adscode
adscode

“Hiçbir öğretmen, bakanlığın kapısından geri dönmemiştir”

MEB "Basın Merkezi Toplantıları"nda açıklama yapan MEB İnsan Kaynakları Genel Müdürü Hamza Aydoğdu;“Hiçbir öğretmen, bakanlığın kapısından geri dönmemiştir”

“Hiçbir öğretmen, bakanlığın kapısından geri dönmemiştir”
MEB
MEB Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğince, Sakıp Sabancı Basın Merkezi'nde düzenlenen "Basın Merkezi Toplantıları"na İnsan Kaynakları Genel Müdürü Hamza Aydoğdu katılarak gazetecilere yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi.
 Genel Müdürlük olarak öğretmen, okul yöneticisi ve çalışanlarla birlikte toplam 929 bin 714 kişiye hizmet verdiklerini dile getiren Aydoğdu, “Bütün eğitim kademelerinde 73 bin 257 yöneticimiz var, öğretmen sayımız ise 778 bin 690. Biliyorsunuz bizim müdürü, müdür yardımcısı ve başmüdür yardımcısı genel idare hizmetlerinde değil. Bunlar ikinci görev kapsamında çalıştıkları için onları da öğretmen sayıyoruz onlarla birlikte topladığımız zaman 851 bin 947 öğretmenimiz var” dedi.
 
Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı azaldı

 Son 12 yılda yapılan öğretmen atamaları sayısında artan nüfus ve okullaşma oranına rağmen öğretmen başına düşen öğrenci sayısının azaldığını anlatan Aydoğdu, “Bu çok önemli, 2002 yılında ilkokul ve ortaokulda öğretmen başına 28 iken öğrenci sayısı 2014 yılında ilkokul ve ortaokulda 19 ve 18’e düşmüştür. Ortaöğretimde de 18’di 15’e düşmüştür” diye konuştu.
 Aydoğdu, 2003 ve 2014 yılları arasında 459 bin 314 öğretmenin bakanlık kadrolarına dahil edildiğini belirterek, şu anda hiçbir ilde öğretmen doluluk oranının yüzde 80’in altında olmadığını bildirdi. Aydoğdu, “Bizim bu 459 bin 314 öğretmen atamamızla birlikte Türkiye genelindeki öğretmen doluluk oranımız yüzde 86,35’e ulaşmıştır” ifadesini kullandı.
 Yıllara göre öğretmen atamalarının son üç yılına bakıldığında ilk atama olarak 150 bin öğretmenin atamasının yapıldığını dile getiren Aydoğdu, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın talimatıyla ihtiyacın yoğun olduğu alanlarla ilgili YÖK’e yazı gönderdiklerini söyledi.
 Aydoğdu, öğretmen ihtiyacının az olduğu alanlarda fazla öğretmenlerin emrinde veya halk eğitim merkezlerinde ücretli ders vererek istihdam ettiklerini anlattı.

Hiçbir öğretmen, bakanlığın hiçbir kapısından geri dönmemiştir”
Şu anda 114 bin öğretmene ihtiyaç bulunduğunu, atama bekleyen öğretmen sayısının da son atamaların ardından 278 bine düştüğünü kaydeden Aydoğdu, "Bu realiteyi herkesin görmesi gerekiyor. Burada bütün öğretmenlerimizle samimi olarak iletişim halindeyiz. Onları dinliyoruz onlar bizi anlıyor biz de onları. Bu dönemde bütün öğretmenlere,  MEB’in kapısı ardına kadar açılmıştır. Gelen hiçbir öğretmen bakanlığın hiçbir kapısından geri dönmemiştir, bunu altını çizerek vurgulamam gerekiyor. Fakat bizim elimizdeki imkanlarla atamaları yapmamız gerekiyor" dedi.
Talim Terbiye Kurulunun ilgili kararıyla 118 alanın tespit edildiğini bildiren Aydoğdu, bölümler kapandığı için 10 alana kontenjan verilmediğini, bu nedenle 15 bin öğretmen atamasının, 108 alana yapılacağını kaydetti.

