bir saat önce, YÖK'ü zehir zemberek eleştiren öğrenciler, Doğramacı'yı neredeyse omuzlarına alıp, 'En büyük Hoca bizim Hoca' diye tur atacaklardı...
Bu yüzden Yekta Hoca'ya aynı teklifte bulunmadım. Çünkü zaten hafta sonuydu ve öğrenci yoktu. Ayrıca öğrencisiz, toplantılar ve açılışlar da son yılların modası!..

Aynı üniversitenin rektörlerinden birisi Yunanistan'a kızıp, bir günde ezer geçeriz nutukları artmış, bir kaç ay sonraki rektörü ise Yunan Dışişleri Bakanı'na fahri doktora vermişti!..

Şimdi anıları bir yana bırakıp, günümüze dönelim ve sayılarla üniversiteye bir göz atalım:

Akademik Donanım

. Mezunları 2 Nobel ödülü aldı. Zaten başka alan da yok!
. Dünyanın ilk 400 üniversitesi arasında.
. Örgün, yayın ve açık öğretimde 211 bin öğrencisi var.
. Dünyanın en eski üniversitelerinden birisi 563. Yılını geride bıraktı
. 804 farklı alanda diploma programı uyguluyor.
. Her ne kadar çok öne çıkmasalar da konularında uzman 5 bin 414 Hocası var.


Uluslararası İlişkiler?

. 55 ülke ile 159 alanda iki işbirliği anlaşması bulunuyor.
. 27 Avrupa ülkesi ile 600 Erasmus anlaşması var.
. 17 ülke ile Mevla'na anlaşması gerçekleştirdi.


Yaptıklarıyla ses getirdi


. 2105 yılında 25 bin yazılı basın haberi, 6 bin tv haberi, 90 bin internet haberine konu oldu.
. Sadece 2015'te 75 TÜBİAK Projesi aldı.
. 250 Paten başvurusu gerçekleşti.
. 90 bin Nadir Eser'e sahip.
. Cerrahpaşa ve Çapa ile birlikte 5 hastanesinde  yılda iki milyon poliklinik hizmeti veriyor.
. Kütüphanesinde bir milyon 200 eser ver bulunuyor...

Eğer biraz daha ayrıntıya girecek olursak yazdıklarımızın on katına daha yazmamız gerekir ki, onları da zaman zaman sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.

Çünkü başta İstanbul Üniversitesi olmak üzere, tüm bu üniversiteler, hiç kimsenin değil, hepimizin üniversiteleri ve onlar bizim geleceğimiz...

Eleştiri konusundaki bonkörlüğümüzü, hak ettiklerinde övgüde de göstermeliyiz ki, sevildiklerini, takdir edildiklerini ve güvenildiklerini bilsinler....

İyi ki varsın İstanbul Üniversitesi...

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)