"Bekleyenlere göre değil ihtiyaca göre kontenjan"
Hamza Aydoğdu, "108 alana atama yaptığımız zaman öncelikle ihtiyaca göre atama yapmamız gerekiyor. Mesela tarih öğretmenleri '14 bin bekleyen var. Buna göre bize kontenjan verin' diyorlar. Bekleyenlere göre değil, ihtiyaca göre kontenjanı belirlememiz gerekiyor" diye konuştu.
Tarih branşından örnek veren Aydoğdu, bu branşta 14 bin 288 adayın beklediğini ancak ihtiyacın bin kişi olduğunu söyledi. Kontenjanın da ihtiyaca göre belirlendiğini kaydeden Aydoğdu, "Yüzde yüz kontenjan da ayırsanız bu arkadaşlarımız tatmin olmayabilir" dedi.
Aydoğdu, Türkçe, matematik, İngilizce, din kültürü ve ahlak bilgisi, fen ve sosyal bilimler derslerinden TEOG ile edebiyat, tarih, coğrafya, felsefe, matematik, fizik, kimya ve biyoloji derslerinden LYS'ye yönelik branşlara kontenjanın yüzde 58'ini ayırdıklarını bildirdi.

Kontenjanlar, bu hafta açıklanacak
Branşlar arasında kadro dağılımında çok uçurum olmamasına dikkat ettiklerini söyleyen Aydoğdu, mesleki ve teknik eğitim alanları ile küçük alanlara çok önem verdiklerini dile getirdi.
Önceki yıllarda az kontenjan ayrılan, 15-17 yıldır beklenen alanlardakileri mağdur etmemek için buralara kontenjanlarda fazlalık verdiklerini anlatan Aydoğdu, "Her eşit dağılım, adaletli dağılım değildir. Bunu da gözardı etmememiz gerekiyor. Arkadaşlarımızın talepleri, istekleri çok uç noktada. Biz 15 bin dağılım yapacağız. Fakat arkadaşların taleplerine baktığınız zaman 150 bin çıkıyor” dedi.
Kontenjanlar açıklandığı zaman mutlu olanların da mutlu olmayanların da olacağını dile getiren Aydoğdu, “Biz elimizden geldiği kadar, gece gündüz Sayın Bakanımızın da sürekli talimatı ve gözetimi altında, bunları mutlu olacak bir şekilde kontenjanları birbirinden uçurumları farkları çok farklı gözetmeksizin iyi bir dağılım yapmaya çalıştık. Bunları da en geç salı veya çarşamba günü de kamuoyuna duyurmuş oluruz" diye konuştu.
Kontenjanın yüzde 73’ünün geri kalmış bölgelere dağıtıldığını dile getiren Aydoğdu, geriye kalan kontenjanı ise öncelikli illerin dışındaki illere dağıttıklarını bildirdi.

“Öğretmenlerimizin yaş ortalamasının gittikçe düştüğünü de görmekteyiz”
 Aydoğdu, 61 yaş üzerindeki toplam öğretmen sayısının 5 bin 273 olduğunu ve öğretmenlerin yaklaşık yüzde 70’inin 21-40 yaş arası olduklarını belirterek, “51 ile 60 yaş arası 70 bin, 41 ile 50 yaş arası 198 bin, 31 ile 40 yaş arası 334 bin öğretmen ve 21 ile 30 yaş arası 242 bin öğretmenimiz var. Buraya baktığımız zaman öğretmenlerimizin yaş ortalamasının gittikçe düştüğünü de görmekteyiz” diye konuştu.
 
“Biz 2014 yılında 5 kez ilk atama yapmışız” ifadesini kullanan Aydoğdu, bunun 3 kez normal öğretmen ataması, 2 defa da engelli öğretmen ataması, bunun dışında 2 kez iller arası isteğe bağlı atama, 2 kez de özüre bağlı yer değişikliği yaptıklarını dile getirdi.
 Yer değiştirme için 505 bin öğretmenin başvuru yaptığını, 175 bin 414 öğretmenin yer değişikliğini yaptıklarını anımsatan Aydoğdu, bunun çok büyük bir rakam olduğunu ifade etti.
 Aydoğdu, öğretmen ayrılışlarına ilişkin son 4 yılın verilerine bakıldığında ise 2002 yılında 12 bin olan rakamın gittikçe düştüğünü ve 7 bin 900’e kadar gerilediğini söyledi.
 
Okulların açılmasından önceki cuma olacak
Mevzuat çalışmalarına devam ettiklerini ve Bakan Avcı döneminde bazı yönetmeliklerin çıkarıldığını söyleyen Aydoğdu, Öğretmen Atama Yer Değiştirme Yönetmeliğinin de şu anda Başbakanlıkta olduğunu söyledi.
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Aydoğdu, 15 bin öğretmen atamasıyla ilgili her şeyin hazır olduğunu belirterek, “Biz burada yeni yönetmeliğimizin çıkmasını bekliyoruz, bugün ve yarın yeni yönetmeliğimiz çıktığı zaman biz de ilana çıkacağız. Tahmini olarak söylüyorum okulların açılmasından önceki cuma günü de öğretmenlerimizin atamasını yapmış olacağız bir aksilik olmazsa” dedi.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın kendilerine, “Hangi öğretmen gelirse gelsin taşradan, dertlerini, problemlerini dinleyeceksiniz” dediğini anımsatan Aydoğdu, kendilerinin de randevu isteyen tüm atanamayan öğretmen gruplarına randevu verdiklerini ve kendilerini dinlediklerini anımsattı.  

“73 binden fazla eğitim kurumu yöneticisi görev yapıyor”
 Okul yöneticiliklerini ikinci görev kapsamına aldıklarını hatırlatan Aydoğdu, bunun Milli Eğitim Temel Kanununda da bulunduğunu söyleyerek, “Bundan dolayı 4 yılını tamamlayan müdürler, eğitim öğretim yılı bittiği anda görevleri son buldu. Daha sonra bu arkadaşlarımıza ek 1 formuyla uzatma getirdik. 75 ve üzeri alan bütün arkadaşlarımızın uzatmasını yaptık. 75 ve üzeri almayan arkadaşlarımızı da ek 2 formuyla mülakata aldık ve onun sonucunda da atamaları yaptık” dedi.
 Aydoğdu, bugün itibarıyla 27 bin 404 okul müdürü, 4 bin 390 müdür başyardımcısı, 42 bin 463 müdür yardımcısı olmak üzere toplam 73 bin 257 eğitim kurumu yöneticisinin görev yaptığını söyledi.
 Uzun bir aradan sonra şube müdürlüğü sınavı yaptıklarını ve başarılı olan 5 bin 913 adayın 3 bin 287’sinin de mülakatta da başarılı olduğunu anımsatan Aydoğdu, bunların içinden bin 709’unun şube müdürlüğü kadrolarına atandığını söyledi.
 Konuyla ilgili kendilerine 286 dava açıldığını ve bunun 134’ünün lehlerine sonuçlandığını dile getiren Aydoğdu, 86 davanın da halen devam ettiğini söyledi.  Aydoğdu, “Genellikle kamuoyunda hep aleyhimize verilen davalar gündeme geliyor ama gördüğünüz gibi 134 tane de lehimize verilen dava var. Bunların bir haber niteliği olmadığı için hep aleyhte verilen davalar yazılıyor nedense” dedi.
 Aydoğdu, 63 kişinin bireysel olarak davaları kazandığını kendilerinin de mahkeme kararlarını yerine getirdiklerini ve tekrar mülakata aldıklarını söyledi.
 
Şehit yakını, muhtaç çocuk ve engelli istihdamı da yaptık
Öğretmen atamaları dışında da atamalarının bulunduğunu belirten Aydoğdu, bu doğrultuda bin 68 şehit yakını, 780 korumaya muhtaç çocuk ataması ile 2 bin 20 engelli istihdamı yaptıklarını bildirdi.
 Aydoğdu, bin 982 engelli öğretmen alımı yapıldığını ve 9 bin 15 tane de memur alındığını ve böylece toplamda 10 bin 997 engelli personelin istihdamının sağlandığını söyledi. Aydoğdu, “Sayın bakanımız döneminde ilk kez engelli memurlara istedikleri yere gitme hakkı verildi. Bu ilk kez oldu. Yani memur stajerliği kalkmışsa ilk kez annesinin, babasının istediği yerlere gittiler” dedi.
 

İnsan Kaynakları Genel Müdürü Hamza Aydoğdu:
"Milli Eğitim Bakanlığı, Sayın Bakanımızın döneminde öğretmenlerle iletişim noktasında zirve yapmıştır. Bunu da samimiyetle söylemem gerekiyor
MEB Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğince, Sakıp Sabancı Basın Merkezi'nde düzenlenen "Basın Merkezi Toplantıları"na İnsan Kaynakları Genel Müdürü Hamza Aydoğdu katılarak gazetecilere yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi.

Eş durumu atamaları
Eş durumu atamalarına ilişkin soruları da yanıtlayan Aydoğdu, il içinde yaklaşık 21 bin 900 kişinin müracat ettiğini 6 bin 46 kişinin eş özrünün yapıldığını, il dışında da 8 bin 715 kişinin müracat ettiğini 7 bin 742 kişinin eş ataması yapıldığını belirtti.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın eş atamalarıyla ilgili hassasiyeti olduğunu ve "Mutlaka eşleri birleştirmek için her yolu deneyelim" şeklinde bir talimatı bulunduğunu anlatan Aydoğdu, şunları söyledi:
"Yeni yönetmeliğimizde bununla ilgili iki madde var birincisi şu, örneğin eş Van'da Ankara'ya gelmek istiyor, Ankara'da yer yok. Biz diyoruz ki, 'Ankara'daki arkadaşı Van'a göndermeyelim ama sizi biz Ankara'ya en yakın illerden biri olan Kırıkkale'de ya da Niğde'de, Çankırı'da ya da Çorum'da birleştirelim, norm varsa'. Bakın bu ilk kez olan bir şeydir. Biz Sayın Bakanımızın talimatı, 'eşleri mutlaka ne olursa olsun bir yerde birleştirelim. Sayın Bakanımız bir talimat daha verdi ve 'İl içinde de bunu uygulayalım' dedi. İl içinde de yönetmeliğe bir madde koyuyoruz, o da şu, diyelim ki Şereflikoçhisar'dan Çankaya'ya gelmek istiyor, Çankaya'da yer yok biz ikisi de öğretmense diyoruz ki, 'Gölbaşı'nda, veya Yenimahalle'de Kiçören'de yer var gelin size burada birleştirelim', bu da bir yeniliktir diye düşünüyorum böyle bir esneme payı var."
Aydoğdu, 550 bin kişinin müracaat ettiği yer değişikliğinde kendilerinin yaklaşık olarak 135 bin kişinin yerini değiştirdiklerini anımsatarak, bunun Milli Eğitim Bakanlığı'nın ne kadar ciddi bir sirkülasyonu olduğunun görülmesi açısından çok önemli olduğunu dile getirdi.
"Ağustos ayında eşi özel sektörde çalışan arkadaşlarımıza da 3 yıl şartı gelmiş olacak"

Başbakanlık Çerçeve Yönetmeliğine göre eşi özel sektörde çalışanlar bir yılı doldurunca eş özründen müracat edebildiklerini hatırlatan Aydoğdu, şöyle devam etti:
"Biz de o zaman yönetmeliği çıkarmadığımız için Sayın Bakanımız yine öğretmenleri birleştirmek adına Şubat atamasında bunu biz görmedik yani yönetmeliği çıkaramadık ya da Sayın Bakanımız 'Bunu eski yönetmelikle yapalım' dedi, öyle yaptık. Fakat bununla ilgili de diğer bakanlıklardan çok tepki aldık. Çünkü diğer bakanlıklar çerçeve yönetmeliğini uygular sadece Milli Eğitim Bakanlığı, altını çizerek söylüyorum, öğretmenlerin bu mağduriyetini önlemek için bu çerçeve yönetmeliğe uymadı, bu çok önemli. Fakat bizim yeni yönetmeliğimiz çıktığı zaman mecburen Başbakanlığın Çerçeve Yönetmeliğine uyacağız, o zaman orada 3 yıl şartı mutlaka olacak ve Ağustos ayında eşi özel sektörde çalışan arkadaşlarımıza da 3 yıl şartı gelmiş olacak."
Aydoğdu, Bakanlık bünyesindeki 851 bin öğretmenden eş durumu mazereti olan 630 bin 270 kişi bulunduğunu ifade etti.
Bir gazetecinin şube müdürleriyle ilgili mahkeme kararlarına ilişkin sorusu üzerine, Aktif Eğitim Sen ve Türk Eğitim Sen'in bakanlık aleyhine açtığı davalar bulunduğunu anımsatan Aydoğdu, Aktif Eğitim Sen'in bütün sözlü sınavların iptaliyle ilgili dava açtığını söyledi.
Türk Eğitim Sen'in ise 17. İdare Mahkemesi'ne şube müdürlüğüyle ilgili bütün atamaların iptaliyle ilgili dava açtığını anımsatan Aydoğdu, yerel mahkemenin kendi aleyhlerine karar verdiğini, bunun üzerine kendilerinin de durumu Bölge İdare Mahkemesi'ne taşıdığını hatırlattı.
Bakan Avcı'nın konuyla ilgili, "Yerel mahkeme bizim aleyhimize karar verdi. Bölge idare mahkemesi son karar mercisidir, oraya itirazımızı yaptık. Bölge İdare Mahkemesinden çıkacak karara göre hareket edeceğiz" dediğini söyleyen Aydoğdu, "Cuma günü de Ankara Bölge İdare Mahkemesi Milli Eğitim Bakanlığı lehine karar verdi ve böylece şube müdürleriyle ilgili tartışma kapanmış oldu" dedi.
 
Mahkemenin gerekçeli kararına ilişkin de bilgi veren Aydoğdu, Bakan Avcı'nın göreve başladıklarında kendilerine "Ne olursa olsun mutlak suretle yargı kararlarını uygulamada hassasiyet göstereceksiniz" şeklinde talimat verdiğini hatırlatarak, "Bununla ilgili biz illere yazı yazdık. Fakat bizim haklarımızı savunmamız, yani itiraz etmemizi 'yargı kararlarını uygulamıyorlar' diye bir algı oluşturulmaya çalışıyor. Bu taraflı yapılan bir algıdır, bilerek yapılan bir algıdır" diye konuştu.
 
 
Bakan Avcı'nın öğretmen ve yöneticilerle birebir iletişime geçmesinin kendilerini de iletişime geçmeye zorladığını söyleyen Aydoğdu, "Biz de buna mecburuz, çünkü öğretmen, 'Ben bakana ulaşıyorsam genel müdüre de ya da müsteşar yardımcısına ve müsteşara ulaşmam gerekiyor' diyor" ifadesini kullandı.
 
Aydoğdu, bir başka gazetecinin öğretmen atamalarıyla ilgili kontenjan belirlemelerini neye göre yaptıklarını sorması üzerine, şunları söyledi:
 
"Mesela İngilizceciler diyor ki "Bize yüzde 20 ayırın. Şimdi onların ihtiyacı 17 bin. Yüzde 20 ayırdığınız zaman yaklaşık olarak 3 bin 400 kişi ediyor. Herkese eşit yüzde 20 verdiğiniz zaman 15 alana dağıtımı eşit yapıyorsunuz ondan sonra küçük alanların hiçbirine veremiyorsunuz. Şimdi 5 tane ihtiyacı olan alan var buna yüzde 20 verirseniz 1 kişi ediyor. Buna yüzde 100 verirseniz 5 kişi ediyor. Şimdi büyük alan 'ona niye yüzde 100 verdiniz de bize niye vermediniz' diyemez çünkü biz ihtiyacın oranına göre de hesap yapıyoruz. Bu da önemli. Bunu da böyle görmemiz gerekiyor. Siz 100 tane ihtiyacı olan alana yüzde 10 verdiğiniz zaman 1 kişi yapıyor, 10 kişi yapıyor, bu da tatmin etmiyor."
 
Mesleki teknik eğitim alanlarının da bulunduğunu anlatan Aydoğdu, bunlara 10-15 yıldır hiç kontenjan verilmediğini söyleri, Aydoğdu, "Şimdi bunlara 50 kontenjan verdiğiniz zaman yüzde 70'e denk geliyor. Ama 100 kişiye ihtiyaç varsa veya 80 kişiye ihtiyaç varsa 50 kişi verdiğiniz zaman bu arkadaşları tatmin etmeyebiliyor. Onun için yüzde 20 böyle eşit yüzde 15 eşit, yüzde 5 eşit yapmıyoruz, ihtiyaca göre oranlıyoruz ona göre yapıyoruz. Ama burada yine de yaptığımız şey şu, eğer en fazla ihtiyacımız İngilizceyse, en fazla kontenjanı İngilizceye veriyoruz" diye konuştu.
 
 
İhtiyaç sırasında ilk sırada olan alanın kontejanda da ilk sırada bulunduğunu vurgulayan Aydoğdu, "Bunlar arasındaki uçurumları azalttık, ucurumları azaltınca küçük alanlara daha fazla kontenjan verme imkanımız oldu" dedi.
 
Konuyla ilgili çok titiz çalıştıklarını söyleyen Aydoğdu, Bakan Avcı'ya ve çalışma arkadaşlarına teşekkür etti.
 
Tüm alanlara atama yapılıp yapılmayacağına ilişkin bir soruya ise Aydoğdu, tüm alanlara atama yapılacağını mesleki teknik eğitim alanları ve küçük olanlar gözetildiğini, kontenjanlar arasında uçurum olmayacağını söyledi.
 
Doğu ve Güneydoğu Bölgelerinde öğretmenleri tutabilmek için bir çalışmalarının olup olmadığına yönelik bir sorusu üzerine ise Aydoğdu, Bakan Avcı'nın bu konuda bir talimatının bulunduğunu ve kendilerinin de talimat doğrultusunda çalışma yaptıklarını kaydetti.
 
Aydoğdu, 652 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye gore, bir öğretmen atandığı yerde en az 3 eğitim öğretim yılı kalmak zorunda olduğunu anımsatarak, "Fakat bizim Doğu ve Güneydoğuda öğretmenlerimizin yıl olarak kalma oranı 1,7. Oraya giden her arkadaşımız otomatikman geri dönmek istiyor" dedi.
 
"Milli Eğitim Bakanlığı Sayın Bakanımızın döneminde öğretmenlerle iletişim noktasında zirve yapmıştır"

 
"Türkiye'de kurumsal olarak bu kadar yer değişikliğini başka bir bakanlığın yapması mümkün değil" ifadesini kullanan Aydoğdu, "Ama buna rağmen herkesi mutlu edebiliyor muyuz? Yüzde 99'unu ediyoruz. Bakın Ağustos atamalarında iller arası eş atamalarının yüzde 100'ünü yaptık. Şu anda bakarsanız yüzde 98'sini yaptık ama herkes mutlak mutluluk arıyor. Sizin de hayatınızda bizim hayatımızda mutlak mutluluk diye bir şey yok. Bazen hepimizin zorluk çektiği sıkıntı çektiği anlar olabiliyor. Ama Milli Eğitim Bakanlığı Sayın Bakanımızın döneminde öğretmenlerle iletişim noktasında zirve yapmıştır. Bunu da samimiyetle söylemem gerekiyor" diye konuştu.
 

 

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)